ALMAN BASINI ; TÜRKLER İÇİN MÜCADELE ETMELİYİZ

TAKİP ET

Günlük haber yapan Bild gazetesi manşetine "Türkler için mücadele etmeliyiz" başlığını atarak ciddi bir hedef belirlediğinide itiraf etmiş oldu.

"Türkler için mücadele etmeliyiz"

Türkiyedeki 24 Haziran seçimden sonra, Almanyada dikkatler özelikle Almanyada yaşayan Türk vatandaşlarına çevrildi. Sebebide, Almanyadan Cumhurbaşkanı Erdoğan için kullanılar oylar. Bu duruma Alman hükümeti tarafından herhangi açıklama getirilmezken,  basınını olumsuz etkiledi. Basın Almanyadan bol miktarda oyun gitmesini soruştururken, Türklerin Erdoğanın zaferini Alman sokaklarına taşıması ayrı bir hayal kırıklığı oldu. 

Günlük haber yapan Bild gazetesi manşetine "Türkler için mücadele etmeliyiz" başlığını atarak ciddi bir hedef belirlediğinide itiraf etmiş oldu. 

Gazetenin muhabiri seçimden bir gün önce Türklerin yoğun yaşadığı Berlin- Kreuzberg' de bir Türk Kafesine uğruyor ve yan masada 3. nesil Türk gençlerinin sohbetine şahit olmuş. Artık tesadüfmü nabız yoklamamı bilemeyiz. Gençlerin sohbet konusu Türkiyedeki seçimler ve Erdoğan olduğunu hemen anlıyor. Gençler Erdoğanın ilk turda seçileceğini aksi taktirde seçimlerde hile olduğunu vurguluyor. Yabancılardan bir özellik öğrenmemiz gerekiyorsa, oda onların hiçbir tepki veya fikir belli etmeksizin istedikleri bilgiye ulaşmalarıdır.

Muhabir yazısın devamında: Birgün sonra Recep Tayip Erdoğan Almanyadaki Türklerinde katkısı ile tekrar seçildi. Buda yeni bir tartışmayı beraberinde getirdi: Türklerin Almanyaya uyum sağlamaları mümkün mü?
Benim ebeveyinlerim Rusyadan bu ülkeye geldi. Dünya metropolü Sankt Petersburgdan Akademisyenler olarak geldiler ve Türkler gibi basit işciler olarak değil.  Bizim Almanyadaki konumumuz daha  farklıydı ve uyumumuz daha kolaydı. Ve otoriter Putine hayranlık duyan o kadar Rus varki, aynı yan masamda Erdoğana hayranlık duyan gençler gibi.

Muhabir nedenini eksik uyum sağlama isteğine veya kabiliyetine bağlıyor. 

Onlarda (Ruslar) Türkler gibi kendi ülkelerinin Tv kanallarını izleyip devlet destekli Facebook haber sitelerini takip ediyorlar. Burda yüksek yetenekli kişiler tarafından devlet başkanının saçma yalanları zeki açıklamalarla paketleniyor. Biz Moskovadan veya Ankaradan bize düşman edilen insanlar için mücadele etmeliyiz. Eğer bu mücadeleyi kaybetmiş olursak, demokrasi için bir yenilgi olacaktır diyor.

Erdoğanın tekrar seçilmesine ayrı bir tepkide Alman yeşiller Partili Claudia Roth'tan geldi. Roth: Türkiye Erdoğan değil, Erdoğanda Türkiye değil açıklamasını yaptı. Türkiyedeki seçimler adil değildi ayrıca OHAL var ve muhalif partililer sistematik olarak gözetildi. HDP nin süper CB adayı Selahattin Demirtaş seçim kampanyasını hapishaneden yürütmek zorunda kaldı. Şeçimlerde elde edilen sonuçlar %30 Muharrem Ince ve HDP nin %10 barajını aşması, Erdoğanın Türkiye olmadığını ve Türkiyeninde Erdoğandan olmadığı gösterdi. Roth Alman hükümetinin bu insanları kararlı bir şekilde desteklemesini vurguladı.

Ülke içinde pek sesi çıkmasada, Kemal Kılıçtaroğluda yabancı basınnına açıklamlarda bulundu. Kılıçtaroğlu "Erdoğan bir diktatör" ve onu tebrik etmeyi red ettiğini açıkladı. Kılıçtaroğlu diktatörlüğü hedef haline getiren birinin kutlanılmayacağını  "Demokrasiye inanmayan biri tebrik edilmez" dedi. Aynı zamanda Kılıçtaroğluda seçim esnasında OHAL'ın  olduğunu ve bu nedenden dolayı engellemelere, sabotaja ve tehditlere mağruz kaldıklarını eleştirdi. KK  seçim mücadelesi veren CHP den aday Muharrem Inceyi överken, seçim sonuçlarının beklentilerinden düşük olmasını eleştirdi.

Anlaşılan oki, ülke içindede/dışındada, kaldığımiz yerden devam edeceğiz.