"Biz zor dönemleri atlatıyoruz, onlar kolay zamanları geride bırakıyor"

TAKİP ET

"Türkiye hesaba katılmadan ait olduğumuz coğrafyayı dizayn etmenin imkânı da yoktur. Kendi planlarımızı hayata geçiremediğimiz kadar izin vermediğimiz, razı olmadığımız planların hayata geçmesine imkân vermediğimiz de doğrudur ve bu az bir şey değildir. Bu gerçek durum esasen Türkiye'nin elde ettiği güç ve yetenekle alakalı bir durumdur." Necmettin Evci yazdı: Biz zor dönemleri atlatıyoruz, onlar kolay zamanları geride bırakıyor...

Ne var ki, Türkiye hesaba katılmadan ait olduğumuz coğrafyayı dizayn etmenin imkânı da yoktur. Kendi planlarımızı hayata geçiremediğimiz kadar izin vermediğimiz, razı olmadığımız planların hayata geçmesine imkân vermediğimiz de doğrudur ve bu az bir şey değildir. Bu gerçek durum esasen Türkiye’nin elde ettiği güç ve yetenekle alakalı bir durumdur.

Ülkelerin çok yönlü güç elde etmelerinden, onu bölgenin ve dünyanın huzuru için kullanma becerisine kadar yürüttükleri siyaset, o ülkenin tarihî derinliği, kararlı stratejik çevikliğiyle doğrudan ilgilidir. Maddî ve manevî güce dengeli sahip olmaya ‘kudret’ diyelim. Türkiye şu anda kudretli bir ülkedir. Birbirinden hayati hamleleriyle her geçen zaman daha da kudretli olmaktadır. Kabul etmek lâzım ki, siyaset tarzı, yönetim biçimi, ekonomik atılımları, kalkınması ile Türkiye, artık ‘eski Türkiye’ değildir. Eski Türkiye sömürge veya yarı sömürge bir devlet gibi, izleyeceği siyasette hep batının ağzına bakardı. Bize emir verenler de, onlardan emir alanlar da esasen siyaset üretmiyorlardı. Bir yerde emir ve talimatla işler yürüyorsa, orada siyaset üretmenin bir manası da önemi de kalmaz. Aslına bakarsanız dünya şu anda böyle bir siyasetsizlik bunalımı yaşamaktadır. Her işini emirle yaptırmaya alışmış ABD ve ondan emir alarak iş görenler, gidişatı bozan, tekere çomak sokan uyanışlar karşısında şaşırmışlardır. Şaşkınlıkla ne yapacaklarını bilemez halde çılgınca işlere koyulmuşlardır.

Tehditten, şantaja, haydutluktan cinayetlere kadar alenen ve alçakça yaptıkları işler, siyasi aklın felç olduğunu göstermektedir. Buna mukabil, Türkiye, tarihine ve milletine dönmenin verdiği özgüven ve kudretle varoluşunu yüceltecek bir diriliş destanı yazmakta, yaşamaktadır. En az 20 yıldır süren, Katar’a yapılan darbeyi önlemeden 15 Temmuz saldırılarını püskürtmeye kadar giden kararlılık, Suriye üzerinden çok daha net anlaşılır olmuştur. Kararlı ve net duruşumuz, dosta güven, düşmana korku vermektedir. Ayrıca Türkiye, aldanmayan ve aldatmayan kişilikli politikasıyla Avrupa da dâhil olmak üzere Avrasya’nın çekim merkezi, odak noktası olma yolundadır. İstanbul Havalimanı, Pekin’den Londra’ya uzayan İpek Yolu projesinde dünyanın kavşak noktası olmaya adaydır.

Bir anlamda dünyanın canlı ve fiili merkezi İstanbul olacaktır. Bu gerçeğin geri planında var olan köklü sonuçların önemi, önümüzdeki zamanlarda daha iyi anlaşılacaktır. Evvelâ bir anlamda dünyanın ana kıtası yani Avrasya, tekrar eski görkemine ve canlılığına kavuşacaktır. Yoğun ticarî, kültürel ilişkiler kendiliğinden bir ekonomik bağımlılığı, yardımlaşmayı ve bütünleşmeyi zorunlu kılacaktır. Bu kendiliğinden kurulmuş birlik formel birlikteliklerden çok daha etkindir. Yani AB, formel birlik söylemleri ile hayatın gerçekliklerinden uzaklaşır hatta kendi içindeki kopmaları önleyemezken, Türkiye, hayatın realiteleri üzerinden sahici bir denge ve denklemi hızla uyguluyor. Bunu başarıyor da. Bu büyük bir yük, büyük bir sorumluluktur. Çevrenizdeki ülkeler bu noktada sizin ciddiyetinize, yapabilme kudretinize bakarlar. Baktılar ve Türkiye’de bu ciddiyeti de kararlılığı da başarma azmini de gördüler. Yoluna engel koyamadıkları Türkiye ile birlikte olmanın kendi yararlarına olduğunu anladılar.

Devamı: http://www.enpolitik.com/kose-yazisi/2621/biz-zor-donemleri-atlatiyoruz-onlar-kolay-zamanlari-geride-birakiyor.html