Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Tarihi Açıklamalar

TAKİP ET

998 gün sonra kurucusu olduğu partini başına geçecek olan Erdoğan konuşmasında Çok önemli açıklamalar yaptı.

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar:

"Kongremizi şereflendiren kıymetli misafirler, sevgili yol arkadaşlarım, değerli hanım kardeşlerim, sevgili gençler, kıymetli kardeşlerim, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum.

Adalet ve Kalkıma Partimizin 3'üncü Olağanüstü Büyük Kongremizin partimiz, ülkemiz, milletimiz, demokrasimiz, dünyanın dört bir yanındaki dost kardeşlerimiz için hayırlara vesile olmasını Allah'tan temenni ediyorum.

Bu vuslat kongresi için salonumuza teşrif eden tüm kardeşlerime hoş geldiniz diyorum. Yurt dışından teşrif ederek bu mutlu günümüzü bizlerle paylaşan misafirlerimize ayrıca hoş geldiniz diyorum. Kurulduğu 14 Ağustos 2001'den bugüne kadar AK Parti teşkilatında görev almış genel başkanlarımıza, kurucularımıza, merkez karar ve yönetim kurulu üyelerimize, bakanlarımıza, milletvekillerimize, il, ilçe, belde başkanlarımıza, belediye başkanlarımıza, köy, mahalle temsilcilerimize, sandık müşahitlerimize, tüm gönüldaşlarıma şükranlarımı sunuyor, her birini ayrı ayrı selamlıyorum.

Bundan yaklaşık 3 yıl önce, 27 Mayıs 2014 tarihinde yine bu salonda sizlere 'Her bitiş, yeni bir başlangıçtır' diyerek ayrılmıştık. Tabii bu sadece hukuki bir ayrılıktı. Gönüllerimiz hiçbir zaman ayrı düşmedi. Sevinçlerimizi de hüzünlerimizi de hep tek yürek, tek kalp olarak yaşadık. Şimdi de tam 998 gün sonra yine aynı salonda, 'Nerede kalmıştık' diyerek yeniden bir aradayız."

AK Parti demokrasinin teminatıdır. Mazeret yerine çözüm üreterek milletimizin gönlünün baş köşesindeki yerimizi korumayı başardık. İşin sırrının yaptığımız hizmetler olduğunun bilinciyle mücadeleden mücadeleye koştuk. Bu uzun yolculukta elbette geride kalanlar oldu ama AK Parti olarak bizim ne menzilimiz değişti, ne de milletimizle aramızdaki rabıtamız zayıfladı. Gece-gündüz gittiğimiz bu yolun uzun ince bir yol olduğunu, daha çok kat edeceğimiz yol olduğunu bildik ve bununla devam ettik. Rabbim ömür ve imkan verdikçe milletimize hizmet yolunda hep birlikte çalışmayı sürdüreceğiz.

Kim dönerse dönsün biz dönmeyiz bu yoldan. İster 3 Kasım 2002'de olduğu gibi Meclis'e sokmasınlar, ister 2008'de olduğu gibi partimizi kapatmaya çalışsınlar, ister 2013'te olduğu gibi sokakların altını üstüne getirsinler, ister 15 Temmuz'daki gibi darbe yapıp canımıza kast etsinler, ne yaparlarsa yapsınlar biz bu yoldan dönmeyeceğiz. Milletimizin karşısında boynumuz bükük, mahcup durmaktansa içerideki ve dışarıdaki alçakların karşısına dimdik dikilir, kaderimiz neyse ona rıza gösteririz.

İftirayla, yalanla dolanla yıllarca milletin tertemiz duygularını istismar edenlerin maskesi düşmüştür. Oyunları 17-25 Aralık ve 15 Temmuz'da tüm çıplaklığıyla ortaya çıkmıştır. İhanet çetesiyle ilişkisini çağrımız üzerine kesenler kendilerini kurtardılar. Özel haberleşme programlarını kullanarak üyeliklerini sürdürenler için yapacak bir şeyimiz kalmadı. Bu eli kanlı mücadele kapsamında ihraçlar, gözaltılar, tutuklamalar ve soruşturmalar bir mecburiyettir. Türkiye'nin ve Türk milletinin bu örgütün bir başka ihanet teşebbüsüne daha tahammülü yoktur. Eğer bu mücadele gerektiği gibi güçlü şekilde yürütülmezse ülkemiz çok daha büyük tehlikelerle karşı karşıya kalacaktır. Herkesi FETÖ ile mücadeleye destek vermeye davet ediyorum. İtirafçılık oyunları ile bu mücadelenin sulandırılmasına izin vermeyeceğiz.

Türkiye'nin ve Türk milletinin, bu örgütün bir başka ihanet teşebbüsüne daha tahammülü yoktur. Eğer bu mücadele gerektiği gibi güçlü şekilde yürütülmezse ülkemiz çok daha büyük tehlikelerle karşı karşıya kalacaktır. Bunun için herkesi, ucu en yakınlarımıza dokunsa bile, bu mücadeleye destek vermeye davet ediyorum. Avukatlar aracılığıyla yürütülen kirli pazarlıklarla, göz boyamaya yönelik itirafçılık oyunlarıyla bu mücadelenin sulandırılmasına izin vermeyeceğiz. FETÖ ile mücadelenin, milletimizin fedakarlıklarına layık olacak ve maşeri vicdana halel getirmeyecek yöntemlerle sürdürülmesi şarttır.

FETÖ'den PKK'ya ve DEAŞ'a kadar terör örgütlerinin, ihanet çetelerinin hiçbiriyle meselem şahsi değildir. Buradaki mesele ülkemizin ve milletimizin istiklali, istikbali, bekası meselesidir. Ortada şahsi bir mesele olmadığı için benim kimseyi affetmem veya cezalandırmam söz konusu olamaz. Her ne yapıyorsak milletimiz, ülkemiz için yapıyoruz. Unutulmamalıdır ki Türkiye, yaşadığı tüm badirelere rağmen hukuk devleti niteliğinden taviz vermemiş, geriye adım atmamış bir ülkedir. Dolayısıyla ne kadar ihanet içinde olurlarsa olsunlar, ne kadar alçalırlarsa alçalsınlar tüm terör örgütleriyle mücadelemizi hukuk içinde yürüttük, yürütüyoruz.

AB'nin onurumuzu hiçe sayma noktasına gelen iki yüzlü tavrına aha fazla sabretmek zorunda değiliz. AB ya bize verdiği sözleri tutar ya da herkes kendi bildiğini yapar.

Yaptıklarımızla yetinmeyip yeni projelerle halkımızın ihtiyaçlarına cevap vereceğiz. Önümüzdeki süreçte teşkilatlarımızda yenilenmeye gideceğiz. 18-25 aralığındaki genç kadroların, bugün nasıl ki bu listede yer alıyorsa inşallah il, ilçe teşkilatlarında da 18-25 yaş arasındaki gençlerin yer almasını istiyorum.