GENETİK ALANDA TÜRK RÜZGARI

TAKİP ET

UYKUSUZLUK GENİ HAKKINDA TÜRK BİLİMADAMLARININ BULUŞLARI DÜNYANIN EN İYİ KEŞİFLERİ LİSTESİNE GİRDİ.



Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tayfun Özçelik'in "uykusuzluk geni"ni keşfettiği çalışma, ABD merkezli uluslararası bilim dergisi Cell tarafından "2017 dünyanın en iyi bilimsel buluşları" arasına seçildi.

Cell tarafından yapılan açıklamada, bu seçimin, kapsamlı bir değerlendirme ve geniş bir bakış açısı ile kavramsal düzeyde en yüksek etkiyi yapan araştırmaların önceliklendirilerek gerçekleştirildiği vurgulandı.

"Uygusuzluk geni" ya da "gece kuşu" olarak belirtilen gen, Bilkent Üniversitesinden Prof. Dr. Özçelik ve Rockefeller Üniversitesinden Prof. Dr. Michael Young'ın başında olduğu bir ekip tarafından ve yaklaşık 8 yıl süren bir araştırma sonucunda keşfedilmişti.


Çalışmada, biyolojik saati oluşturan genlerden Kriptokrom 1'de (CRY1) olan mutasyonların biyolojik ritmin bozulmasına ve bunun da uyku düzeni değişikliklerine yol açtığı gösterilmişti.

Çalışmada, halk arasında "gece kuşu" olarak bilinen ve uykusuzluğa neden olan geni taşıyanların sanki sürekli bir jet lag (uzun mesafeli uçuşlarda vücudun hızla değişen zaman dilimine uyum sağlayamaması) yaşıyor gibi hissettiği, sabah olduğunda yeni günü karşılamaya hazır olmadıkları ortaya çıkmıştı.

"Kriptokrom 1" geni ilk kez Nobel ödüllü bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar tarafından bakterilerde tanımlanmıştı. Daha sonra yaklaşık 40 yıllık bir süreyi kapsayan dönemde Prof. Dr. Michael Young biyolojik ritmin temel mekanizmasını meyve sineklerinde yaptığı araştırmalarla bulmuş ve geçen yıl Nobel Tıp Ödülü'nü almıştı.


Özçelik, çalışma ekibinde yer alan Dr. Onur Emre Onat ve doktora öğrencileri Ayşe Özhan ve Haluk Kavuş, Ankara Üniversitesinden Prof. Dr. Cem Atbaşoğlu ve Prof. Dr. Meram Can Saka, Rockefeller Üniversitesinden Prof. Dr. Michael Young ve ABD Ulusal Sağlık Enstitüsünden Prof. Dr. Maximillian Müenke ile biyolojik saat üzerinde kapsamlı araştırmaları sürdürdüklerini açıkladı.

Tayfun Özçelik, yaklaşık 20 yıldır klinik izleme altında olan hasta ve kontrol gruplarında genom incelemeleri yapmayı sürdürdüklerini belirterek, "Hayatımızın üçte birini alan uykunun düzenlenebilmesi için biyoritm genlerinin tam çalışması gerekiyor. Gen bozukluğu nedeniyle uyku da bozuluyor. Şimdiki araştırmamızda ise uyku bozukluğuyla hangi davranışların ve hastalıkların ortaya çıktığını araştırıyoruz." diye konuştu.