Gıcık bir mevzu!

TAKİP ET

1948 yılında ABD'nin Marshall planının devreye sokulması ile başlayan teslimiyet… Devamında ekonomik buhranlar, faiz ödemeleri, yokluk, sefalet ve en kötüsü de yıllar yılı süren eziklik ve batı âşıklarının yaşadığı aşağılık kompleksi.

1948 yılında ABD’nin Marshall planının devreye sokulması ile başlayan teslimiyet…  Devamında ekonomik buhranlar, faiz ödemeleri, yokluk, sefalet ve en kötüsü de yıllar yılı süren eziklik ve batı âşıklarının yaşadığı aşağılık kompleksi.

ABD’nin bizden tek istediği ekonomik bağımlılık değildi elbette, siyasal ve askeri yönden de kendilerine bağımlı olacak ve bilgileri dışında nefes bile alamayacaktık. Bu konuda son derece başarılı da oldular.

Peygamber ocağında ki, Amerikancı subaylar, kontrolleri altındaydı. Öyle ki o dönemde CIA'nın Türkiye şefi olan Paul HENZE 12 Eylül darbesinden hemen sonra Başkan Jimmy Carter'a “bizim çocuklar başardı” diyerek darbenin seyrini haber vermişti.

Siyaset sahnesinde de işler pek farklı değildi, Chester projesi ile başlayan mandacılık serüveni, “Milli şef”  İnönü’nün “gayrı milli” kararı olan “Fulbright Antlaşması” ile pekiştirilmiş, başta eğitim olmak üzere, milli benliğimize dair ne varsa emperyalizmin kucağına verilmiş, yaşatılan ağır kültür erozyonu, toplumsal değerlerimizi de harap etmiştir.

Yaşatılanlara sessiz kalmayıp, halkın desteğini de arkalarına alarak isyan bayrağını çekenler, 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980, 28 Şubat 1997 tarihlerinde darbe ile alaşağı edilmiş, kimi zaman, ABD ve onun içimizdeki kuklalarına direnen vatan evlatları, tam bağımsız Türkiye mücadelelerinde hayatlarını kaybetmiştir. ABD fırınında pişirilen son darbe kalkışması 15 Temmuz 2016 tarihinde hepimizin şahit olduğu şanlı ve kahramanca bir direnişle engellendi.

 ABD bize hiçbir zaman dost ve müttefik olmamıştır. Müttefiklik ve dost kelimeleri yıllar yılı ülkemizi uyutan bir ilizyondan ibarettir. ABD, sadece ülkemize değil, Ortadoğu’dan, Latin Amerika’ya, Afrika’dan, Asya’ya kadar hiçbir coğrafyadan, hiçbir ülkeye dost olamaz. 240 yıllık tarihlerine sığdırdıkları, milyonlarca insanın ölümüne, sakat kalmasına, evsiz, yurtsuz, ailesiz kalmasına sebep olan katliamlarından bir bölümünü sıralıyorum;

1830 “KIZILDERİLİ TEHCİR YASASI” ve KATLİAMLARI
1945 HİROŞİMA VE NAGASAKİYE ATOM BOMBASI ATILMASI
1945 DRESTEN KATLİAMI
1950 GUATEMELA İŞGALİ
1953 İRAN DARBESİ
1955 ENDONEZYA, LAOS, KAMBOÇYA
1950-59 KÜBA KATLİAMI
1960 KONGO KATLİAMI
1965-1966 ENDONEZYA KATLİAMI
1970-75 KAMBOÇYA VE LAOS KATLİAMI
1962-1975 VİETNAM SAVAŞI
1973 ŞİLİ DARBESİ
1974-1983 ARJANTİN KATLİAMI
1977 EL SALVADOR DARBESİ
1981-1990 NİKARAGUA İÇ SAVAŞI
1983 LÜBNAN KATLİAMI
1983 GRENADA’NIN İŞGALİ
1989 PANAMA’NIN İŞGALİ
1991 IRAK’IN İŞGALİ
2001 AFGANİSTAN  İŞGALİ
2003 IRAK İŞGALİ
2003  DARFUR DARBESİ
2010- 2018 ARAP BAHARI

Hepsini tek tek açıp inceleyin, kanınız donacak. Vahşilik, psikopatlık ve barbarlık!

Dedim ya, bunlardan kimseye dost ve müttefik olmaz. Kendi halklarına bile dost değiller. Ortadoğu işgallerini meşrulaştırabilmek adına, 11 Eylül 2001 yılında 110 katlı 2 gökdeleni çökertip ,3 bin vatandaşını öldüren de bunlar değil mi?

Sayın Bakanlardan, hükümet sözcülerine kadar tüm yetkililerden istirham ediyorum. Allah aşkınıza yaşanılan her olaydan, ülkemize atılan her kazıktan sonra çıkıp, biz dost değil miydik? Bu olanlar müttefikliğe sığar mı? ABD dostunun kim olduğuna artık karar vermeli!  Minvalinde söylemlerde bulunmayınız. Biz onları tanıyoruz, onların yaptıkları kadar, sizin açıklamalarınız da zorumuza gidiyor.
Biliyorum, biliyorum!
Siyasi konuşma, uluslararası ilişkiler, politik dil bunu gerektiriyor !
Siz yine de, yapmayınız. Başka bir politik dil kullanıp, farklı kelimeler türetiniz.
Millet,çok ama çok “gıcık” oluyor!  Benden söylemesi.
 

namık akkoyun köşeyazısı haber abd müttefik dost bakan hükümet gıcık