İçimizdeki hainleri buldum!

TAKİP ET

"Ben Özlem dedim, gözlem oldu".

Sevgili okurlarım,

Artık dolar-faiz-amerikanın oyunu derken, bir kaç haftadır hepimizin kafası bayağa şişti. Ama bugünlerde kendi tecrübe ettiğim ve hatta geçenlerde ki bir yazımda üstü kapalı değindiğim üçkââtçı esnaflarımızdan bahsetmek istiyorum.

Bildiğiniz üzre ben Fransa’da yaşayan ve sıkça Türkiye’ye gelen bir vatandaş olarak, bir kaç gün önce memleketime geldim. Ve bana tatil yok, yine yazıyorum.

Geçen Çarşamba gece yarısı üç arkadaımla Türkiye’ye giriş yaptım. Arkadaşlar dediler ki: 20-30 Avro bozduralım da bir çorba içelim. Bense uyanığım ya, dedim kazıklanmayalım, bankamatikten fransız kartımla para çekeyim. İsmi lazım değil, bir bankanın bankamatiginden çekmeyi denedim. Çekmek istediğim miktarı banka 1 €’yu 6,90 ₺’den bozarken 4,50 € da işlem parası alıyordu, bozdurmadım. (ki bu banka, o günlerde “devletin yanındyız ve mali politikalarını destekliyoruz” diye açıklama yaptı). Karşıdaki döviz bürosu ise 6 ₺ den bozuyordu, selam bile vermedim.

Daha ileride hem lokanta, hem marketçilik yapıp hemde döviz bozan bir karaborsacıya girdik. Çorbalarımızı içip hesaba gelince, Avro’yu ne kadara bozduğunu sordum. “6,30 abi daha yükseğine bozan bulamazssın” dedi. Ben dururmuyum, ödemeyi yine fransız kartımla yaptım.

İşin garip tarafı benim bankam ödemeyi 1€ = 7,71₺’den yaptı.

Gel gelelim işin aslına. Hadi bankalar gece borsa kapalıyken döviz işlemlerinde 10-15 kuruşluk risk payı koyar da, 80 kuruş+masraf neyin nesi? Hadi esnaf kâr yapar da 1,71 ₺’lık kazık ne?!

Yine onlar ki ertesi gün de, o topladığı dövizi: “Başkan Erdoğan emretti, vatan, millet, sakarya” edalarıyla, kameralar önünde, reklam yaparcasına döviz bozduracak!

Sabahında, açıklamalar üzerine döviz düştü ve ben harçlığımı 6,80'den Ziraat Bankası'nda bozdum. Tefeciye gideceğine devlete gitsin, ucuza gitsin! 

Dostlarım, İşte asıl tehlike böyle üç kuruşa vatanını, milletini, haysiyet ve şerefini satan bazı esnaf ve finans kuruluşlarımız. Tamam herkes para kazanıp çoluk, çocuğuna ekmek götürmek ister, lakin bunun adı; eğitimsizlık, bencillik, şerefsizlik ve hatta vatan hainliğidir.

Bize ne ABD’nin operasyonu, ne siyonizmin oyunu söker. Fakat “ kahpe içerden olunca, kapı kilit tutmaz oğul’” der Dede Korkut.

Kardeşlerim! Son söz olarakta size ve devletimize de bir uyarıda bulunmak isterim! Geçenlerde bir gazeteci arkadaşımzın araştırmasına göre; geçen sene halkımız 7-8 Milyar dolar para bozdururken, bu parayı şirketler toplamış ve rezervlerini arttırmış. Velasıl kelam, ne devletim nede Merkez Bankası’nın cebine girmiş!

Dövizinizi bozdurun ama, kuyumcuya değil, döviz bürolarına değil, yabancı ortaklı bankalara hiç değil! Çünkü onlar MB’sı ya da devletin kasasına değil, ya tefecilerin yastık altına yada yabancı ortaklara gidiyor. İşte isim veriyorum sadece ve sadece Ziraat Bankası’na bozdurun.

Sağlcakla kalın.

Yusuf TONAY