İdlib'te gergin bekleyiş
Yusuf TONAY, Tahran zirvesinden sonra, İdlib'teki son gelişmeleri yazdı. Bölgedeki son durumu, sorularıyla analiz etmeye çalışırken, Türkiye'nin yol haritasını sorguladı.
Geçen gün bir heyecanla beklenen Tahran zrvesinden çıkan sonuç aslında, Esad ordusuna operasyon izniydi. Ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın itiraz ve ısrarlarına rağmen Rusya bildiğini okumakta belli ki ısrarlı.
Son İdlib yazımda da belirttiğim gibi İran, hem çıkarlarını korumak, hemde Rusya’dan zılgıt yememek için Rusya ne derse o noktada!
Öncelikle duruma bir bakalım. Esed Rejimi 4 aşamalı plan ile 4 taraftan İdlib’e taaruz harekatı başlatmayı haırlanıyor.
Muhalif birlikleri ise 3’lü zirve sonrası direnme kararı alarak, 4 aşamalı guvenlik konsepti oluşturup bölgede bulunan birlikler arasında anlaşmazlık çıkmaması ve aralarında çatışmaya mahal vermemek için 113 kordinasyon merkezi kurdu.
Türkiye’de kendi sınırlarına doğru gelmesi olası bir göç dalgasına engel olabilmek için 18 km derinlikten Cenderes bölgesine iki koridor üzerinden göçmenleri karşılamak için hazırlıklarını tamamladı.
Kızılay ve AFAD ekipleriyse hazırlıklarını tamamlayıp, göç dalgasını beklemekte.
İdlib halkı: “Tek çare Türkiye”. Diyor.
12 gözlem noktası ile çatışmazlık bölgesi oluşturmak amacıyla bölgede bulunan TSK, bir taraftan İdlib’teki halkın zarar görmemesi için çaba harcarken diğer taraftan da, Pyd’nin bulunduğu tel rıfat’ı kontrolde tutmaya çalışıyor...
Son haritalara baktığımızda Suriyenin 3’te 1’ine hakim olan ABD ve onun tetikçisi PYD varken, Güneyde ve Rakka’nın doğusunda hala İŞİD dururken, hatta Esed’in durumu da muallakken İdlib neden?
Rusya ile ortaklaşa ABD’nin önünü kesen Türkiye, ileride Rusya’nın tekerine takoz koymasın diye, özellikle bu bölgeyi seçmiş olmasın?!
Aklımda sorular sorular....
Türkiye’yi sadece bölgede yardakçı ve üs olarak kullanmaya çalışan ABD bir tarafa, ABD’ye karşı maşa diiye elinde tutmaya çalışan Rusya bir tarafa. Ama ikisininde Türkiye’ye biçtiği ortak kılıf kesin : “İnsani yardım”.
Fırat Kalkanı bölgesi ve Idlb hattında 50- 60 binden fazla silahlı muhalif gurub “Ağabey gel” derken, diğer ülkeler silah kullanırken, kimin eli kimin cebinde belli değilken; sen neyin diplomasisini yapıyorsun?
Belli ki hazırlıklar ve o kadar sevkiyat boşa değil.
Reis’in bu konuda düşünceleri Tahran zirvesine damga vurdu ve dünya duydu!
Zaman kalmadı, operasyon geliyor, Türkiye İdlib’e girmeli ve girecekte!