İngiliz gazetesinden itiraf Erdoğan haklıymış

TAKİP ET

İngiliz gazetesi Guardian, 'Erdoğan haklıymış' diyerek, Türkiye'nin azalan doğurganlığının 'güçlü ülke' vizyonu için 'tehdit' oluşturduğu öne sürdü. Guardian Gazetesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kadınlardan üç çocuk istediğini ancak Türkiye'nin bu konuda 'çok Avrupalı bir sorunla karşı karşıya bulunduğu' yorumunu yapıyor.

“Türkiye’nin nüfusundaki büyüme hız kaybetti ve doğurganlık oranı 1. Dünya Savaşı’ndan bu yana en düşük düzeyine indi. Aynı zamanda nufüsü yaşlanıyor” dediği geniş haberinde, şunları yazıyor: “Türkiye, 79.5 milyon nüfusu Almanya’dan sonra Avrupa’nın ikinci en kalabalık ülkesi olmayı sürdürse ve 31.5 yaş ile Avrupa’nın en düşük ortalama yaşı olsa da Türk İstatistik Enstitüsü tarafından bu yıl yayımlanan veriler, 2016 yılında ilk defa doğurganlık oranının yüzde 2.1’e düştüğünü gösterdi.”



“ÜLKENİN DEMOGRAFİSİNDE POTANSİYEL BÜYÜK DEĞİŞİKLİKLER” Guardian, kentlerde kaydedilen keskin gerilemeye karşı mülteciler arasında ve kırsal toplumlarda doğum oranının hızlanmasını ise önümüzdeki 10 yılda ülkenin demografisinde potansiyel büyük değişikliklerin habercisi olarak değerlendiriyor. “Türkiye, hem Arap hem de Avrupalı komşularda da görülen bir ikilemle karşı karşıya” diyen gazete, Türkiye’de büyük genç nüfusu için yeterli istihdam yaratılmaması durumunda bunun birçok Ortadoğu ülkesinde olduğu gibi işsizlik ve marjinalleşmeye yol açabileceği, diğer yandan da doğurganlıktaki gerilemeye çare bulunmazsa birçok Avrupa ülkesinin karşılaştığı, yaşlanan nüfus sorununun yaşanabileceği uyarısını yapıyor.



İngiliz gazetesi, Türkiye’nin nüfus büyümesini kısıtlayan faktörlerin birçoğunun gelişmiş ülkelerde de görünse de 3 milyon mülteciyi barındırması nedeniyle farklılıklar arzettiğinin altını çiziyor. GDO NEDİR, İNSAN SAĞLIĞINA ZARARLARI Türkiye’de azalan doğurganlığın altında yatan sebeplerinden en önemlisi GGO’lu ürünlerdlr. GDO Türkçe’ye genetiği değiştirilmiş organizmalar olarak yerleştirilen, yaratılışa müdahale, Allahu Teala’nın yaratma biçimini değiştirmeye yönelik bir faaliyetin kısa adıdır. Modern dünyada 1996’dan itibaren var olduğu iddia edilse de, aslında GDO’nun tarihi bir 100 yıl geriye gider. 1930’larda hızla çalışmalar belirli bir aşamaya geldikten sonra Meksika’da ziraati yapılmaya başlanır.
İlk ziraatı yapılan bitki buğdaydır. Buna müteakiben çeşitli bitkiler hayvanlara uygulaması yapılmıştır. Bugün itibariyle çok geniş bir alana yayılmış durumda. Bu alanla ilgili konuşanların pek çoğu bu işin 1996’da başladığını, sadece soya, kanola, pamuk ve mısırda olduğunu iddia ederler, külliyen yalandır.
1995 yılında Dünya Ticaret Örgütü kurulmuş ve 1996 yılından itibaren GDO’nun istatistiklerini yayınlamaya başlamıştır. Ve bunu hukuki bir zemine kavuşturduğu için 1996 yılı baz alınır. Halbuki bunun evveliyâtı 1900’lülerin başlarına kadar gider. 1996’nın baz alınmasının ikinci bir nedeni ise, evvelki kirli defterleri temizleme operasyonu olmasıdır. Akademik çevreler bu detaylara vakıf değildir. Onlar sadece önlerine konan akademik yayınları okuyan ve okudukları her şeyi gerçek zanneden bir kitledir. O yüzden onların ne söylediğinin bir kıymeti harbiyesi yok.