KÖRFEZ'DE ŞAH-MAT OYUNU!

TAKİP ET

3 Kasım 2020'de ABD tarihinde eşine rastlanmamış kaotik bir seçim dönemi yaşandı. Joe Biden ve Donald Trump'ın yarıştığı seçimlerde Joe Biden resmi olmayan sonuçlara göre başkan seçilmiş olsa da Trump'ın Beyaz Saray'dan ayrılmaya pek niyeti yok. Trump cephesi seçimlerde ciddi hile olduğunu öne sürerek mahkemeye gideceğini söylese de Joe Biden 20 Kasım yemin gününe kadar kabinesini göreve hazırlıyor, isimleri kamuoyuyla paylaşıyor. Bir nevi eşbaşkanlık yapıyor. Bu durum ABD'de ulusalcı kanat ile küreselci kanat arasında bir güç savaşı olduğunu tamamen ayyuka çıkardı. ABD'de yaşanan güç savaşı ve Biden'ın seçimi kazanmış olması hiç şüphesiz tüm Dünya'da olduğu gibi Ortadoğu'da da dengeleri alt üst etti. Hatta en çok Ortadoğu'da dengelerin değiştiğini söylersek yanılmış olmayız.

Trump öncülüğünde sözde terör yuvası İsrail ile normalleşme özde ihanet anlaşmaları zaten taşları yerinden oynatmıştı fakat Biden seçilince özellik Suudi Arabistan’da rüzgarın yönü tamamen değişti.
Körfez’deki hakim güç Suudi Arabistan, ümmete ihanet anlaşmalarını kendine tehdit olarak algıladı.
Esasen mesele ümmetin şerefi değil kendi güçlerinin varlığı söz konusu.



Suudi Arabistan Veliaht Prensi Selman’ın Trump’ın damadı Jared Kushner ile çok samimi ilişkileri olduğunu bilemeyen yoktur. 17 Eylül’de Trump’ın Suudi Arabistan’ın da sözde normalleşme anlaşmasına imza atmasına ikna etmeye çalıştığı buna karşılık Veliaht Prens Selman’ın tahta çıkması karşılığında ABD ile pazarlık yapabileceği kamuoyuna sızdı.
Selman’ın pazarlık arayışı NEOM projesinin kesinlikle sekteye uğramaması için olduğu kesin.
Ancak 3 Kasım itibariyle bu pazarlıklar boşa düşünce önünü görene kadar Suudi Arabistan bölgede dengeli politikalara yöneldi.
Riyad’ın politika değişimi Abu Dabi’yi o kadar rahatsız etti ki ciddi ayrışmalar görünmeye başladı.
BAE’nin Riyad’ı yönlendirdiği algılarına karşılık Suudi Arabistan, Körfez Krizi olarak bilinen Haziran 2017’den beri devam eden Katar ambargosunun kaldırılıp ilişkilerin yeniden kurulması için adımlar atmaya başladı. Abu Dabi için Körfez’deki en önemli tehdit Katar’a yönelik bu hamleler gelince BAE, Yemen’de Suudi Arabistan’a karşı faaliyetlere girişti.
BAE, Yemen’de stratejik Sokotra Adası başta olmak üzere Güney Geçiş Konseyi üzerinden ayrılıkçı gündemi uygulamaya almaya çalışıyor. Bu adımlarla birlikte Riyad destekli Yemen hükümetinin günü zayıflatma girişimi Riyad’ı Yemen’de insani drama neden olan politikalarında yalnız bırakarak stratejik çıkmaza sürüklemek istiyor.
Ayrıca BAE’nin terör yuvası İsrail ile ilişkileri ve yaptığı ihanet anlaşmasıyla Riyad’ın Filistin meselesinde liderlik üstlendiği “Arap Planı”nın altını boşalttığı bundan dolayı Riyad’ın liderlik pozisyonun sarsıldığı ve bölge halkları nezdinde liderlik gücünün sıkıntıya girdiği görülüyor.



Suudi Arabistan’ın bölgede çıkmaza sürüklenmesiyle Türkiye Biden ABD’sinden önce devreye girerek, G20 Liderler Zirvesi öncesi Suudi Kral Selman ile Cumhurbaşkanımız Erdoğan bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.



Bu görüşme başlı başına Abu Dabi’yi rahatsız etmiş olsa da görüşme sonrası Riyad’ın Ankara lehine attığı adımlar adeta çıldırttı.
Yapılan açıklamalara göre Riyad artık Suriye’de terör örgütü PYD’ye maddi destek vermeyecek, İran’a karşı bölgede Türkiye ile ortak hareket edecek, Türkiye’ye karşı aldığı ambargo kararından vazgeçeceği belirtildi.
Bu hamlelerle Riyad, Biden’ın Tahran ile yeni Nükleer Anlaşma olasılığı ile İran tehdidi başta olmak üzere BAE’nin Körfez’deki hakimiyet çalışmalarına karşılık bizzat bölgede olan en büyük güç Türkiye’yi kaotik ABD’nin yerine yanında görmeye çalışıyor.
Türkiye’de buna karşılık Riyad’ı stratejik ortak olarak, Katar ve Filistin meselesinde güç kazanmak, Suriye’deki İran tehdidi ve terör örgütü PKK’ya yardımların son bulması, Yemen’deki trajedinin son bulmasını, ABD’nin Körfez’deki etkinliğinin sekteye uğraması ve BAE’nin bölgedeki gücünün kırılması için yanına çekmeye çalışıyor.



Bir diğer husus olarak Riyad – Moskova ilişkilerine biraz göz atalım…
Hatırlarsanız Türkiye Ruslarla nükleer ve savunma anlaşması yapıp S400 alınca Riyad’da S400 almak istediğini buna karşılık Rusya’daki karayolu ve tren yollarının yapım ve onarımı için 2 milyar dolarlık yatırım vaat etti ancak Trump “Biz olmasak 2 hafta ayakta duramazsınız” fırçasını yiyince sesleri kesilse de Riyad – Moskova arasındaki ilişkiler bu manada kesilmiş değil.
Esasen amaç S400 almak değildi…
Burada iki ana hedef var;
İlk hedef olarak; Suriye, Lübnan, Yemen ve Libya’da kendine bağlı yönetimleri kurmayı hedeflemiş olsalar da bunu başaramadılar.
Suriye ve Lübnan’daki İran yönetimlerini yıkmak için örgütlere adeta servet döktü hatta eski Lübnan Başbakanı Hariri’yi alı koydu sonra Fransa’nın araya girmesiyle serbest bıraktı, Yemen’de her gün İran’la çatışıyor fakat krizde adeta bataklığa saplandı, Libya’da da karşımızda yer alan Riyad, Hafter tarafında da emellerine ulaşamayınca Çarlık Rusya’sından kalan sıcak denizlere inme stratejisini sürdüren Moskova,  Suriye ve Libya başta olmak üzere Ortadoğu ve Afrika’da etkinliğini arttırınca İran’a karşı Türkiye ile birlikte önemli faktör olan Rusya’yı da yanına almaya çalıştı.
İkinci hedef ise korona virüs sürecinde Körfez ciddi kan kaybı yaşadı. Çünkü bölgedeki en büyük ticari kazanç petrol ancak yaşanan pandemi nedeniyle petrol piyasası da ciddi yaralar aldı Suudi Arabistan ise bu ekonomik tehlikeye karşılık Türkiye, Rusya ve AB’ye yatırımlarını arttırıp ek kazanç kapılarını açmaya çalışıyor.
Trump öncesi 20 İslam ülkesinin birleştiği İslam Ordusu görkemli geçit töreni Riyad’da yapılmıştı arka planda ise bu işi organize edenin Türkiye olduğu görülmüştü.



Seçim sonrası Suudi Arabistan makas değiştirmişti ve yine bir ABD seçimi sonrası Riyad yeniden makas değişimine gitmeye çalışıyor böylesi keskin strateji değişimlerinde Türkiye ise tıpkı NATO – Rusya arasında olduğu gibi Şii İran – Vahabi Arabistan arasında denge politikası yürüterek hem ümmet içindeki gücünü hem de bölgedeki hakimiyetini arttırmayı, ülke çıkarlarını bu denge politikasıyla arttırmayı sürdürüyor.

Hakkı Haykıran Adam
İnstagram / Twitter; @haykiranadam_
 

suudi arabistan riyad iran abu dabi türkiye ankara amerika birleşik devletleri joe biden donald trump birleşik arap emirlikleri selman bin muhammed recep tayyip erdoğan vladimir putin suriye şam lübnan beyrut ortadoğu körfez libya hafter ulusal mutabakat