OYUN KURUCU: ERDOĞAN
OSMANLI BAKİYESİ TOPRAKLARDA, ÖNÜMÜZDE Kİ 100 YILIN PAYLAŞIM SAVAŞLARI YAPILIYOR. EN KRİTİK OYUN KURUCU: "ERDOĞAN"
Afrin ve Membiç cephelerinde terör kuklası PKK üzerinden Küresel Haçlı Terörü ile mücadelesini sürdüren Türkiye’nin Lideri ve Başkomutan Erdoğan, dün AB üst düzey yöneticileri ile katıldığı toplantıdan sonra bu gün Rusya ve Katar temasları ile oyun kuruculuğunu sürdürdü.
Rusya’nın yeni dünya düzeninde, oyun planında ki yerinin daraltılmaya çalışılması ile ortaya çıkan konjonktürde, halk desteğini büyük ölçüde arkasına almış olan Erdoğan’ın liderliğinde ki Türkiye’nin kurulacak masada en önemli yere sahip olmaya başladığı gözlemleniyor.
Osmanlı Devletinin bakiyesi olan topraklarda ve denizlerde 100 sene önce kaybedilen savaşın önümüzde ki 100 yıl için geri kazanılması mücadelesini yürüten Erdoğan Liderliğinde ki Türkiye, her geçen gün adım adım hedefe yaklaşırken, içeride ki dışarıda ki odaklar bu yürüyüşü engellemek için görülmemiş oyunlar sergiliyor.
11 Eylül 2001 tarihinde ABD tertipli ikiz kuleler saldırıları ile ete-kemiğe bürünen yeni dünya düzeni oluşumunu vaktinde ve çok doğru algılayan Erdoğan, yerinde okumaları ve isabetli hamleleri ile Türkiye’nin olağan üstü ilerleyişine liderlik yaptı. Bu gün Orta Doğu denilen Osmanlı bakiyesi topraklar ve bu topraklarda yaşayan İslam mensubu halklar için ilk günden beri en büyük ve tek umut olan Türk Lider, bu gün İslam dünyasını bir araya getirmeye ve görkemli günlere kapı aralamaya çok yakın görülüyor.
Türk Halkının gönlünü, yüzyıldır beklenen yükselişi başlatarak kazanmayı başaran Erdoğan, çok yakın zamanda, artık İslam Dünyasının Lideri olarak anılacak.
Kurtuluş Savaşını, Anadolu Topraklarında verdiğimiz günlerde bile “mandacılık ve himayecilik” ihaneti ile Osmanlı İmparatorluğu’nun devamı olan Türk Devletini durdurmak ve engellemek için her oyuna başvuran satılmış zihniyetlerin bu günkü temsilcileri, vatanseverlik görüntüsü ile kendilerini kamufle ederek, üstelik inanmadıkları unsurlara üstün inanç duyuyormuş takiyesi ile, hala daha milli birlik ve bütünlüğümüze saldırmayı sürdürüyor.
Türklük ruhunu özümsemiş, İstiklal mücadelemizin kahramanı, mütedeyyin Türk Halkı, yüreğinde ki Allah İmanı ve İnsan Sevgisi ile 100 yıldır yaptığı gibi bundan sonra da içinde ki bu “engelli” zihniyeti idare ve sahiplik etmeye devam edecektir.