Projelere Karşı Çıkıyorlar, Neden?

TAKİP ET

Cumhurbaşkanı adayları ve muhalefet ülke için önemli yatırımlara karşı çıkmalarının sebebi nedir?

24 Haziran 2018, Sıradan bir tarih değil, Türkiye için, Ortadoğu için, Afrika, Asya için, Avrupa ve Dünya için çok önemli ve dönüm noktası olacak bir tarih. 

Yeni bir hükümet yani yönetim sistemine geçecek olan Türkiye, Müstemleke bir devlet olmaktan tam bağımsız ülke olmaya geçiş yapacak, yeni bir devlet kadrosuyla, yeni bir anayasayla ve güçlü bir liderle bölgesini ve dünyayı değiştirecek.

Bir tarafta yenmiş de yenmiş, “16 yılda ülkeye çağ atlatmış, yapılamaz deneni yapmış ve “daha yolun başındayız yapacak çok işimiz var” diyen bir dünya lideri Recep Tayyip Erdoğan.

Diğer tarafta ülkesine faydalı olmuş tek bir çivi dahi çakmamış, her yatırıma ve yeniliğe karşı çıkmış, ülkesinin karşısındaki her bloğa kucak açmış, yatırımları durduracağız, yıkacağız, satacağız, yargılayacağız, aşacağız diyen kime, neyin hizmetini yaptıkları ortada olan kendine muhalif olarak adlandıran bir güruh.

Bu güruhun sadece söylemlerine bakınca dahi aslında ne yaptıkları ya da yapmaya çalıştıkları anlaşılır. Ne yazık ki toplum üzerinde yapılan algı operasyonlarıyla Erdoğan düşmanlığı pompalayarak gerçekleri duymaktan ziyade,sadece ırk, mezhep, ideolojik fikir den dolayı oluşan düşmanlık yüzünden duymak istediklerini duyan ve anlamsız bir şekilde 3 maymunu oynayan bir kitle. Bu gürûhun yaptıklarını ve söylemlerini görmezden geliyor.

Biz bugün, bu güruhun aslında kimin adına nasıl bir görev alıp can siperine şekilde çalıştıklarını gözler önüne sereceğiz.

Mitinglerinde, tv programlarında hepsinin ortak bir söylemi var; 3. Havaalanına ve Kanal İstanbul’a ne gerek var. Aslında 3. Köprüye de aynı şekilde karşı çıkmışlardı.

Neden karşı çıkıyorlar? Neden istemiyorlar? Neden rahatsız oluyorlar? Bu karşı çıkmalar kendi vizyonları mı? Yoksa başka bir amaç mı var?

Belki de hiç duymadığınız bir yönüyle bu durumu ele alıp aslında bu güruhun neyi amaçladıklarına bakalım.

 

3 Köprü (Yavuz Sultan Selim Köprüsü), 3. Havaalanı ve Kanal İstanbul’un yapılmasının ortak noktası ticari yaklaşım bunun dışında farklı bir ortak nokta daha var; İSTİHBARAT

Gelin biraz daha konuyu açalım ve tek tek inceleyelim.

3 Köprü (Yavuz Sultan Selim Köprüsü), İpek yolunun Asya ve Avrupa arasındaki bağlantı noktası. Çin’den veya Uzak Doğudan kalkan bir trenin Londra’ya kadar gitmesini sağlayacak çok önemli bir geçiş güzergâhı. Hatırlarsanız geçen aylarda Türki Cumhuriyetleri ile Türkiye’yi bağlayan demiryolu, bu projeyi Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev beraber açmış ve ilk tahıl yüklü tren hesaplanan zamandan önce Mersin limanına ulaşmıştı. Şimdi bu demiryolu Hattı Avrupa hattına bağlanınca yeni İpek yolu tamamlanmış olacak.

 

Peki, Yeni İpek yoluyla Avrupa ve Asya ticareti gelişirken Türkiye ne fayda görecek? Türkiye öncelikle bu yolun kilit noktasında aynı zamanda Yeni Dünyanın ticaret merkezi olacak tıpkı yüzyıllardır İpek yolunda olduğu gibi ve ihracat için yeni kapılar açılacak, ayrıca bağlantı noktası olan 3. Köprü geçiş ücrete tabi olacağında hatırı sayılır bir gelir elde edilecek. 

İstihbarat dedik ne alaka diyeceksiniz hemen açalım. Geçiş ve dağıtım noktası olan Türkiye ülkeler arasında yapılacak olan ticaretin mahiyetini öğrenecek yani ne kadar mal? Nereye? Nezaman? Ve hangi ücret ile gittiği bilecek. Bu ticarete geçiş yani aracılık yaptığı için ticari anlaşmalar ve özel ve tüzel kişilerin hakkındaki tüm bilgiler elde edilecek. Yani tüm ticari sırlar Türkiye’de olacak.

3`ncü havalimanı 100 milyon yolcu kapasitesiyle hizmet verecek, Dünyanın en büyük ve en donanımlı havaalanı olacak. Stratejik olarak bulunduğu konum itibarıyla direk veya aktarmalı tüm uçuşların en mantıklı güzergâhı. Zaten söylemi bile havayolu şirketlerinin batmasına yetti bir düşünün açıldığında neler olacak.

İşin İstihbarat tarafına gelince bu havalimanına giriş çıkış yapacak yabancı ülke vatandaşlarının kimlik ve ziyaret bilgilerinin de dâhil olmak üzere sadece kişisel değil ticari kargolarında taraflarının bilgileri Türkiye’nin kontrolü altında olacak. Ayrıca bilmeyenlerin araştırmasında fayda vardır" TÜRK HAVA KORİDORU" Türkiye hava koridorunu kontrol edebilecek sistemi yaptı yazılımını hazırladı, bu sistemi kullanmak için beklemede” peki şuanda bu sistemi kim mi tek başına kullanıyor? "İSRAİL"

Kanal İstanbul, Montrö anlaşması yüzünden Türkiye boğazdan geçen hiç bir gemiye engel olamadığı gibi bundan parada kazanamamaktadır. Kanal İstanbul tamamen ticari bir enstrüman olarak yapılıyor. Ki bu ticaretin yıllık meblağı 8 MİLYAR $, Akdeniz’i Karadeniz’e bağlayan ve stratejik olarak çok önemli olan bu noktaları Türkiye kontrol edemiyor. 

Şimdi bu proje sadece dünü veya bugünü değil yarına yönelik çok önemli bir hamledir nedenine gelince, Rusya Hazar denizi ile Azak denizi (Kırım yarım adasının Karadeniz’den ayırdığı iç deniz) arasında bir kanal inşası yapıyor amaç Asya ile Karadeniz’i ticari olarak deniz yoluyla birleştirmek. Bu durumda eğer bu kanal açılırsa Asya’dan karayoluyla Hazar Denizine gelip oradan kanal vasıtasıyla Karadeniz’e geçecek olan gemiler. Nereyi kullanacak? Tabii ki Kanal İstanbul’u. Bu hamle Süveyş kanalına alternatif yeni bir deniz ticaret yolu anlamı da geliyor.

Gelelim işin İstihbarat kısmına, buradan geçiş yapacak olan gemilerin ticari işlemlerin tamamının ticari istihbarat içermesi ve Avrupa devletlerinin ticari ilişkilerine ait bilgilerin Türkiye’ye geçecek olması diğer iki proje gibi bu projeyi de faklı bir konuma oturtuyor.

Şimdi değerli okurlar gördüğünüz gibi bu projeler sadece yaptık bak oldu projeleri değil altında büyük bir bilgi birikimi ve Yeni Dünya düzenini görmek gibi müthiş bir irade var.

Bu projeleri kim neden istemez? Şimdi bu soruyu sorun kendinize.

Bu üç projedeki istihbarat faktörü gösteriyor ki Türkiye’nin elde edeceği ticari bilgilerin ve sırların birileri tarafından istenmediği. 

Peki. Bunlara bu isteklerinde kim yardım ediyor? Neden yardım ediyor? Bu insanlar ülkeleri için mi konuşuyor yoksa başka ülkeler için mi konuşuyor?

Bunun cevabını ortada sizlerinde bu cevabı vicdanınızda değerlendirmeniz 24 Haziran için bir elzemdir.!

5 aday Cumhurbaşkanlığı için yarışıyor biz şuna 1 aday Recep Tayyip Erdoğan ülkesi için, diğer 4 adayda (Muharrem İnce, Meral Akşener, Temel Karamollaoğlu ve Doğu Perinçek) ülkelerinin karşısındaki istihbarat güçleri adına çalışıyor.

Kararı yüce Türk milletinin ferasetine bırakalım.


Haber: Mustafa YILMAZ