Türkiye, sınırında terör devleti kurulmasına asla izin verilmeyecek

TAKİP ET

MGK bildiri yayımladı. Yayımlanan bildiride, Türkiye'nin, sınırları boyunca bir terör devleti kurulmasına asla izin vermeyeceği bildirildi.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısının ardından yayımlanan bildiride, 15 Temmuz 2016'da gerçekleştirilen hain darbe girişiminin bertaraf edilmesinin birinci yılında, yurt içinde ve dışında milyonlarca vatandaşın katılımıyla, coşku içinde gerçekleştirilen faaliyetler hakkında kurula bilgi arz edildiği açıklandı.

 

Bildiride, "Demokrasi ve Millî Birlik Günü" vesilesiyle 15 Temmuz şehitlerinin rahmetle tüm gazilerin şükran ve minnetle anıldığı, ülkenin ve devletin bekası için bugüne kadar şehitlik mertebesine ulaşan kahraman askerlerin, güvenlik görevlilerinin ve vatandaşların asla unutulmayacağı belirtilerek, hatıralarının hürmet ve rahmetle yad edildiği ifade edildi.

FETÖ/PDY, PKK/PYD-YPG ve DEAŞ terör örgütleri̇ başta olmak üzere, terörün sonlandırılması amacıyla yurt içinde ve yurt dışında kararlılıkla sürdürülen mücadelenin, kapsamlı şekilde görüşüldüğüne yer verilen bildiride, şu değerlendirmede bulunuldu:

"Vatandaşlarımızın huzur ve güvenliğinin sağlanması amacıyla yürütülen faaliyetler esnasında ele geçirilen, yasa dışı üretimi̇ ve ticareti insanlık suçu olarak kabul edilen çeşitli uyuşturucu maddeler, bölücü terör örgütünün gerçek yüzünü bir kez daha göstermiştir. Eli̇ kanlı terör örgütü ve uzantılarının, siyasi̇ parti̇ temsilcileri başta olmak üzere sivillere ve masum insanlara yönelik suikastları da örgütün tek amacının kendisinden olmayan herkesi̇ yok etmek olduğunu açıkça gözler önüne sermiştir."

 

Bildiride;

"Bazı müttefik ülkelerin PYD-YPG terör örgütüne verdiği silah ve mühimmatın PKK terör örgütünde ele geçiriliyor olması, Türkiye’nin, bunların farklı isimler altında gözükse de aslında aynı örgüt olduğu konusunda ısrarla ortaya koyduğu ikaz ve itirazındaki haklılığını bir kez daha teyit etmiştir. Terör örgütlerine karşı sergilenen çifte standart terk edilmeden, bölgenin huzur ve güvene kavuşmasının mümkün olamayacağının altı çizilmiş, uluslararası topluma, terörle mücadelede ortak bir anlayış birliğine varılması için verilen taahhütlere uyulması konusundaki çağrımız tekrarlanmıştır." İfadelerine yer verilirken, ülkenin güney sınırlarına yönelik Suriye ve Irak'tan kaynaklanan bir tehdidin tespiti ile taciz ve saldırının vuku bulması halinde uluslararası hukuk çerçevesinde gereğinin yapılmaya devam edileceğine işaret edilen bildiride, Türkiye’nin sınırları boyunca bir terör devleti̇ kurulmasına asla izin vermeyeceği, PKK/PYD-YPG terör örgütlerinin, diğer bir terör örgütü DEAŞ ile mücadelesi ileri̇ sürülerek meşrulaştırılamayacağı bir kez daha vurgulandı.

 

Bildiride, Irak Kuzeyi̇ Bölgesel Yönetimi, aldığı referandum kararının, hukuken ve fiilen uygulanamayacağı, bu teşebbüsün vahim bir hata olduğu ve istenmeyen sonuçlar doğuracağı ifade edildi.

Irak'ın toprak bütünlüğünün ve siyasi̇ birliğinin muhafaza edilmesinin bölgede kalıcı istikrar, barış, güvenlik ve refah tesis edilebilmesine bağlı olduğu değerlendirilen bildiriye şöyle devam edildi:

"Musul'un DEAŞ’tan kurtarılması memnuniyetle karşılanmış, şehrin yeniden imarı için, Türkiye’nin uluslararası toplumla birlikte her türlü sorumluluğu üstlenmeye hazır olduğu ifade edilmiştir. Ayrıca, Irak'taki Türkmen varlığının ve haklarının korunmasının yakından takip edilmekte olduğu belirtilmiştir."

 

Toplantıda İsviçre'deki Kıbrıs Konferansı ve sonuçlarının da değerlendirildiği dikkati çekilerek, "Doğu Akdeniz’de, doğal kaynaklar üzerindeki asli̇ haklarımız çerçevesinde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Türkiye’nin hak ve menfaatlerinin korunması konusundaki kararlılığımız vurgulanmıştır." ifadeleri kullanıldı.

Bildiride, FETÖ/PDY, PKK/PYD-YPG, DEAŞ başta olmak üzere tüm terör örgütleriyle mücadele kapsamında yurt bütününde uygulanan olağanüstü halin değerlendirildiği aktarılarak, şunlar kaydedildi:

"Demokrasimizin, hukuk devleti̇ ilkesinin ve vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerinin korunmasına yönelik tedbirlerin devamlılığını sağlamak üzere, olağanüstü halin uzatılması tavsiyesinde bulunulması kararlaştırılmıştır."