Yeni ekmek kapısı öz eleştiri

Yazarımız Ercan Faraş yazdı; Sosyal medyada yazılar yazılıyor, videolar çekiliyor, görsel medyada yorumlar analizler yapılıyor, yazılı medyada makaleler yazılıyor.. Hangi yazı, video, yorum, yorumcu daha revaçta diye inceleyince ortaya acı bir tablo çıkıyor.

Muhalif cenahta en sert muhalefeti yapanlar öne çıkıyor. Bu gayet normal. Adamların içinde kalan çok şey var. Her defasında yeniliyor, bir türlü iktidar olamıyorlar. Dolayısıyla içlerinde kalan/patlayan ne varsa, onu sert şekilde ortaya koyana prim veriyorlar.
Ancak kötü olan şu ki aynı durum bizim cenahta da baş gösteriyor. "Sorunları ortaya koyma" başlığı altında yapılan ve çoğu zaman çözümleri, en azından makul çözümleri ortaya koymayan eleştiriler büyük prim yapıyor.
Hele ki "öz eleştiri" kisvesinde, aslında tam manasıyla eleştiri olan "tamam reisçiyiz, akpartiliyiz ama yanlışa da yanlış deriz" tribi içeren, aslında en etkili muhalefet yolu olduğunun farkında dahi olunmayan yazılar, videolar, yorumlar, analizler çok büyük prim yapıyor.
Ve bunun sonucu olarak, yazarlar bu şekilde yazmaya, yorumcular bu şekilde yorumlar yapmaya, bu şekilde videolar yayınlanmaya yöneliyor, daha da kötüsü yayıncılar çalışanlarından, takipçiler takip ettiklerinden bu şekilde bir tavır sergilemesini istiyor.
Çünkü herkes şunun farkında: şu an en çok MUHALEFET YAPMAK PARA! EDİYOR. Zaten muhalif olanlar tamam ama "iktidar cenahı" etiketi olanlar da eleştiri, özeleştiri tarzında muhalefet etmeye itiliyor.
Tamam bunun sebebi milletin yaşadığı zorluklar, sıkıntılar ve bunlar karşısında oluşan tepkisel durum yatıyor.



Ancak bu davaya gözül vermiş yazar, çizer, düşünür ve kanaat önderleri, her durumda Tayyip Erdoğan'a destek olmaya, onun yaptığını, yapamadığını, yapacağını, yapamayacağını millete anlatmaya söz vermemişler miydi? Şimdi "millet neye prim veriyorsa o" mantığıyla hareket etmek, belki ağır olacak ama "bu davaya ihanet" değil mi?
Ve acı olan şu ki sonuçta muhalifler yolunu buluyor, muhalif tavırlı yandaşlar yolunu buluyor ama zarar vermeme kaygısıyla hareket eden insanlar ne prim yapıyor ne destek görüyor. Üstüne bir de "yalaka, trol, atgözlükü" vs ithamlara maruz kalıp, bir süre sonra bu tavırlarını kaybedecek noktaya geliyor.
Böyle böyle destekçisi kalmayacak Tayyip Erdoğan'ın. Ona vurmak her cenahta prim yapan tavır olacak.
Ve bunu yapmayanlar, bunu yapmadıkları için kenarda köşede kalıp ya eğrilecek ya yok olup gidecekler.
Şimdi bu düşüncelerle bir yazı yazdım ama kim sallayacak ki değil mi..
Oysa 'reis kandırılıyor" "etrafı çevrilmiş" falan cümlelerle başlayıp "bu millet yapılan yanlışları görüyor ve sabrediyor ama az kaldı" falan diye gaz verseydim uçardı yazı..