Eğitim Tam Bir Enkaz
Milli Eğitim Bakanı Sayın Mahmut Özer göreve geldiğinde önünde büyük bir enkaz bulunuyordu. Bir taraftan yıllardır kangren olmuş bir müfredat bir yanda ise özellikle kendinden önceki son bakanın ideolojik atamaları... İşi zor ama bakan da bir o kadar cesaretli...
Evet, Sayın Cumhurbaşkanımız sıra eğitim ve kültürel gelişime geldiğini söylüyor. Görünen o ki Sayın Özer Bakan'ı da her türlü destekliyor. Özer Bakan'ın geçmişi başarı ve bedeller kapsıyor. Eğitime el atmak ve değiştirmek başlı başına bedel gerektiriyor.
Milli Eğitim Millileşmeli
Evvela Fulbright eğitim komisyonu bütün yönleri ile bertaraf edilmeli. Yıllardır milli olmayan bir sistem nesillerimizi kendi öz kadim inanç ve kültür medeniyetimize düşman nesiller olarak yetiştirdi.
STK'lar Bakan Özer'e Destek Olmalı
Eğitim ile iştigal eden sivil toplum kuruluşları bu dönemde bakan Özer'e destek olmalı. Bütün birikimini bu yolda kullanmalı.
Her Gelişim Bir Değişimle Başlar
Milli Eğitim'de değişim şart. Her gelişim ve gelişme bir değişim ile başlar. Değişim doğru zaman ve zeminde olursa zihinler de bu değişime destek olur ve olumlu yönde fayda sağlar.
İdeolojiler Değil Devlet Adamlılığı Göz Önünde Bulundurulmalıdır
Yıllardır gelen yöneticiler maalesef
kendi ekiplerini getirdiler. Ekip olmak ve ekipçe hareket etmek elbette değerlidir, önemlidir. Lakin bu diğerlerini harcamayı gerektirmez. Nice donanımlı vatan evlatları boşta, yeteneklerini köreltiyor.
Değişime Evet Ama Ehliyet ve Liyakata Dikkat
Değişim ehliyet ve liyakata göre yapılırsa medeniyet inşa eder. Lakin ideolojik ve torpil ile olursa aynı sazı çalmaya devam ederken daha kötüye gitme durumu söz konusu olur. Mesela daha önce görev yapmış ve önceki bakanlar tarafından ekipçilik sebebiyle görevden alınmış Sivas/Adana Eski Milli Eğitim Müdürü Mustafa Altınsoy gibi yetenekli, donanımlı ve vatansever vatan evlatları tekrar görevlendirilmelidir. Bu hem vatan borcu hem de vatan evlatlarının en tecrübeli yaşlarda tecrübelerinden faydalanmak demektir.
Dağına Göre Kar Verilmeli
Daha yeni ilçe veya il müdürü olmuş olan genç ve tecrübe olarak yetersiz yöneticiler büyük illere görevlendirilmemelidir. Yaş, donanım ve tecrübe göz önünde bulundurulmalı ve ona göre iller ve ilçelere görevlendirilmelidir. Aksi halde hem o il veya ilçe hem de görevlendirilen yöneticiye yazık olur.
Hakeden Devam Etsin
Değişim sürerken bu süreci dikkatle ve istişare ile yürütmeli. Makamının hakkını veren devam etmeli. Hak eden ve görevini dürüstçe yapan görevde yükseltilmeli. Değişim gerekiyor diye ehil olanlar harcanmamalıdır.
Kangrenler Kesilmeli
Öyle bazı yöneticiler var ki siyasi ve bürokratik desteği arkasına almış ve yıllardır görevini devam ettiriyor. Ve öyle bir grup kurmuşlar ki gelen il müdürünü öyle veya böyle kıskacı altına alıyor ve il müdürü dirense bile daha sonra teslim olmak zorunda kalıyor. Bu kangren kesilmeli. Görevden alınmalı veya pasif görevler ile görevlendirilmeli. Bir ilin başına gelebilecek en büyük felaket bu kangren gruplardır. Hatta bazen arkasına zengin iş adamlarını bile alıp at koşturuyorlar. İşte tam burda sayın bakan cesaretle, basiretle ve ferasetle üzerine gitmelidir.
Rüşvet Alanlar Görevden Alınıp Soruşturma Açılmalı
Elbette rüşvet yiyenler soruşturma açılıp gerekirse görevden alınıyor, denebilir. Ya bu rüşvet danışmanlık adı altında yapılıyorsa nasıl olacak?
Mesela açılabilecekken zorluk çıkarıp rüşvet alınan ve öyle açılışına müsade edilen kurumların hali... Binbir zorluk çıkarılıp açılış ruhsatı verilemeyen, süründürülen ve başka çaresi kalmayınca danışmanlık adı altında rüşvet vermek zorunda kalan kurumlar ne olacak? Rüşvet alan yönetici ne olacak? Sayın bakan geri plandaki yöneticileri ihmal etmemeli. Asıl kangren onlar da olabilir.
Bunlar genelde grup oluşturanlardır. Bu konuda özellikle özel öğretim bürosuna bakan yönetici ve deneticiler denetlenmelidir. Gereken soruşturma yapılmalıdır.
Erdoğan'ın Eğitimde Son Şansı: Bakan Özer
"İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" kadim geleneğinden gelen bir millet olarak son 200 yılımızı eğitim sorunu yüzünden heba ettik. Erdoğan dönemi ise umutlarla başladı. Sağlık, ulaşım ve maddi kalkınmada çağ atladık. Lakin kendi tabiri ile eğitim ve kültürde sınıfta kalındı. Şimdi Bakan Özer bu denli bir yetki ile göreve getirildi. Eğer doğru adımlarla görevlendirmeler ve çalışmalar yapmazsa Sayın Erdoğan'ın da son şansı olmuş olur. Nitekim ümitler tükenmekte nesil elden kayıp gitmekte, medeniyet çatırdamakta...
Veee...
Bunları anlatmak bana mı düştü? Eski bir eğitimci olarak ve bir neslin ihyası,medeniyetin inşası için canını, malını ortaya koyan ve bu doğrultuda nice bedeller ödeyen ama asla bu mefkuresinden vazgeçmeyen bana ve dahi her vatan evladına düştü... Ben uyarımı yapar ve görevimi tamamlamış olurum. Allah'a vereceğim hesabı düşünürüm.
Bedellere sebep olacağını bile bile yazdım. Şahıslarla işim yok. Bu yazının sınırına giren üzerine alınsın. Girmeyene sözüm yok. Görevini ibadet şuuru ile yapanı tebrik ederiz. Alınmasın. Lakin söz konusu diğerleri bu memleketin yakasından düşsün. Tövbe etsin ve dünya ahiret vereceği hesabı düşünsün...
Evet, hakikati söylemek bedel ister. Ve bizde deriz ki:
Sürülürsek, Hicret
Hapse atılırsak, Halvet
Öldürülürsek, Şehadet
Vesselam....
Adnan Kalkan
Eğitimci Yazar
Aile Derneği Başkanı
Laiklik içinde değişim ancak laiklik içinde olur. ALLAH akıl fikir versin.