Sokak öyle sanıldığı kadar güvenli değildir, aksine tehlikenin en merkezidir. Baba ve koca evi ise sokaklardan çok daha güvenlidir.
Bu yüzden o hazzına kapılmış, hislerine kurban olmuş, adaletsiz, o ikiyüzlü, o sinsi, o aklı nefsine inmiş, o güvenilmez erkeklerin bulunduğu sokakları derhal terk edin ve yuvanıza dönün.
O uçkuruna düşkün kızlar ve erkekler ne derse desinler. Ne düşünürse düşünsünler. Hiç kafaya takmayın. Sokak bataklığından derhal evinize dönün.
Sokak tehlikesinin ve korkusunun yerine geleneklerinize, inançlarınıza, değerlerinize dört elle sarılın ve yuvanıza dönün.
Geçmişin hatalarını düşünüp bataklıkta daha da batmadan yuvanıza dönün.
Sokağa çıkıp hedonistlerin hazlarına düşkünlüğü sebebiyle sizden istedikleri şeyleri yapmayın, kendinizi muhafaza edin ve yuvanıza dönün.
YUVALAR GÜVENLİDİR
Her türlü tehlikenin kol gezdiği, gelenek-görenek, namus ve değerlerini kaybedenlerin kol gezdiği, gece sokaklarında sakın ha durmayın. Sokaklar tehlikelidir derhal yuvanıza dönün.
Yuvaların sizi bir ömür korkuya, kaygıya, baskıya tutsak kıldığını söyleyenlerin ve sokakların daha güvenli olduğunu söyleyenlerin şuursuz sözlerine acı acı gülün geçin.
Aslında onlar da bilirler ki;
Yuvalar sizin bembeyaz gelinliğinizle, tertemiz bir şekilde huzur bulacağınız ve çocuklarınızla birlikte bir ömür mesut olacağınız huzur mekanlarıdır.
Sokaklar size “hayır” deme hakkı tanımayan, namusunuzu elinizden alan, huzur ve fıtratınızı bozan, çocuk doğurmayı engelleyen, başınızı yerden kaldırmayan, bir ömür huzursuz olacağınız yerlerdir.
Yuvanız ise sevdiğiniz, eşiniz ve çocuklarınıza muhabbetle pilavın tanelerini tane tane ayıklamak ve onların sizi muhafaza etmek, sizin için gece gündüz çalışmak, sizi mutlu kılmak gibi huzurlu hayatın merkezleridir. Yuvalar huzur kaynağı olan kadim ahlakın huzur mekânlarıdır.
Yuvalar tehlikeli değildir, tehlike size o yuvalardan uzaklaştıran hedonist adaletsizliktedir.
Sorun kendinize...
Sokaktaki o adaletsizliğe karşı çıkamayan ve şehvetine kapılanlar, sizi sokakta savunmaya nasıl cesaret edebilir?
Bu yüzden siz bir tükürün o kirli sokakların edepsizlerine ve ahlakınıza, inancınıza sahip çıkın. Bedeninize sahip çıkın, arzularınıza sahip çıkın. Heveslerinizin, akıl, kalp ve ruhlarınızla terk edip derhal yuvanıza dönün.
Faydalı kitaplar okuyun, okuduğunuz o kitaplardan akıl, kalp, ruh ekseninde sizi huzura kavuşturacak ilim, irfan, hikmet gereği yapmanız gerekenleri yapın.
Ahlaksız filmler izlemeyin, hayatın gerçekliği üzerine düşünün ve ebedi huzur için üzerinize düşeni yapın.
Ahlakla, edeple, inançla, sanatla, tarihle, bilimle, ilimle, fıtratla, aile ile ilgili kitaplar okuyun. Bu konuyla ilgilenin ve buradan dersler çıkararak hayatınızı tanzim etmeye çalışın.
Sorgulayın, araştırın, kendinizi yetiştirin ama başkasına gösteriş için nefsinizin çukuruna düşüp namahrem danslar, müzikler, filmler ve dizileri hayatınızdan çıkarın.
Öyle bağıra çağıra seslerinizi yükseltmeyin, şarkılar söylemeyin. Tebessüm edebilirsiniz lakin ahlaksızca ağız dolusu gülmekten çekinin.
Haylazlık yerine kendinizi terbiye edin. Unutmayın ki terbiye “Rab” kavram kökünden gelir. Terbiyesizlere heves etmeyin. Heveslerinizin kurbanı olmayın.
Kaçın o sokaktan kaçın kurtulun
Sokaklar siz orada başıboş dolandığınız zaman tehlikeli. Yuvalar ise eş ve anne olduğunuzda huzurlu...
Ahlak, aslında siz heveslerinize göre ve şehvetinize göre yaşadığınız sürece çökmekte.
Sizi zindandan daha beter olan ve vücudunuza, zihninize karanlık salan, sizi şehvet bataklığına sindiren ahlaksız sokağın hesaplarını boşa çıkarın ve derhal yuvanıza, huzur kaynağınıza dönün.
Kendi Yuvasını Huzur Mekânına Çeviren Kızlar!
Kaçın o sokaktan. Size dayatılan hayatı değil, inancınız ekseninde tercih ettiğiniz hayatı yaşayın...
Eğer siz inancınızla yaşarsanız ve inancınızın gücünü gerçekten hissederseniz, yaşarsanız ne sokakta gazozunuza ilaç atabilirler ne de evlenme vaadiyle sizi kandırıp kirletebilirler.
Yuvanızda kendi ayranını kendi yapan, çocukları ve eşi ile birlikte içen huzurlu kızlardan olun.
Hayatınızın merkezine hedonist bir yaklaşım olan ve kaynağı haz olan, aynı zamanda geçici olan mutluluğu değil “birbirinizde huzur bulacağınız eşler sizin için yarattım” diyen Allah'ın kutsal kıldığı yuvanızda evliliği ve aileyi merkeze alın.
Sokakta nikâhsız birlikteliklerin büyük günahlardan ve zina olduğunu, zinanın özgürlük olduğunu savunanların bu düşüncelerinin safsata olduğunu asla unutmayın.
Allah'ın insanı “kadın ve erkek” biyolojik cinsiyetinde yarattığını, bunun dışında bir cinsiyet olmadığını asla unutmayın.
O kirli sokakları terk edin
O kirli sokakları terk edin ki sürekli birilerinin ağzında sakız olmayın. Eşiniz, evlatlarınız ve aileniz tarafından sevilen birer insan olun. Sizi sokağa çıkaramayanlar dizlerini dövsünler.
Yuvanızdakiler neşeyle, muhabbetle tebessüme boğulduklarında, bunu o an umudunu, namusunu kaybeden bir kıza karşı alaycı gülüşmeler değil, o evden yeni bir bebeğin Allah tarafından lutfedildiğine yorsunlar.
Sokaklarda kendi bedenine dahi sahip çıkamayan kızlar, birçoğu kaygı bozukluğu yaşayan kızlar, derhal huzurun merkezi olan yuvalarına dönsünler. Yuvalarını kursunlar, denkliği baz alarak ahlaklı erkekle yuva kursunlar. Binlerce insanın kahrını çekmektense, “eğer gerçekten çalışmak zorunda değillerse” yuvalarının huzuruna çalışsınlar. İnsanın fıtratı olan evlilikten asla kaçmasınlar. Huzurun kaynaklarından olan çocuğunu yapsınlar ve feminizm belasından kurtulsunlar. Evinde kocasına, 2-3 çocuğuna hizmet eden kadını köle, günde 200-300 kişiye hizmet eden kadına özgür kadın gibi bakan ve bu şekilde lanse eden manipülatörleri ve algı yöneticilerine, aynı zamanda yuva ve kadın düşmanlarına ve fıtrat düşmanlarına asla ahlaklı edepli inançlı kızlar inanmasınlar.
TÜKÜRÜN O SOKAĞA, DÖNÜN BABA EVİNİZE
Önce sizi şehvetle sokağa çağıran ve bu şehvetİ bahane ederek sizi sokağı köle yapan ahlaksızların tuzağına sakın düşmeyin.
Ahlaklı kızların yuvaları “Cennet” ahlaksızların ise hazzını yaşadıkları sokakları bile “cehennem” gibi görüldüğü gerçeğini unutmayın
Kadının ve erkeğin biyolojik cinsiyetine göre adaletli, sınırlılık ve sorumluluklarının belli olduğu yuvalarınızı koruyun. Eğer sokaktaysanız derhal evinize dönün ve sizi sokağa çağıran ahlaksızların iktidarını yuvalarınıza dönerek bitirin.
O tekinsiz sokakları terk edin kızlar, derhal yuvanıza dönün.
Hz. Muhammed (ASM), kızı Hz. Fatıma’yı Hz. Ali ile evlendirirken “ya Ali bundan sonra evin dışındaki işler sana, evin içindeki işler Fatıma’ya” demiştir.
Evin içinde kocası ve birkaç çocuğuyla muhatap olan kadın huzursuz da, dışarda binlerce erkeğe maruz kadın Özgür öyle mi? Az alçak değilsiniz... Özgürlük adı altında köleliği kadına dayatanlara ve kadını yuvasından çıkarıp fıtratını bozanlara, sokaklarda azgın erkeklere yem edenlere yazıklar olsun.
Adnan Kalkan
Aile Danışmanı
Aile Bilim Kültür ve Eğitim Derneği Başkanı