Esselamü aleyküm sevgili bihavadis okurları, bugün sizinle yıllardır tartıştığımız fakat Allah’ın izniyle ve hükümetimizin çabasıyla hayrolacak bir şeyden bahsedeceğiz. Nedir o? Bor.
Bor yeryüzünde bulunan elementlerden bir tanesi ve aynı zamanda oldukça temiz bir enerji kaynağı. Savunma sanayinde ve teknolojik aletlerde çok sık tercih ediliyor hafifliği nedeniyle. Örneğin; zırh çeliği ile karşılaştırıldığında, bor karbür seramikler %70 daha hafif ve aynı zamanda üretimi daha az maliyetli. Peki, biz neden boru önemsiyoruz? 2014 yılında yayımlanan Eti Maden Bor Sektörü Raporu’na göre dünya çapındaki bor rezervlerinin %72,8’lik kısmı ülkemizde, yoğunluklu olarak Eskişehir, Balıkesir, Bursa ve Kütahya’da bulunuyor. Bununla beraber ülkemiz dünyadaki ikinci en büyük bor üretim şirketine sahip.
Çok yakın bir gelecekte petrol ve kömür rezervlerinin tükenmesi öngörüsüyle yeni enerji kaynakları araştırmasında olan ülkeler borun değerinin farkındalar. Bizim bu varlığa sahip çıkıp vatana ve millete en faydalı şekilde boru kullanmamız ve işleyebilmemiz ise şart. Hükümetimiz de bunun farkında olacak ki iki gün önce Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sn. Albayrak, Balıkesir’de bir bor karbür tesisi kurulacağının haberini verdi. Son yapılan enerji hamlelerinden birinin bor ile ilgili olması ve Ak Parti’nin seçim beyannamesinde bor üretiminin arttırılacağının vurgulanması attığımız büyük adımların göstergesi mahiyetinde. Yerlilik ve millilik diyerek vurguladığımız görüş, bora da yansıyor.
Yerlilik ve millilik demişken bu ülkeye Cumhuriyet Döneminde kurulan ilk fabrikalardaki Erbakan’ın büyük katkısını inkâr edemeyiz. Zira kendisi Davam adlı kitabında açılan fabrikaların ve işletmelerin hep Milli Görüş ruhu ve azmiyle harekete geçirildiğini yazmıştır(s. 183). Her fırsatta “Harmanda izi olmayanın sofrada yüzü olmaz.” diyen ve Rahmetli Erbakan’ın öğrencisi olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, yerli ve milli olmak düsturuyla çıktığı yolda vatanına yaptığı hizmetlere hocası gibi her geçen gün yenisini ekliyorken Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ise, bordan da enerjiden de bi’ haber. Eğer Karamollaoğlu, Milli Görüşü savunup rahmetli Erbakan Hoca’nın yolundan gitmiş olsaydı bu adımın ne kadar değerli ve önemli olduğunu anlayabilirdi. Öte yandan ittifak kurmuş olduğu Muharrem İnce’nin fizikle bir alakası olsaydı, kendisi borun ne olduğunu ve ne işe yaradığını bilir, mitingi sırasında eline alelade tutuşturulan bir kâğıt parçasıyla bor madeninden bahsetmezdi. Ne yazık ki bu ülkenin muhalefeti muhalif olmayı sadece karşı çıkmaktan ibaret zannediyor. Geçmeden borun pazarı, affınıza sığınarak eşekleri sürmeden Niğde’ye, 24 Haziran’da verilecek kararı siz değerli okurların takdirine bırakıyorum. Kalın sağlıcakla.
Selam ve dua ile.
Bor hakkında daha detaylı bilgi için tık tık: