2050’DEKİ KÜLTÜREL MİRAS MANZARASI
Kültür, millet kavramını oluşturan en önemli unsurdur. Sosyo-Kültürel güç açısından bakıldığında kültürel bağlılık ve yaşam, milletin bir ve bütün olması açısından son derece önemlidir. Gelenekten geleceğe bir köprü olan kültüre sahip çıkmak, köklerin sadece toprağa değil, havaya ve suya salınmasına da olanak sağlayarak bir hayat suyu, bir nefes olmaktadır benliğe.
Somut ve soyut kültür öğelerinin diri tutulması ve geleceğe aktarılmasının olgusu olan Kültürel Miras, parçalanmadan bir bütün olarak millet ruhunun zamanda yolculuk yapmasıdır. Yüzyılların getirilmiş olan millet ruhunun genç dimağlara üflenmesi ve onlara yaşam modeli sunulmasının da yegâne tılsımıdır kültürel miras.
Ne var ki; 2020 Türkiye’sinde bu ruhun üflenmesi de sekteye uğramaktadır. Soluğumuz mu kesildi gençlere üfleyecek bir nefes bulamıyoruz? Ciğerlerimiz eskisi gibi güçlü değil anlaşılan. Yahut gençlerle mesafemiz o kadar arttı ki, son bir atımlık nefes ulaşmıyor onlara. Her son 10 yıla bakıldığında kültürel mirasın aktarımı parçalanarak ve eksiltilerek devam ediyor. Taviz tavizi doğurur sözü, her terkedilen mirasın başka bir terk edişe doğru ittiği bir gerçeğini ortaya çıkarıyor. Hal böyle olunca da yüzyılların getirmiş olduğu kültürel miras, on yılların götürmesi ile ortadan kalkmaya doğru yol alıyor. 1980’de aktardığımız halk kültürü unsurlarının ne kadarını 1990’da, 2000’de, 2010’da ve bugün 2020’de verebiliyoruz gençlere. Bu gidişle 2030, 2040, 2050’lerin kültürel miras olgusunun içerisinde ne kalacak veya 2050’nin kültürel mirası hangi unsurlarla devam edecek? O dönemin bilgi ve teknolojilerinin boyutlarını düşündüğümüzde, bugünün yaşantısı kültürel miras mı kalacak?
2050 Yılındaki kültürel miras çalışmaları ve manzarasına şöyle bir baktığımızda ne görürüz acaba?
İnsanların birbirleri ile iletişimlerini ve ilişkilerini yansıtan kültürel miras öğeleri hiç şüphesiz İnstagram, Facebook ve Twitter uygulamaları olacak.
Netflix ve Tik Tok ise sinema ve video kültürünün en önemli mirası olarak çıkacak karşımıza.
Müzik ruhun gıdasıdır. Dolayısıyla en önemli kültürel miras unsurlarından müziğin temsilcileri de Aleyna Tilki, Manuş Baba ve Ceza mı dersiniz? Rap ve Popun en ünlüleri kim olacak?
Enes Batur, Hayrettin, Kafalar ve Oha Diyorum ise internet fenomenlerinin en önemli temsilcileri olarak öğretilecek 2050 çocuklarına. Hikâyeleriyle süsleyecekler zihinleri.
Halk kültürü önemli unsurlarından kıyafetler, erkek ve kadın giysileri için oldukça renkli bir mirasa dönüşmüş durumda. Dar ve kısa tayt görünümlü erkek pantolonları ile pardesü altı dar kot ve tayt gösterimi giyim kuşamdaki miras değerlerimiz olacak.
Geleneksel oyunlarımız var bizim. Hani Türk İslam kültürünü yansıtan! ve milyonların oynamak için can attığı, oynayamasa da göz attığı. Survivor, Pubg, Yaparsın Aşkım, Ben Bilmem Eşim Bilir onlardan sadece birkaçı.
Tabi yöresel lezzetlerimizi de unutmamak gerekir. KFC, Popeyes, Wendy, Cips, Subway, Tacobell ve Pizzahat en ünlü yerel tatlarımızdan.
Dil, kültür unsurlarının en önemlilerinden birisi. Dilimiz o kadar yalınlaştı ki, yabancı kelimelerden tamamen arınmış vaziyette. Slm, nbr, devamken. (o kadar çok var ki bunlardan yazmak yakışık almaz)
Din olgusu ise bambaşka. Dinler sıralanıp öğretilirken ilk sıralarda Deizm ve Ateizm yerini almış olacak.
Belki de en masumlarından olacak bir kültürel miras, eğitim alanında olabilir. Akıllı tahta ve tabletler.
Kültürel mirasın ve halk kültürünün anlatılıp işlenme görevini üstlenen TV dizilerinin en önemli değerleri ise Aşk-ı Memnu, La Case de Papel, Ezel ve Kurtlar Vadisi.
Aile içi ilişkilerin anlatıldığı görsellerin hemen tamamını her bireyin elinde bulunan cep telefonu ve tablet görüntüleri içerecek.
Son olarak kadın erkek ilişkileri ve toplumdaki rolleri konusunda en mühim kanun toplumsal cinsiyet eşitliği ve en masum birliktelik de Lgbt birlikteliği mi dersiniz?
Bu örnekler, günümüz görüntüsünün sadece küçük bir kısmıdır. Bunları çoğaltmak mümkündür elbet.
Biraz yergi biraz mizah ile görmeye çalışılan bu gelecek figürü, uzak gelmemeli. 30 Yıl önce böyle mi bekliyorduk 2020’yi.
Kültürel mirası içi boşaltılmadan genç dimağlara nakşetmek, değil 2050’ye, gelecek yüzyıllarımızın ruhuna üflemektir.