TÜRK MOTİFLERİNDE HAYAT AĞACI -1
Her toplum kendi hafızasını çeşitli unsurlar ile oluşturur. Mitolojik öğeler; Türk topluluklarında olduğu kadar, diğer medeni toplumlarda da kendini göstermiş hatta ortak unsurlarda birleşilmiştir. Hâlâ bu arkaik inanç değerleri üzerinden varlıklarını sürdürmeye çalışan konar-göçer toplulukların var olduklarını biliyoruz.
****
Türkler ve diğer kadim toplumlar için bu süreç psikolojide, zihnimizin altında yatan ‘inanç-inanma ve bağlanma duygusu ile örtüşüp, tabiatta kendisinden güçlü olana saygı gösterme, var olma ve inanma içgüdülerini tetiklemiş bu örgü içerisinde kendine zemin bulup tutunmuştur. Yaratılıştan itibaren en eski inanç sistemlerinde dahi var olan ve tarihin en köklü konularından biri olduğu görülen“ağaç kültü” ne belirli bir millete, ne belirli bir döneme, ne de belirli bir kültüre aittir. Her toplumun kendi imgeleri içerisinde isim verdiği, çoğunlukla ‘hayat ağacı’ olarak adlandırılan yer yer ‘kozmik’‘yaşam’,‘dünya’,‘bilgi’veya’ bayterek( köklü ağaç)’olarak da isimlendirilen ağaç kültü ilk peygamber Hz. Adem kadar eskidir.
Araştırmalara konu olan hayat ağacı ve onunla özdeşlenen çift başlı Selçuk kartalının kutsal kitaplarda ve tarihin farklı dönemlerinde konar-göçer ve yerleşik uygarlıkları nasıl etkilediği, tanımlanan içeriklerle toplumların kültürlerinde bulduğu karşılığı ve nerelerde kullanıldığı insanoğlunun her daim ilgi alanında olmuştur.
****
İnanışa göre ağaç; üç âlemi(yeraltı, yeryüzü, gökyüzü) birleştiren ve bu üç kozmik âlem arasındaki geçişleri sağlayan evrenin göbek bağıdır. Bir nevi evrenler arasında köprü vazifesi görmektedir. Ağaç; aynı zamanda yaşamı olduğu gibi ölümüde sembolize eder. Onu, farklı inanç sahibi milletler kabristanlarında defne veya akasya ağacı ile sembolleştirirken, kendi medeniyetimizin bakıyyeleri olan mezar taşlarında, ucu kırık servi ağacı şeklinde remzedilmiş olarak görürüz. Sadece Türkleri değil çağdaşları olan diğer medeniyetleri ve inanç değerlerini de etkilemiş olup yer yer mimaride, folklerde (halı, kilim, basma, sikke vb.) mezar taşlarında, bağımsızlığın sembolü olan bayraklarda, sanatta bazen de edebiyatta da kullanılmıştır.
****
Ağaç kültü; birçok metinde farklı farklı isimlendirilmiştir. Örneğin; Manas Destan’ında Bayterk (köklü ağaç);Tevrat’ta Bilgi Ağacı; Kuran-ı Kerim’de Tûbâ Ağacı olarak adlandırılır. Bahattin Ögel Türk Mitolojisi kitabında Tûbâ Ağacını anlatırken;hayat ve insanlar için her türlü iyi talihin hep buağaçtan geldiğini, çok büyük olan bu ağacın milyonlarca, daha doğrusu yeryüzündeki insanların sayısı kadar yaprağı olduğunu, bir insan ölünce bu ağaçtan da bir yaprak düştüğünü kaydeder.
Taşlıcalı Yahya, bir beyitinde Tûbâ Ağacı’nı şu şekilde tasvir eder:
“Bir serve mâyil oldı gönül şâhbâzı kim
Tûbâ vü Sidre ona nazar bir budak değül”
“Gönül servi boylu bir güzele meyil verdi. Acaba onun avcısı kim? Cennet Ağacı olan Tûbâ ve göğün yedinci katı olan Sidre ona nispetle bir budak hükmünde bile değil.”
Bir sonraki yazımda sizlere örnekleri ile detaylandiracagim 'Hayat Ağaci' ve kendisi ile özdeşleşen 'çift başlı Selçuk kartal'ını Türk ve Dünya kültürlerinde bulduğu karşılıkları örnekleri ile okumaya devam edeceğiz.
Şimdilik hoşça bakın zatınıza.
Sevgi & selamlarimla…