İnsanın kendi iç dünyasından coşup gelen yüce değerler, insanın fıtratında mevcuttur. Fıtrat ile fıtratın dini olan İslâm ise her zaman iç içedir.
***
İnsanın ilmi, fikri ve diğer alandaki ilerlemelerin arkasında daha üstününü elde etme isteği yatmaktadır. Ama sonsuz üstünlüğe ulaşmak, yaşamımızda kesinlikle tahakkuk etmez/edemez. Bu istek de ömür boyu asla bitmez, tükenmez bir istektir.
***
İnsan hayatı, güzellik duygusunun üzerine kaim olur. Bu noktada fıtri güdülerin önündeki engelleri ortadan kaldırmak, terbiyenin görevidir. (Rabb: terbiye veren…)
İnsan, kendisine geniş ufuklar açan, yaşadığı hayatı daha iyisini hayal ettiği müddetçe geliştirip güzelleştirebilir. Hayal noktasında aşırısına kaçmadığı müddetçe başarabilir. Değerli Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocamız; ‘Herşey hayalle başlar, bunun temelinde inanç yatar, inanırsanız başarırsınız.’der.
İnsan, kendisine geniş ufuklar açan, yaşadığı hayatı daha iyisini hayal ettiği müddetçe geliştirip güzelleştirebilir. Hayal noktasında aşırısına kaçmadığı müddetçe başarabilir. Değerli Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocamız; ‘Herşey hayalle başlar, bunun temelinde inanç yatar, inanırsanız başarırsınız.’der.
***
İnsanın sevgi yönü, nefret yönünden ağır basarsa bilin ki o kişi, iyi bir insandır. İtidalli olma noktasında insanın sevmeye lâyık olmayan bir varlığa yönelmesi veya lâyık olsa da gerekenden fazla meyletmesi iyi bir insanın özelliği değildir ve tamamen bu bilgi yanlıştır.
İnsanın olumlu niteliklerinin yanında kendini beğenen, çıkarcı, nankör, aceleci, cimri, kan dökücü gibi olumsuz bir yapısı da bulunmaktadır. Hâlbuki Peygamberimizin biz insanlara ‘Şayet utanmıyorsan dilediğini yap.’ uyarısının olduğunu biliriz.
İnsanın olumlu niteliklerinin yanında kendini beğenen, çıkarcı, nankör, aceleci, cimri, kan dökücü gibi olumsuz bir yapısı da bulunmaktadır. Hâlbuki Peygamberimizin biz insanlara ‘Şayet utanmıyorsan dilediğini yap.’ uyarısının olduğunu biliriz.
***
Dünya coğrafyasında çeşitli travmalar geçiren biz insanlardan, kaynaklanan acılar hiç eksik olmadı ve olacağa da benzemiyor. Elbette aklın ve bilginin yerini duygular, öfkeler…vb aldı. Kendi ürettiğinin esiri olan insanlık, kendini hapsettiği karanlık zindanlardan çıkış yolları aramaya devam ediyor. İnsan, değerli ve onurlu bir varlık iken, kendini bile bile düşürdüğü içler acısı manzara, teşbihte hata olmasın, su dolu bir kapta yüzeye çıkmış bir zeytin yağı gibi ortadadır. Bunu görmemek abestir.
***
Irkçılık, işkence, terör, savaş, zulüm, sömürgecilik, istismar, açlık, şiddet, ayırımcılık, gelir adaletsizliği, ….vb problemlerin kıskacında bir insanlıkla karşı karşıyayız. Halbuki Yaratan, iyi insanı; kimsenin canına, malına, onuruna…vb zarar vermeyen, çevrede güvenilir diye nitelendirir. İnsanları hiçbir zaman izafi ve geçici kriterlere göre değerlendirilmemesi noktasında bizi uyarır. Bilimsel ve teknolojik alanlarda gösterdiğimiz gelişmeyi, ilerlemeyi biz insanların niteliğinin artması için bu performansı hiçbir zaman gösteremedik/göstermedik. Bu eksikliğimiz, bizim için bir temel meseledir. Bu meseleye seyirci kalma diye bir lüksümüz düşünülemez.
***
Yaratan, insanların birbirlerine karşı herhangi bir üstünlük unsurunu doğuştan beraberinde getirdiklerini kesinlikle kabul etmezken, toplumda mürekkep yalamış, kariyer sahibi bir kısım zavallılar, etnik köken ayrımcılığı yapmaya devam etmektedirler. Bu anlamda etnik köken ayrımcılığı, insan hakları bakımından bir zulümdür. Er ya da geç Yaratanın huzuruna çıkarılacak ve hesabını çok ağır bedellerle ödeyecek olan siz zavallılar, yoksa siz, kendi ellerinizle iyilik adına yaptığınız, zulmünüzden haberiniz mi yok? İnsanlara zulmeden sizler, Mevlana’yı bu konuda hiç dinlemediniz mi? Mevlana; rengi, ırkı, kavmi, kabilesi ne olursa olsun insanı önemser ve onurlu görürdü. Mevlana’ya göre herkes potansiyel bir müslümandı, canı azizdi, ölümden ve fitneden kurtarılmalıydı.
***
‘Bütün hastalıklar, yanlışlar, çareler, üzüntüler ve insanlık suçlarının tedavisi için tek kelime vardır: ‘Sevgi’. Sevginin olduğu her yerde, hayatı yeniden kuran ilahi bir hayat gücü vardır.’ (Lydıa Marıa Chıld)
‘Irkçılık, bir insanlık suçudur.’
‘Irkçılık ideolojik bir düşünce değil, aksine psikolojik bir hastalıktır.’(MALCOLM X)
‘Irkçılık, bir insanlık suçudur.’
‘Irkçılık ideolojik bir düşünce değil, aksine psikolojik bir hastalıktır.’(MALCOLM X)
Kalemine ve yuregine saglik.Allah razi olsun.