***
İnsan farklı görüş ve yaşam tarzlarına sahip olabilir. Bunlar birer zenginliktir. Bu zenginlikleri, küçümseme ve ötekileştirme konusu yapanlar, ancak insanlık düşmanı tipler olabilirler. Böyle yapı ve kişiler yüzünden toplumların gelişmesi sekteye uğrar. Kavga ve kıyımlar olur.
Ülkemizde de böyle yapılar var maalesef. Kendi gettoları dışında yaşayan herkesi ikinci, hatta üçüncü sınıf olarak gören ve onları ötekileştiren yapılar. Milletin seçimlerine saygı göstermeyen, onları küçümseyen, özellikle bazı şehirlerimize/insanlarımıza/inançlarımıza karşı oluşturulan önyargılara kaynaklık ve öncülük eden…
Bu kadar önemli mesele varken, neden mi bu konulara giriyorum? Virüsten daha tehlikeli bir durum var da ondan efendim.
Virüs bir gün biter, çaresi bulunur inşallah. Canımız sağ olsun yine kırlarda koşar, maddi kayıplarımızı geri kazanırız çalışarak. Zaten devlet millet bir olduk mu bize dağ dayanmaz. Ama bu tür virüsler hiç bitmez ne yazık ki.
İşte size o hikâye ve kahramanları:
“Türkiye’nin Kültür Atlası” Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından basılan bir kitap. Kitabın yazarları: Kenan Mortan ve İbrahim Atalay. İkisi de profesör.
Kitap, ülkemizdeki kültürel değerleri anlatıyor güya. Başka şehirlerden de sesler geldi ama size hikâyesi olan bir tepkiyi dile getirmek istiyorum.
Bu hikâyeyi bilelim ki bize örnek olsun. Fırsat vermeyelim fitne odaklarına.
Bu kitapta Batman Hakkında yer alan bilgi aynen şöyle:
”Batman ve Genç Kız İntiharları
Batman’da kadın intiharları 90’lı yıllarda yaygındı. 2000’li yıllarda ardı kesilir gibi oldu ama ulusal basın yer vermese de günümüzde de yaşamaya devam ediyor…
TBMM Araştırma Komisyonu’nun bulguları intihar eden kadınların tipolojisini çok net biçimde şöyle tanımlıyor: ’15-24 yaş grubunda, yüzde 50’si bekâr ve yine yüzde 30’u okuryazar değil. İntiharlar ağırlıklı olarak gecekondu semtlerinde ve köylerde yaşanmakta.’…
1998 yılından itibaren Batman’daki kadın intiharlarının Türkiye geneline göre altı kat daha fazla olmasıyla kendini göstermeye başlamıştır. Bölgede yaşanan şiddet olayları, ölümün sıradanlaşması ve şiddete karşı duyarsızlaşma, ölüm ve yaşam arasındaki çizginin ortadan kalkmasına neden olmuştur…
(BURAYA DİKKAT BUYURUN)… Batman Barosu, kadınların yüzde 50’sinin düzenli işkence gördüğü, her beş çocuktan birinin ensest ilişkiye maruz kaldığını saptıyor… Batman Selis Danışma Merkezi, kendilerine başvuran kadınların yüzde 70’inin şiddet gördüğünü açıklıyor. Kadın intiharlarının erkeklere göre 3 kat daha fazla olması bunu doğruluyor…
Başlık parası karşılığı zorla evlendirilmek, çocuk yaşta evlilik, evlilik sonrası sistemli şiddet görme, bütün bunların bastırılması intiharları tetikliyor… Gözden kaçırılmaması gereken faktör, ölüm olgusunun kutsanması…”
Bu satırları okuyan Batman dışından bir vatandaş, oradaki insanlara nasıl bakar? Toplumu ayrıştıran, ötekileştiren ve kin nefret tohumları eken böyle bir bilginin kime faydası var. Üstelik bu bilgi İFTİRA ise bunun anlamı nedir?
Evet iftiradır. Sekiz yıl Batman’da yaşamış ve görev yapmış biri olarak net bir şekilde diyebilirim ki BU BİLGİLER İFTİRADIR!
Güzel ülkemizin her tarafı ayrı güzelliklerle doludur. Anadolu insanı kadirşinas ve insan severdir. Şüphesiz her şehirde istenmeyen olaylar, kavgalar, anlaşmazlıklar, şiddet olayları olabilir. İstenmese de olabilir. Ama asla bunlar, güzelliklerden daha fazla değillerdir. İstisnai durumlardır.
Hatta size şu önemli bilgiyi de vereyim: TUİK verilerine göre, Türkiye’de intiharların en fazla olduğu yıllarda bile Batman, ülke ortalamasının altındadır. İstisnai birkaç vakayı alıp tüm şehrin ve insanlarının çoğunun kusuru gibi göstermek, en hafif tabiriyle, fitneciliktir. İnsanları rencide etmek ve onlar hakkında yanlış algı oluşmasına sebep olmaktır.
Benim yaşadığım ve gördüğüm Batman, bir hoşgörü şehridir. Herkesin kendisini rahatlıkla ifade edebildiği bir yerdir. Ahlak, manevi değerler, namus, şeref konusunda; o kitabı yazanlardan, ölçülemeyecek kadar üstündür. Bütün şehirlerimiz gibi…
Batman’da tanıdığım onlarca aile dostum var. Her biri benim için baş tacıdır. Oralara ön yargı ile giden nice insanlar bilirim ki oradan ayrıldıktan sonra medeniyetini öve öve bitiremiyorlar.
Peki, bu kitaptan ve yazılanlardan nasıl haberimiz oldu?
Değerli dost, Eğitimci Yazar Behçet Gülenay’ın paylaşımları sayesinde…
Behçet Gülenay, Batmanlı bir Eğitimci yazar. Vatanını milletini seven, eğitim için harika eserler üreten bir değer.
Diyarbakır Şehir Araştırmaları Merkezi Yazarı Mehmet Ali Abakay fark ediyor ilk etapta, ilgi alanı olmasından dolayı bu kitabı okurken. Durumu Behçet Gülenay’a bildiriyor. Ondan sonrasını sosyal medyadan takip ettim zaten.
Kendimce yorumlarla destek de verdim hocamın paylaşımlarına.
Açıkçası Behçet hocamın bu paylaşımlarını dikkate alacaklarını hiç tahmin etmiyordum. Başta dedim ya, bunlar kendilerini üstün sınıfta görüyorlar. Masa başında oturup istedikleri gibi ahkâm kesiyorlar.
Ama olay düşündüğüm gibi olmadı. Hızla yankılandı.
Behçet Gülenay, durumu Batman Barosu’na aktarınca, baro konuyla ilgili önemli bir bildiri yayınlamış: “Batman’ı tanıtmaktan çok; Batman halkını gerçek dışı beyanlarla rencide eden, küçük gören ve tahkir eden bu kitap ile ilgili olarak başta suç duyurusu ve Hâkim kararı ile kitapların toplatılması olmak üzere gerekli Hukuki sürecin başlatılacağını” duyurmuş.
İş Bankası Yayınları açıklama yapmak zorunda kaldı. Özür diledi ve kitabı toplattığını duyurdu.
Olay duyulup geniş tepkiler alınca; tepkilerin ilgi odağı olan Kenan Mortan, Batman Barosu Başkanı Av. Abdulhamit Çakan üzerinden, Batman halkına, kitapla ilgili özür mesajı gönderdi. İşte o özür mesajı:
” Sayın Av. Abdulhamit Çakan
Batman Barosu Başkanı
Saygıdeğer Başkan,
Türkiye’nin Kültür Atlası adlı iki yazarlı ortak çalışmada, bendenize ait olan ”Batman” bölümünde, bir yandan Batman’ın ve Batman halkının güzelliğini vurgulayan ‘Kurtalan Ekspresi’ gibi bir bölüme yer vermişken, öbür yandan infialine neden olan o ifadelerin, kişiliğime, düşüncelerime ve müktesebatıma da asla uygun olmadığından emin olmanızı rica ediyor, şimdi dayanıksız olduğunu büyük bir üzüntüyle fark ettiğim bu ifadelerden dolayı, değerli şahsınızda, gerek Batman halkından ve gerekse Batman Barosu’ndan içtenlikle özür diliyor, bu samimi özrümün Batman halkına da iletilmesini diliyorum.
Saygılarımla
Kenan Mortan”
Üstelik sadece yazarlar değil, yayınevi genel müdürü de bizzat Behçet Gülenay’ın şahsında Batmanlılardan özür diledi. O özür metnini de Değerli hocamdan iktibasla yazının altına resim olarak ekliyorum okuyabilirsiniz.
Özürlerinin samimi olduğuna inanmıyorum ama bunu yapmaları bile büyük bir ilerlemedir onlar için.
Biz saf ve temiz Anadolu insanı açısından ciddi bir başarıdır aslında. Kendilerini halktan üstün görenlere okkalı bir derstir.
Öğretmen budur işte diyorum. Bir kişinin başlattığı mücadeleyle kısa sürede harika bir sonuç alındı. Bize de bunu mümkün olduğu kadar çok insana ulaştırmak kalıyor.
Tebrik ediyorum Behçet Gülenay hocam. Dikkatiniz ve duyarlılığınız için teşekkür ediyorum Mehmet Ali Abakay.
Özetle; bu ülke, bütün güzellikleri ile bizimdir. Hepimizindir.
***
İzzet Irmak
GENEL MÜDÜRÜN ÖZÜR METNİ: