Küresel köleliğin ayak sesleri ve dolar!
Şu mübarek Ramazan ayında güzel şeyler yazayım diyorum. Oruçlu olmanın etkisi ile aklıma güzel düşünceler de geliyor. Bilgisayarın başına oturduğum anda, hücum etmeye başlıyor dünyayı sarsan olumsuz gelişmeler.
Hani mel’un şeytan bağlanmıştı, diye soruyorum çocukça bir saflıkla. Evet, şeytan bağlı ama insanlar bağlı değil. Mesela Rotchild ailesi bağlı değil, Rockfeller ve diğer aileler de. Ya Siyonist İsrail devleti? Serbestçe kan dökmeye devam ediyor.
Kovboy ABD’nin komedyeni maymun Tramp ise hiç bağlı değil.
Dünya büyük değişimler geçirerek devam ediyor yolculuğuna. Artık devletlerin devri kapanıyor gibi. İyi mi peki? Değil bana göre. Hatta insanlığın felaketi olabilir bu durum. Devlet, en azından, iyi kötü toplumun ortak yapısıdır ve bir şekilde kontrolü mümkündür. Ya yeni model?!
Yeni model kölelik düzeninden bahsediyorum; dünyanın kocaman bir açık hava hapishanesi olduğu, herkese elektronik kelepçelerin takıldığı, birkaç aile ile birkaç şirket dışında herkesin köle olduğu yeni dünya düzeni…
Kölelerin kademe kademe olduğu, herkesin efendilere hizmet ettiği bir sistem…
Büyük oranda bu düzen kurulumu tamamlanmış durumda. Artık son hamlelerini yapıyor küresel efendiler.
Öyle sıradan bir güçten bahsetmiyoruz. Almanya, Fransa, İngiltere, ADB, İsrail başta olmak üzere pek çok büyük devlet bu güçlerin birer maşası. İster inanın ister inanmayın, durum bu. Meraklısı varsa araştırsın. Bunların sınırı yok. Her yer onların at koşturma alanı.
Direnen ülkeler de var tabi. Onlara da operasyon üstüne operasyon çekerek kendi hizmetlerine almaya çalışıyorlar. BM, AB, NATO gibi kuruluşlar bunların aile şirketleri… İstedikleri uygulamaları bunlarla dayatıyorlar devletlere.
Ülkemize yapılan saldırıları bu bağlamda değerlendirmek lazım diye düşünüyorum. Cumhurbaşkanımızın “Dünya beşten büyüktür!” çıkışı çok önemli. Yıllardır devam eden bu söylem, perde arkasındaki küresel efendileri oldukça rahatsız ediyor. Çünkü bu söylem onların kirli tezgâhını deşifre ediyor. Bu vesileyle dünyada ezilen milletler ve devletler de uyanıyor. Yeterli olur mu bilemem. Son dönemdeki dolar saldırılarına bakınca durum biraz karışık.
Tüm insanlığı ilgilendiren bu büyük oyunu göremeyen ülkemizdeki birtakım safdiller, olayı hükümete bağlayıp, fayda devşirmeye çalışan kesimlerin ekmeğine yağ sürüyorlar. Bilerek veya bilmeyerek oyuna alet oluyorlar.
Bu konuların uzmanı değilim, dolayısıyla detayları bilemem ama bir vatandaş olarak asgari bazı gelişmeleri de okuyabiliyorum. Bu arada, uzun yazıların okunmadığını da biliyorum. Bu sebeple anlayana sivrisinek saz anlamında bir bilgi paylaşayım.
Sadece TL değer kaybediyor algısı oluşturmaya çalışanlara kapak niyetine kısa bir bilgi. İşte son zamanlarda meydana gelen suni dalgalanmalarda dolar karşısında değer kaybeden para birimleri:
İran: -11%
Rusya: -8.3%
Arjantin: -8.2%
Zimbabe: -7.5%
Meksika: -5.7%
Brezilya: -5.5%
İsveç: -4.5%
Türkiye: -4.3%
Güney Afrika: -4.3%
İsviçre: -3.8%
Polonya: -3.6%
Macaristan: -3.1%
Hindistan: -3%
Norveç: -2.9%
İsrail: -2.4%
Japonya: -1.6%
Bu bilgilerin doğruluğunu her türlü kaynaktan teyit edebilirsiniz.
Güçlü bir ekonomi olmazsa bu kadar yatırım, iyileştirme, teşvik nasıl gerçekleşebilirdi sizce?
Demek ki küresel bir saldırı söz konusu ve bunu farklı nedenlere bağlamak oldukça yanlış.
Hele ki son yıllarda ekonomi ve yatırımlar alanında ülkeye çağ atlatmış bir Cumhurbaşkanına bağlamak, olsa olsa ancak kötü niyetle açıklanabilir.