“Büyük Türkiye iddiası
Tarih öğretimi ihmal edildiği sürece havada kalacaktır
Tarihi bilmeyen Tarihi mirası nasıl kuşanacak? Tarihten ders almayandan tarih intikam alır. Tarihini bilmeyenlerin coğrafyasını başkaları çizer.”(Şevki Karebekiroğlu)
Cumhurbaşkanı Sarkisyan 8 yıl önce Ermenilerin Türk politikasını bakın nasıl ifade ediyor:
"Karabağ'ı biz aldık, batı topraklarımız olan AğrıDağı ve bölgesini de siz gençler alacaksınız..."
Belgelerde geçtiği üzere Şubat 1915 de o gün ki adıyla Mirkeho köyü, bugünki adı Van- Özalp-Sarıköy de ermenilerce katledilen vatandaşlarımızın katlediliş biçimleri, 26 Şubat 1992 Hocalı da katledilen Türk'lerle benzer yakılarak, tecavüz edilerek, kurşuna dizilerek.
Rumlar’da İzmir’e girdiklerinde ilk etapta 5000 Türke aynısını yapmışlardı.
Camiye sığınıp onlara teslim olmayan Müslüman kadınları canlı canlı yakmışlardı.
Kurtuluş savaşı öncesi Rumlar batıdan Ermeniler dogudan Anadolu’ya girselerdi Anadolu’da bir tane müslüman bırakmazlardı.
Bil fiili giremediler ama sonra dışarıdan top-tüfek dayatmasına gerek kalmadan kültürlerini kötü ahlaklarını yaşayışlarını dayattılar. Savaşla yapacakları zahiri katliamı içten yaptılar onlar ve arkalarında ki diğer tüm ehli küfür milletleri her biri bir taraftan öyle ki “Hepimiz ERMENİYİZ!” Dedi, diyebildi bu güzel ülkemin Müslüman anadan babadan müslümanım diyen evlatları. Zora ki değil, bile isteye içerden oluşturulan dini ilimlerde ki kopuklukla tv, yayın basın vs ile maruz kaldıkları kültür dayatması nedeniyle. İman İslam şartlarını bilinmesi bir yana inkar edilir oldu hem de Müslüman olduğunu iddia eden Türk milleti tarafından. Aile mahremiyeti kutsallığı diye bir şey kalmadı. Gün gittikçede kötüye gidiyor.
Uyarıyor din büyüklerimiz;
SALİHA EŞİ OLMAYANIN DİNİNDEN BİR PARÇA GİDER AMAN DİKKAT!
Hasan Basri rahimehullah buyurdu:
“Cahiliyye döneminde bir erkek evleneceği zaman soyunu sorarlardı.
Ne zaman ki islam geldi bu sefer dininden sormaya başladılar.
Şimdi ise malı var mı? Diye soruyorsunuz..”(Behcetu'l Mecâlis)
قال ابن العربي المالكي:
( إذا لم يكن للرجل زوجة صالحة، فإنه لا يستقيم أمره معها إلا بذهاب جزء من دينه، وذلك مشاهد معلوم بالتجربة ).
*أحكام القرآن
İbnu'l Arabî el-Mâlikî dedi ki: "Kişinin saliha bir eşi olmadığı zaman, dininden bir parça gitmeden onunla geçinemez. Bu görülmüştür, tecrübe ile sabittir."
Hal böyle kritik iken ülkemizde ki durum
“Aldatma, ensest, gayri meşru çocuk doğurma ve zina gibi davranışlar TV şov programlarında kitlelere seyrettirilerek normal hale geliyor. Kitlelerin algı dünyasındaki namus ve mahremiyet bilinci parçalanıyor.” diyor Yazar Ergün Yıldırım ve soruyor?
Aile Bakanlığı ve muhafazakar iktidar nerede?”
Süfyan b. Uyeyne'ye -rahimehullah- sebebi bilinmeyen üzüntü, kederden sorulunca buyurdu ki:
“Bu gizlice yapmayı murad ettiğin günaha karşılık sana verilen bir cezadır.”
Ya birde bizatihi günah işleniyorsa ya birde aşikar işleniyorsa ya birde haram görülüp inkar edilecekken kabul edilip teşvik ediliyorsa! İşte tam da Fahri Kainat Efendimiz ﷺ’in 1400 küsur yıl evvel bu feci duruma işaret etti.
(Kıyamet Alametleri kitabımın sh: 88-89 Bakınız lütfen!)