Bugün tam bir yıl evvel Myanmar ordusu ve Budist çeteler bu 25 Ağustos 2017’de kitlesel şiddet eylemlerini başlattı. Etnik temizliğe dönüşen saldırılarda 10 bin Myanmar’lı Müslüman katledildi. 350 köy haritadan silindi. Myammar’ın kimlik vermeyi reddettiği 700 binden fazla Müslüman Pakistan’da ki mülteci kampında. Evlerine dönebilmek için dualar ediyor. Bizde iştirak edelim.
“Rableri, onlara şu karşılığı verdi: “Ben, erkek olsun, kadın olsun, sizden hiçbir çalışanın amelini zayi etmeyeceğim. Sizler birbirinizdensiniz. Hicret edenler, yurtlarından çıkarılanlar, yolumda eziyet görenler, savaşanlar ve öldürülenlerin de andolsun, günahlarını elbette örteceğim. Allah katından bir mükâfat olmak üzere, onları içinden ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Mükâfatın en güzeli Allah katındadır.”
(Ali İmran/195)
“Ümmetim merhamet olunan bir ümmettir. Ona azap yoktur. Ümmetimin azabı dünyadadır. (o da nedir?) Fitneler ve zelzelelerdir.”
يا عبادي إني حرمت الظلم على نفسي ، وجعلته بينكم محرما فلا تظالموا
"Kullarım! Ben zulmetmeyi kendime haram kıldım ve onu sizin aranızda da haram kıldım birbirinize zulmetmeyin!"
فَلْيَحْذَرِ الَّذ۪ينَ يُخَالِفُونَ عَنْ اَمْرِه۪ۤ اَنْ تُص۪يبَهُمْ فِتْنَةٌ اَوْ يُص۪يبَهُمْ عَذَابٌ اَل۪يمٌ
“…Artık Peygamberin emrine aykırı hareket edenler, başlarına bir belâ inmekten, yahud kendilerine acıklı bir azab isabet etmektensakınsınlar.”(Nur/63)
كَمَا تَكُونُونَ يُوَلَّى عَلَيْكُمْ
“Nasıl olursanız üzerinize (öyle idareciler) tayin olunur.” (H.Ş)
Musa Aleyhisselâm Allah-u Tealâ’ya münâcâtı esnasında dedi ki: “Yarabbi! Sen çok yücesin. Biz ise yeryüzünde bulunan aciz kullarınız. Kullarından razı olup olmadığının alameti nedir?” Cenab-ı Hak Musa Aleyhisselâm’a şöyle vahyetti:
اِذَا اسْتَعْمَلْتُ عَلَى النَّاسِ خِيَارَهُمْ فَهُوَ عَلَامَةُ رِضَاىَ وَ اِذَا اسْتَعْمَلْتُ شِرَارَهُمْ فَهُوَ عَلَامَةُ سَخَطِى عَلَيْهِمْ
“İnsanların başına en hayırlılarını geçirirsem bu Benim kendilerinden memnuniyetimin nişanıdır. En kötülerini başlarına getirirsem, bu da onlardan hoşnut olmadığımın alametidir.”
Allah-u Tealâ indirmiş olduğu bazı kitaplarında şöyle buyurmuştur:
اَنَا اَللَّهُ مَلِكُ الْمُلُوكِ قُلُوبُ الْمُلُوكِ وَنَوَاصِيهِمْ بِيَدِى فَاِنِ الْعِبَادُ اَطَاعُونِى جَعَلْتُهُمْ لَهُمْ رَحْمَةً وَاِنِ الْعِبَادُ عَصَوْنِى جَعَلْتُهُمْ لَهُمْ عُقُوبَةً فَلَا تَشْتَغِلُوا بِسَبِّ الْمُلُوكِ وَلَكِنْ تُوبُوا اِلَىَّ اُعَطِّفْهُمْ عَلَيْكُمْ
“Ben Allah’ım! Meliklerin Melikiyim. Bütün hükümdarların kalpleri ve alın saçları Benim elimdedir. Eğer kullar Bana itaat ederlerse başlarındaki hükümdarları kendileri için bir rahmet yaparım. Eğer kullar Bana isyan ederlerse başlarındakini onlara bela yaparım. O halde hükümdarlara sövüp saymakla meşgul olmayın. Bana tevbe edin ki onları size merhametli yapayım.”
Emre imtisalen kendimiz ve tüm ümmet için tevbe ve dua ediyoruz kabul eyle Ya Rabbi!
اتَّقُوا دَعْوَةَ الْمَظْلُومِ وَإِنْ كَانَ كَافِرًا فَإِنَّهُ لَيْسَ دُونَهَا حِجَابٌ1
"Mazlumun velev kafir dahi olsa (bed) duasından sakının zira onun için hıcab (engel) yoktur ( Allah Teala kabul eder)." (H.Ş)
وَصَلِّ وَسَلِّمْ دَائِمَ الدَّهْرِ سَرْمَدًا عَلَى خَيْرِ مَبْعُوثِ اِلَى خَيْرِ اَمَّةِ مُحَمَّدٍ الْمَخْصُوصِ مِنْكَ بِفَضْلِكَ الْعَظِيمِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَعَلَى آلِهِ وَصَحْبِهِ وَسَلِّمْ وَمَنْ سَارَ بِدَرْبِهِ
Fehfazna Ya Hayra Hafiz! Min şururi şeyatin ve selatin ve e’daiddünya veddin! Vec’alna fi husuni’l hasıneh vel huruzil metineh aminna fil hayah min cemiişşururi ve’l afat, ve zidna haşyeten ve mehafeten li celalik. Ve aminna inde’l mevt, ve sebbitna ya Rabbena indel gargara vec’al ahira kelamin küllün vahiden minna bi kalbi ve lisani LAİLAHE İLLALLAH MUHAMMEDÜN RASULALLAH. Ehyına aleyha, emitna aleyha, ib’asna aleyha mea havassi ehliha Ya Rabbel Alemin!
Ya Erhamerrahimin! Ya Erhamerrahimin! Ya Erhamerrahimin! Venzur ila ümmeti habibike ferric kürubühüm, venzur ila ümmeti muhammed nazra yuhzi bihi adüvvehüm, ve yuhzi el muadil Mustafa minel facirin vel kafirin. Allahü yuhzihim ve yedfe’ şerrahüm anna ve anil ümmeti Muhammed ecmein liennehüm e’daül ümmeh, ve e’daül milleh, ve e’daül insaniyye, ve e’daüddünya ve e’daül ahirah, defaallahü şerrahüm anna ve anil müslimine. Vellahü yenşurul hidayeh fil alem vallahü yec’alna ve yec al küm es’adül ümmeh bi nebiyyil ümmeh ve bi muhabbetih ve bi ittibaih ve intihaci nehcih ve yec’al hevana tebean limen ca-e bih.
Ya Erhamerrahimin! Ya Erhamerrahimin!
Ya Erhamerrahimiiiiin! Ferric alel müslimin.
Ya Latif'i lem yezel ultuf bina fima nezel
Ya Latif'i lem yezel ultuf bina fima nezel
صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَعَلَى آلِهِ صَلَاةً تَامَّةً زَاكِيَةً وَصَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَعَلَى آلِهِ صَلَاةً يَتْبَعُهَا رَوْحٌ وَرَيْحَانٌ وَيَعْقَبُهَا مَغْفِرَةٌ وَرِضْوَانٌ
Ya Erhamerrahimin! Ya Erhamerrahimin!Ya Erhamerrahimin Bizlerde Habibinin ifadesiyle za'fımızı sana şikayet ediyoruz. Zulme uğrayanlar ve onlara yardım edemeyen biz biçarelere merhamet et! La havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim.
Ya muhavvilel havli vel ahval havvil halena ve hali filistin, vel ve cemi-i beledil müslimin ila ehsenil hal, acileten ya Rabbel alemin, bi hurmeti rasülikel kerim.
"Allah’ım merhametsizleri bize musallat etme!" (Tirmizi) Amin! Amin! Amin!