ABD'de çıkarılan petrolün (WTI) fiyatı sıfırın altına düştü.
Petrol uğruna başka yerleri kana bulayan ABD şimdi petrolü satacak müşteri bulamıyor.
Depolayacak yer de kalmadığı için üstüne para verip dağıtabileceği söyleniyor.
Adeta “Varil alana içindeki petrol bedava.” Denilecek hale geldi.
Uzmanlar bu anı çöküşe makul bir açıklama bulamıyor.
Rus imparatorluğu da durup dururken, kimse dokunmadan paramparça olmuş, dünya şok olmuştu.
"Mazlumun bedduâsıyla Allah arasında perde yoktur!" Buyrulur hadisi şerifte zalim Avrupa mültecîlere karşı aldığı tedbirleri koronavirüs'e karşı almadı. Bir çocuk vardı hani, "- Sizi Allah'a şikâyet edeceğim!" demişti ya onun şikâyeti "işleme konulmuş" olabilir mi? Ne dersiniz?
Petrol için akıttığı kanların ahı bu dünyada Amerika’dan fitil fitil çıkıyor.
New York’ta ceset kokusunu alan akbabalar şehirde tur attı!
ABD’de petrolün para etmediği günleri de gördük ya! Bu dengelerin değiştiğinin çok bariz bir örneği İnşaallah Türkiye güçlenerek çıkacak bu dünyayı alt-üst eden durumun içinden!
“Allahım kafirleri, kefereleri fecereleri, mülhıdları kahreyle, zalimleri zalimler ile meşgul et, aralarından bizi selametle ganimetle emniyetle çıkar. “ Amin. Nakşi meşayihinden tevarüsle daima ettiğimiz Dualarımız kabul oluyor.
İngiliz Daily Mail gazetesi İngiltere için ‘Avrupa’nın hasta adamı’ manşetini attı.
Yüzyıl önce Osmanlı imparatorluğuna “Hasta adam” diyen İngiltere bu defa kendi hastalanmış. Oysa ki İngiliz Tarihçi Arnold Toynbee ta 1969 yılında uyarmış ve demiş ki;
“Medeniyetler canlı organizmalar gibidir.
Doğar büyür ölür
Batı medeniyeti yolun sonuna gelmiştir
İnsanlık yeni bir medeniyete gebedir.
Muhtemelen yeni merkez Türkiye olacaktır.” Sözlerinde biiznillah isabet etmiş gözüküyor, sadece küçük bir misal verelim :
“İNGİLTERE Yönetimler Bakanı Robert Jenrick; "Koruyucu ekipman eksikliğimiz var fakat içinde 400 bin adet koruyucu önlüğün de bulunduğu koruyucu ekipman Türkiye’den yakında gelecek" dedi!”
Bunu tüm İngiliz kamuoyuna açıkladılar.
Koronavirüsten 16 bin kişinin hayatını kaybettiği İngiltere, Türkiye’den gelecek yardıma kilitlendi.
Daily Mail gazetesi, “Türkiye’den gelecek 400 bin koruyucu önlüğün 24 saat gecikmesi bütün sağlık hizmetlerini durdurabilir” yorumunu yaptı.
Hasta adam İngiltere hidayet bularak iyileş mahvettiğin Dünya ile helalleş. Yoksa dünyada belayı buluyorsun bunun birde ahireti var asıl orada işin iş!
“Abd Ab ve İsrail, Ülkelere Uçaklar dolusu Silah gönderirdi ÖLDÜRMEK için,
Türkiye, bir çok Ülkeye Uçaklar dolusu Tıbbi Malzeme gönderiyor YAŞATMAK için.!”(Alıntı)
Türkiye’nin dini, iktisadi, coğrafi gücünün farkında olan Rahmetli Özal tarih Türkiye’nin tarih sahnesine yüzyıllık bir fasıladan sonra tekrar adım atması için çok önemli siyasi, iktisadi nispeten de dini girişimlerde bulunmuştu. Buna kardeş ülkelerden başlamıştı.
ÖZAL’IN ÖZBEKİSTAN STARJİSİ
Kur’an ve sünnetin rehberleri, Muhammed Bahauddin Nakşibendi, Semmasi, Gucdevani, Alaaddin Attar, İmam Maturidi, Muhaddis Tirmizi ve Mevlana Cami Ahmet Yesevi gibi âlim ve gönül Sultanlarının menşe-i Türkistan, Özbekistan.
Özbekistan 1991’de bağımsızlığını kazandıktan sonra onu ilk Türkiye tanıdı. Kerimov Cumhurbaşkanı ilk Türkiye’yi ziyaret etti. Ardından Cumhurbaşkanları Turgut Özal ziyaret etti.
Süleyman Demirel ve son olarak Ekim 2000’de Ahmet Necdet Sezer Taşkent’e resmi ziyaretlerde bulundu. Erdoğan’ın ziyareti 16 yıl sonra Cumhurbaşkanı düzeyinde ilk resmi ziyaret oldu.
Neden?
TBMM Başkanı Binali Yıldırım, resmi ziyarette bulunduğu Özbekistan’da bunu şöyle dile getirdi;
“Ata yurdu dediğimiz bu topraklar, Türkiye ve Özbekistan halklarının ortak medeniyeti, ortak tarihi ve ortak inançlarının paylaştığı bir yer. Yani bizim kardeşliğimiz bugün var değil, geçmişten gelen, tarihin derinliklerinden gelen bir kardeşliktir.” Hakikaten de öyle.
16. yüzyıldan sonra Şiilik İran’ı Orta Asya hanlıklarının siyasal düşmanı haline getirmişti. Safeviler yeni oluşmuş Özbek devletini yendikten hemen sonra Çaldıran Savaşı’nda Osmanlı padişahı I. Selim (1512-1520) tarafından bozguna uğratıldılar ve bu zafer Özbek devletinin yeniden canlanmasına ve Osmanlı İmparatorluğu ile uzun süren bir ittifakın oluşmasına yol açtı.
Özbek hacılar, Acem ülkesinden uzak durup Osmanlıların elindeki toprakları kullanmayı tercih ettiler. Orta Asyalılar İstanbul’da mola verilmeden yapılan haccı eksik kabul etmeye başladılar. 1517’de İstanbul halifelik merkezi olunca Halife-Padişah Rusya Müslümanları için bir şeyler yapabilecek tek yönetici haline gelmişti.
1918-1923 arası beş yıl İngiliz işgalinde kalan İstanbulda, Anadoluda başlayan İstiklal savaşının irtibat bürosu Üsküdardaki Özbekler tekkesi olmuştur. Osmanlı istihbaratının-Teşkilatı Mahsusa Başkanı Eşref Sencer Kuşçubaşı’nın sağ kolu Sudanlı Musa’nın mezarı da Özbekler Tekkesindedir.
Fakat sonra bölgenin insanlarıyla ortak kültürel, dilsel ve dinsel bağları olmasına rağmen Türkiye’nin 1980’e kadar Orta Asya cumhuriyetleriyle pek ilişkisi olmadı.
1991 sonrasında yeni oluşan Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Özbekistan ve daha sınırlı bir düzeyde olmak üzere Tacikistan’la ilişkiler büyük bir hızda gelişti. Türk hükümeti bu ülkelerin bağımsızlığını ilk tanıyanlar arasındaydı.
Azerbaycan, Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan’la anlaşmalar yaptı ÖZAL ÖLMEDEN 2 GÜN ÖNCE TÜM ORTA ASYA İLE RESMEN “BİRLİK ANLAŞMASI” İMZALAMIŞTI.
Amacını şöyle dile getiriyordu;
“Bu muazzam bir potansiyel, Türk Dünyası yeni bir küresel güç olmak için gerekli şartlara ve potansiyele sahip. Bunu için her yıl sarf edilmesi gereken para 250 milyon dolardır. ‘Bunu buluruz, yaparız’
‘Ne yapıp edip, bunların Türk parasını esas alarak para çıkarmasını temin etmemiz lazım. Çünkü iktisadi entegrasyon şart. İktisadi kültürel ve arkasından siyasi entegrasyon gerekli’ diyordu.”
Şimdi elhamdulillah onun göremediği bizler göreceğiz. Allah’ın bize ehli İslam’ın zilletini gösterdiğin gibi izzetinide göster. Bizi her bir ferdimizi bu hayra sebeb eyle. Amin kabulüddua’ bi sirri suretil Fatiha ila Hazret-i nebiyyina