İbret
“Ey basîret sahipleri, ibret alın!” (el-Haşr 59/2)
İbret, sözlükte “geçmek, aşmak” mânasındaki abr kökünden gelen ibret kelimesi “görünenden görünmeyene geçmek, olayların dış yüzüne bakıp onlardaki hikmeti kavramaya çalışmak, olaylardan ders alıp doğru sonuçlar çıkarmak ve buna göre davranmak” anlamında kullanılır.
İnsanların Allah’ın emirlerine, dinin hükümlerine ve ahlâk kurallarına uygun şekilde hareket edip mutlu ve huzurlu yaşamalarında ibret almanın büyük önemi vardır.
“Bir göz ki onun ibret olmaya nazarında / Ol düşmenidir sâhibinin baş üzerinde”(Niyâzî-i Mısrî Rahmetullahi Aleyh)
Yakın zamanda oluşan Elazığda depreminde birçok ibret vak’alara sudur etti onlardan bir kaçını nakledelim ibret alalım nasihatlanalım inşaallah.
Sahabe annemizlerden birine evladının ölüm haberi ulaşır. Hanımannemiz üzerini sıkıca örtüp evinden öyle çıkar, vefat eden evladının yanına öyle gider. Onun böyle örtünmek ile meşgul olup acele etmemesi dikkat çeker bunu farkeden annemiz der ki:
"Ben evladımı kaybettim hayamı değil"