“Kendinize Allah yolunda kardeşler edinin. Çünkü onlar dünya için de, ahiret için de lazımdır. “(Hazreti Ali Radıyallahu anh) Dostlar ile içilen “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır” derler. Kahveni içmiştim, çayımı iç vb ifadelerle kültürümüzde dostlara ikramda en sıklıkla onları tercih ederiz. Es-sohbetü bilâ çay / Kes semai bilâ ay (Çaysız sohbet, Aysız gökyüzü gibidir.) Çay hakkınca Osmanlıca Seyyid Mehmed Izzet Efendi’nin ; 'Çay Risalesi' isminde 1878 tarihli bir risalesi mevcut. Allah dostlarından bir zat rüyasında Efendimiz Aleyhisselam’ı görür ondan kendisinin rivayet edebileceği bir hadisini rica eder. Efendimiz Sallallahü Aleyhi ve Sellem üç madde şöyle onlardan biri: “Bir kişi kahve içtiğinde kokusu ağzından gidinceye değin melekler onun İÇİN istiğfar eder” Kahveyle birlikte su ikram edilir bazıları suyun kokuyu daha çabuk izale etmesi sebebiyle pek hoş görmezler. 1655'te İstanbul'a gelen Thevenot kahve hakkında şunları yazmış: Türklerin kendilerine özgü bir içecegi vardır ve adına kahve derler. Günün her saati kullanılır. Bu içecek acı ve siyahtır ve biraz yanık kokar. Agız yanmasın diye küçük yudumlarla içilir. Kahvehane adı verilen yerlerde hazır satılan bu içecek, dumanın mideden başa yükselmesini engeller, acılara iyi gelir ama uyku kaçırır. Uzmanlar kahve hakkı da şöyle diyor: Kahvenin içindeki antioksidanlar insana iyi geldiğini kanıtlıyor. Kahve kokusu gelen tarafa doğru yürüyün. Bu sizi mutlu edecek. Yapılan çalışmalara göre kahve mutluluk veriyor, stresi azaltıyor, dikkati toparlıyor, zihnimizi açık tutuyor, uyanık kalmamızı sağlıyor ve depresyona karşı iyi bir savaşçı olduğu düşünülüyor. Kafeinle ilgili duyduğunuz olumsuz çalışmalar çok yüksek dozda olanlar. Yani hiç kahve içmeyen biri aşırı miktarda içmeye başladığında çarpıntısı olabilir, tansiyonu yükselebilir ama bunlar her kahve içende olmuyor. Not: Kahveyi pişirirken 116 def’a esme-i hüsna’dan “Ya kaviyyü” ismi okunur ise bedene kuvvet, sıhhat-u afiyete vesile olacağı rivayet edilir.
Ne güzel bir yazı. Allah razı olsun