الدين النصيحة -قلنا لمن يا رسول الله- قال لله ولكتابه ولرسوله ولأئمة المسلمين وعامتهم
“Din nasihattir” buyurdu.
(Ya’ni, dinin büyük kısmı iyilik dilemek, iyilik istemek, bunun için sözlü, fiili aktevitelerde bulunmak)
Biz (sahabi)kendisine:’
’Kimin için nasihattir?’’ dedik.
Peygamber Efendimiz ﷺ:
”Allah için NASİHATTIR “
(Ya’ni Ona boyun eğmek, Ona itaat etmek, Onun sevdiği şeylere rağbet göstermek, Onun öfkelendiği şeylerden uzak durmak, Ona isyan edenleri döndürmek için cihad etmektir)
“Kitabı için NASİHATTIR”
(Ya’ni Onu öğrenmek, öğretmek, hakkıyla okumak,yazmak, anlamını kavramaya çalışmak… onu geçersiz kılmaya çalışanlara karşı onu savunmaktır.)
“Resulü için NASİHATTIR”
(Ya’ni Onu yüceltmek, hayatta iken de öldükten sonra da ona (onun davasına) sahip çıkıp yardım etmektir)
“Müminlerin yöneticileri için NASİHATTIR”
(Ya’ni Yerine getirmek zorunda oldukları görevde onlara yardımcı olmak, gaflet etmeleri durumunda onları uyarmaktır)
“Ve tüm Müslümanlar için NASİHATTIR” buyurdu.(Buhari)
(Ya’ni Onlara dünya ve ahiret hayatlarına fayda olsun diye ışık tutmaktır ve onlardan eziyeti men etmek,bilmediklerini öğretmek,takvaya ulaşmalarına dair yardım etmektir.)
’’Nasihat etmek farzı kifayedir.’’(Ayni Rahmetullahi Aleyh)
Nasihat nasıl edilir öğrenelim,
Hem de Kur’ani(Kur’andan)
Bi lisani Rabbani(Rabbani dil ile)
Min ebil kerimi(iyilik sahibi babadan) ila ibnil ebrari (iyi kullardan olan yavrusuna)
Lokman Aleyhisselam’ın oğluna nasihatı:
“Yavrucuğum! Namazı dosdoğru kıl. İyiliği emret. Kötülükten alıkoy. Başına gelen musibetlere karşı sabırlı ol. Çünkü bunlar kesin olarak emredilmiş işlerdendir."(Lokman, 31/17)
“Çocuklarınıza saygılı davranın, onlarla alay etmeyin, onlara hakaret etmeyin, aptal ve cahil gibi lakaplarla onları çağırmayın “(Hadisi Şerif)
Ya ne diyeceğiz? İşte Ayet bakın nasıl hitabet etti Hazreti Lokman çocuğuna? “Yavrucuğum”.
Peki ya hangi nasihatlarda bulundu?
Bugünün ebeveynleri gibi,
“Güçlü olacaksın karşına çıkanı ezip gezeceksin, başarıya ulaşman refah bir hayat sürmen için çalışacaksın iyi bir işin,eşin, evin olmalı geleceğini teminat altına almalısın, hiçbir şey seni bundan alı koymamalı, idealist olmalısın hayat zor, rahat yaşaman için her yola başvur, kurnaz ol vs vs vs “ gibi at gözlüğü bakışlı sadece Dünya eksenli mi ve hemde dinin bağlayıcılığı olmayan bir Dünya hayatı mı, yoksa ahiret eksenli temamen yaradılış gayesine uygun basiret üzere bir hedef mi?
İşte bugünün hayırlı büyüklerinden bir
nasihat misali:
“Aziz genç!
Viyana önlerinden Çin Seddi'ne
Yemen'den Kırım'a
Fas'tan Açe'ye senin gönül coğrafyandır.
Vazifeni bil!
Sen cihana adaleti yaymak ve tatbik etmek için gelmişsin.
Boş işlerle uğraşma!
İlim ve irfandan, okumaktan, tefekkür ve tahassüsten gayri hiçbir şeye tevessül etme!” (Kadir Mısıroğlu)
Namaz-Sabır:
“Allah’tan Namaz ve sabır İLE yardım isteyin”(Ayet)
Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Beş vakit namazı terk eden, Allah’ın hıfz ve emânından mahrum olur." (İbn-i Mâce)
Namaz kılmayanı Allah Teala korumuyor bunun ötesi var mı? Bu ne büyük bir felaket. Namaz olmadan neyin Saadet’i neyin teminatı?
Çare:
Boş laflar etmeyelim gerçekçi olalım, inancımıza sımsıkı bağlanalım yavrularımızıda bağlayalım.
“Cennetin anahtarı namazdır, namazın anahtarı da abdesttir.” (Tirmizi)
"Müslüman -veya mü'min- bir kul abdest alır ve yüzünü yıkarsa, gözleri ile bakarak işlediği her günah abdest suyu -veya suyun son damlası- ile yüzünden çıkar... Neticede o mü'min kul günahlardan temizlenmiş olur."(Müslim)
"Müslüman -veya mü'min- bir kul abdest alır ve yüzünü yıkarsa, gözleri ile bakarak işlediği her günah abdest suyu -veya suyun son damlası- ile yüzünden çıkar... Neticede o mü'min kul günahlardan temizlenmiş olur."(Müslim)
Sabır!
إِنَّ فِي الْمَثَلِ: «إِذَا لَمْ تَصْبِرْ عَلَى الْمِطْرَقَةِ فَلِمَا ذَا كُنْتَ سِنْدَانًا.»
‘Çekiç darbelerine sabredemeyeceksen niçin örs oldun?!’(Ebû Bekr ibni Fûrek Rahmetullahi Aleyh)
Nasihat niçin edilir dinlenilsin, öğüt alınsın için, dinleyelim öyleyse kabul kulağıyla ders alalım, pekâlâ, diyelim, pekâlâ olalım.
“Dinlemenin konuşmadan daha üstün olduğunu anlayabilmiş olsaydım, ömrümü konuşmakla telef etmezdim." Der,Feridüddin Attar Kaddesellahü Sirrahu.
Rasûlullah ﷺ şöyle duâ ederdi:
“Allahım! Cehennemden ve beni cehenneme yaklaştıracak olan sözlerden ve işlerden Sana sığınıyorum.” (Hâkim, Daavât No: 1914)