RASULULLAH’IN ﷺ KADEM-İ ŞERİF-İ VE TILSIMLI GÖMLEKLER
مُحَمَّدٌ أَشْرَفُ الْأَعْرَابِ وَالْعَجَمِ
مُحَمَّدٌ خَيْرُ مَنْ يَمْشِي عَلَى قَدَمِ
مَوْلَايَ صَلِّ وَسَلِّمْ دَائِمًا اَبَدًا
عَلَى حَبِيبِكَ خَيْرِ الْخَلْقِ كُلِّهِمِ
"Arap ve Acem'in en şereflisi Muhammed ﷺ'dir.
Ayak üzere yürüyenlerin en hayırlısı Muhammed ﷺ'dir.
(Mevlam yaratılanların en hayırlısı habibine Salat ve selam eyle!)"
Osmanlı Padişahları, küçük yaşlarından itibaren Peygamber sevgisinin zirvesine ulaşabilecek şekilde eğitiliyordu. Şehzadelere; Peygamber Efendimiz ﷺ’in mübarek ayaklarına giydiği Naleyn-i Saadet'in, yani o mübarek ayakların giydiği nâlinlerin sembolik şeklinin işlenmiş olduğu takkeler giydirilirdi.
Tısımlı Gömlekler Alimlerin belirlediği ayet ve özel imgelerin, müneccimbaşıların tayin ettiği gün ve saatte, mahir zanaatkarlar eliyle işlenirdi. Bu gömleklerin manevi ağırlığı ve koruyuculuğu vardı. Savaşta galip gelmek, nazardan korunmak ve şifa bulmaya vesile olsun için kıyafetlerinin altından dualarla donatılmış ‘tılsımlı’ gömlekler giyerlerdi. Padişahları, alimlerin duaları ve müneccimbaşıların ay ve yıldızların durumuna göre ayarlamaları ile en uygun zamanda hazırlanan bu gömlekler, bir geleneğin ve edebin göstergesiydi. Şehzadeliğinden itibaren onu yetiştiren hocaların ve üzerinden dualarını eksitmeyen alimlerin zırhı ile sefere çıkan padişah, hem manen kendini huzurlu hissettiği, hem de savaş meydanında bile üzerinde kimin hakkı olduğunu hatırlanırdı.
Tılsımlı gömlekler, bugünTopkapı Sarayı’nın en gözde koleksiyonları arasında yer alıyor. Padişah Elbiseleri Koleksiyonu, 87 tılsımlı gömlek, 1 takma yaka, 5 takke, 10 yazılı örtü ile yaklaşık 100 parçayı içeriyor. Tılsımlı (şifalı) gömleklerin en önemli özelliği, padişahların savaşa giderken üzerlerine şifreli bir şekilde Fetih Sûresi veya fethi başarılı kılacak bazı ayetlerin yazılı olduğu bu giysileri zırh altına giymeleriydi. Saraya ait bu koleksiyonda Cem Sultan’dan III. Murad’a kadar belgeli, Veysel Karani’den Abdülkadir Geylani’ye kadar da kendilerine atfedilen, İslâm sembolizminin örneklerini taşıyan pek çok gömlek bulunuyor. Gömlekler suyla temasında yazı ve desenler akacağı için yıkanmazdı. Bu sebeple saray koleksiyonundaki gömleklerin çoğu giyilmeden kalmış, bir kısmı da yıkanmadan günümüze kadar gelmiştir.
Gömlekler hazırlanırken kullanılan sembollerden en önemlileri başta Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Ve Sellem’in ayak izi (Kadem-i Saadet-Nalın-ı Saadet) olmak üzere yürek şeklindeki peygamberlik (nübüvvet) mührü, ok ve yay idi.
Sultan I. Ahmed’in, Peygamber Efendimiz ﷺ’in ayak resmini içeren bir sorguç takardı. Bu sembol nazar ve yağmadan korunmak için gömlekler üzerindede sıkça kullanırlardı. Ayrıca gömlekler üerine Cebrail, İsrafil, Mikail ve Azrail Aleyimüsselam Efendilerimizin ve ashab-ı bedrin isimlerini yazılırdı. Evliya Çelebi, hastalıklara karşı, özellikle felç için (Kaside-i Bürde), ruhsal sıkıntılar için (Felâk ve Nas) surelerinin gömlekler üzerine yazıldığını bidirir.
On dördüncü Osmanlı Padişahı olan Ahmed Han, padişahlığa on dört yaşında gelmiş ondört sene hükümdar olarak kaldıktan sonra (1717'de) çok genç yaşta vefat etmiştir.
Ahmed Hân, Resûl-i Ekrem ﷺ Efendimiz’e o derece âşık idi ki; her gün Emanet-i Mukaddese'yi ziyaret eder ve özellikle Efendimiz ﷺ’in mübarek ayak izlerini yüzüne, gözüne sürerek, dakikalarca ağlardı. Bununla da yetinmeyip kadem-i şerif'in ölçülerini bir sorguç şeklinde altından yaptırdı. Üzerine de aşağıdaki dörtlüğü işletti ömrünün sonuna kadar kavuğunun ön tarafında muhafaza etti.
Nola tacım gibi başımda götürsem dâim
Kademi nakşını ol hazret-i şâh-ı rusülün
Gül-i Gülzâr-ı nübüvvet o kadem sahibidir
Ahmedâ durma yüzün sür kademine o Gülün
"Her zaman başımda taç gibi taşısam Peygamber ﷺ 'in ayak resmini, gül yanaklı Peygamberimiz ﷺ in ayak izidir o. Ahmed durma hemen yüzünü sür o gülün ayağına." (Hazreti Rasulullah ﷺ 'i Tanımak/K.Ülkü)