Gecenin son üçte biri için kullanılan “seher” kökünden gelen “sahur”, oruç tutmak üzere fecrin doğuşundan önce yenen yemeğe verilen isimdir. Peygamber Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) beyanlarında “ekletü’s-sahûr”veya “taâmü’s-sahûr”yani “sahur yemeği” olarak ifade ettiği, gecenin belirli bir bölümünde yenen bu yemek için genellikle “sahur” kelimesi kullanılmıştır.
Sahura verdiği önem ve sahuru geciktirmesi
Peygamber Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) sahuru vaktin sonuna doğru yapmış ve ümmetine de böyle yapmalarını tavsiye etmiştir.
تَسَحَّرُوا فَإِنَّ في السّحُورِ بَركَةً
“Sahur yapınız, zira sahurda bolluk-bereket vardır.
“Sahur, Allah’ın size verdiği bir berekettir. Sakın onu ihmal edip terk etmeyin”
“Aman sahura kalkmayı ihmal etmeyin; zira sahur yemeği mübarek bir gıdadır.”
” فَصْلُ مَا بَيْنَ صِيَامِنَا وَصِيَامِ أَهْلِ الْكِتَابِ أَكْلَةُ السَّحَرِ
“Bizim orucumuzla Ehl-i Kitab’ın orucu arasındaki fark, sahur yemeğidir.”
“Sahur yemeği Allah’ın size verdiği bir berekettir, onu terk etmeyiniz.”
“Hurma ne güzel bir sahur yemeğidir”(hş)
Hazreti Âişe validemiz (radıyallahu anhâ) şunları söylemiştir:
“Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem): ‛Bize mübarek yemeği yani sahuru getir.’ buyurdular. Hâlbuki çok defa bu yemek iki hurma tanesinden ibaret olurdu.”
“Bir yudum suyla olsun sahur yapın; bir yudum suyla olsun iftar edin.”
.“Müminin sahurunun hurma ile olması ne güzeldir.”
“Şüphesiz ki Allah ve melekleri sahur yiyenlere salât eylerler.”
“Üç şey vardır ki bunlar üzerine kul hesaba çekilmez. Sahur yemeği, iftar yemeği ve din kardeşleriyle birlikte yenilen yemek.”
“Gündüz tutulacak oruca gece yenilen sahur yemeği destektir, gece namazı için de gündüz uykusu (kaylule) destektir.”
Sahur daveti
Ramazan ayında, diğer zamanlara göre daha cömert olan Peygamber Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem),iftar sofralarını başkalarıyla paylaştığı gibi sahur sofrasını da ashabıyla paylaşmaya büyük önem vermiştir. Resûl-i Ekrem Efendimiz, sık sık sahurun bereketinden bahsetmiş sahur yemeğini, bazen ailesiyle bazen sahabe efendilerimizi de davet ederek, ashabıyla beraber yemiştir.
Sahâbeden Irbâd İbn-i Sâriye’yi (radıyallahu anh) sahura davet ederken, “Mübarek yemeğe gel!”diyerek bu yemeğin hayırlı ve bereketli olduğunu farklı bir şekilde ifade etmiştir.
Yine Zeyd İbn-i Sâbit’in (radıyallahu anh) şöyle dediği bildirilmektedir:
“Biz Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) ile birlikte sahur yemeği yedik sonra da sabah namazını kıldık.” Bana “Sahur yemeği ile sabah namazı arasında ne kadar zaman geçti?” diye soruldu. “Elli âyet okuyacak kadar.”. cevabını verdim.[21]
Sahur vakti dua
Sahur vakti, seher vaktidir. Seher vakti de gecenin son üçte birlik kısmına denir. Seher vakitlerini uyanık olarak namaz, Kur’ân tilaveti, dua, tesbih, zikir ve tevbe i istiğfarla geçirenler Cenâb-ı Hakk tarafından Kur’ân-ı Kerim’de övülüp takdir edilmiştir.
“O müttakiler: “Ey bizim kerim Rabbimiz, biz iman ettik, günahlarımızı bağışla ve bizi cehennem azabından koru!” diye yalvarırlar. Onlar sabırlı, imanlarında sadık ve samimî, Allah’ın huzurunda itaatla divan duran, mallarını hayırda harcayan, seher vakitlerinde Allah’tan af dileyen müminlerdir.”
“Ama müttakiler bahçelerde, pınar başlarındadırlar. Rab’lerinin kendilerine verdiği mükâfatları almaktadırlar. Çünkü onlar, daha önce dünyada iyi davranan kimselerdi. Geceleri az uyurlardı. Seher vakitleri istiğfar ederlerdi. Mallarında isteyenlerin ve yoksulların hakkını ayırırlardı.”
Peygamber Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) de seher vaktinin önemini bizlere şöyle bildirir:
“Allah Tebâreke ve Teâlâ, her gece, gecenin son üçte biri kalınca dünya semasına iner ve şöyle buyurur: Mülkün sahibi benim! Kim ki bana duâ ederse, ona cevap veririm. Kim ki benden isterse ona veririm. Kim ki bana istiğfar ederse onu bağışlarım. Tan yeri ağarıncaya kadar bu böylece devam eder.”
İmsak
Geceleri kısa olan ramazan günlerinde sahur yiyip te sabah namazını kılmadan yatanlar var. Gecelerin kısalması senden namazı kapıyor da, yemeği neden kapmıyor.Aman dikkat edelim...
)Mahmud Efendi Hazretleri Kaddesellahü Sirrahu )
Yüce Rabbimiz bunu Kur’an’da, وَكُلُواْ وَاشْرَبُواْ حَتَّى يَتَبَيَّنَ لَكُمُ الْخَيْطُ الأَبْيَضُ مِنَ الْخَيْطِ الأَسْوَدِ “siyah iplik ile beyaz iplik birbirinden ayırt edilecek zamana kadar yiyin, için”
Âyette bahsi geçen siyah ve beyaz iplik, gecenin karanlığı ile gündüzün aydınlığından ibarettir.”