“Miskinleri yedirmeyi (Yedirmek iki türlüdür Zahir’i ve batıni. Biri bedeni diğeri ruhu biri dünyayı diğeri ahireti kurtarır) birbirinize teşvikte etmiyorsunuz!” Ayeti Celile-i Cemilesine imtisalen
Allah yolunda zahiri-batıni birliktelik oluşturduğumuz siz kardeşlerime teşvikte bulunmak istedim.
Zekat, fitre, sadaka gibi hayır işlerinde nasıl sıhriyyet sebebiyle akraba öncelikli ise Allah yolunda birliktelik, uhuviyyet hukuku olarakta öncelik vardır. Yani demem o ki yazılı sözlü İslami faaliyetlerimize maddi-manevi desteklerinizi bekliyoruz. Hem de sadece birebir hukukumuz olan kardeşlerimden değil yazılı, sözlü, kalbi herne şekilde olursa olsun irtibatımız olan tüm kardeşlerimden. Zira küfrün yaktığı fitne ateşi, büyük, bir kaç kişiyle söndürmek mümkün değil. Bazı teferruatlarda ayrışmamız olsa dahi, bir Afrika Atasözünde,
"Aslan, ceylan, sırtlan ve zebra yan yana koşuyorsa orman yanıyor demektir." Denildiği üzere ormanımız yanıyor beraber koşmalıyız.
“Allah’ın kudreti(kuvveti yardımı) cemeat üzerinedir”(hş)
Birleşirsek sesimiz gür çıkar, kenetlenirsek ehli küfre karşı siperlerimiz kuvvetli olur, aşamazlar bendimizi , üzerimizden geçemezler.
Bu sebeble umuma umum, huhusa husus kabilinden hepimiz özel manâda ilim tahsil gördüğümüz medreselerimizi , hocalarımızı, onların çalışmalarını,eserlerini öncelikli olarak koruyup kollamalı bedenen, malen, fikren iştirak etmeli samimiyetimizi, cemeat kuvvetini, birlikteliğini hissettirmeliyiz. Oldu ki hakikaten maddiyat ile yardım ederek bunu bildirecek durumda değiliz hiç olmadı sözlü ifadeler ile durum beyan edip karşı tarafa yanlız olmadıklarını ifade etmeliyiz. Zira yardım talebinde bulunan bir kimseye yardımcı olamadığımızda ona güzel sözlerle özür beyan etmemizi ister Allah Teala.
Rasûlullah ﷺ Efendimiz,
“Yoldan taş, diken, kemik gibi şeyleri kaldırıp atman senin için sadakadır.” (Tirmizî) buyurur.
Bu geçici dünya yolundaki zorluklara karşı kardeşine ufak bir kolaylık tanımak sadaka olarak kabul görüyor ise bir kişinin ebedi hayatının yoluna koyulan engelleri (itikadi, ameli bozukluklukları) bertaraf edip İnsanların önlerini açıp cennete gitmelerine vesile olmak nedir, varın kıyas ediniz edebilirseniz. Edemezsiniz çünkü biri ebedi diğeri fani kıyas kabul etmez.
Pekiyi bize nasıl yardım da bulunabilirsiniz? Ana hatlarıyla diyecek olur isek:
-Direkt medresemizin (hertürlü ) ihtiyaçlarını ayni veya nakdi olarak giderebilirsiniz.
-Medrese eğitimi, kitab okuma Kitab kampanyası gibi faaliyetlerimize iştirak edip başkalarınada tavsiye edebilirsiniz.
Şimdi kendinize sorunuz lutfen ; “Bunlardan hangisinde varım? “
İnşaallah cevabınız öncelikli direkt okuma ve okutmak ile alakalı olan kısmında olmak üzere hepsinde olanıdır.
“Allahım! Bana doğru olanı ilham et ve beni nefsimin şerrinden koru.”(Tirmizi)
Denir ki:
“Olmayınca tâ nüvişte fihris-i takdîrde
Matlab u maksad bulunmaz nüsha-i tedbîrde
(Bir insan için herhangi bir şey ezelde takdir edilmemiş yani kaderine yazılmamışsa; o insanın amaçladığı ve arzuladığı herhangi bir şeye dünyevi tedbirler alarak ulaşması mümkün değildir.)
Bu sebeble teşvik bizden muvaffakıyet Allah Teala’dandır. Tevekkülümüz ve duamız ancak ve ancak O’na’dır, vesselamü ala men ittebeal hüda
TEŞEKKÜR VE DUA
“İnsanlara teşekkür etmeyen, Allah'a da şükretmez.” (Tirmizî) mefhumunca:
Bu yolda maddi-manevi destekleriyle daima yanımızda olan kardeşlerimede özel manada teşekkür eder,sa’ylarının Allah katında makbul olmasını dilerim.
Bir Sancak ki:
Onda iman var, onda tevekkül,
Onda adanış var ve hemde yakarış. Netice onda fetih var onda uyanış ,
Âlâ-i Kelematillah’a varış.
Ya Rab! Sancak bizde Zafer sende
Ecdadımız gibi bize de kerem eyle
Karada, denizde,havada her yerde
Küffarakarşıyardımınılütfeyle