“İnsanın Yeryüzündeki egemenliğine son verecek tek büyük tehlike bir virüstür.”
Joshua Lederberg
Nobel ödüllü Doktor, Moleküler Biyolog
Dünyayı yaklaşık 1 yıldır etkisi altına alan Korona Virüs salgını toplumun her kesimini etkilemeye devam ediyor. Joshua Lederberg
Nobel ödüllü Doktor, Moleküler Biyolog
Okullar kapandı, online eğitime geçildi. Bu süreçten en büyük yarayı alan kesim hiç şüphesiz esnaf oldu. Hele küçük esnafın durumu içler acısı.
Gelelim Covid-19 salgınına…
Bu sene kış hastalığımız grip, nezle, soğuk algınlığı, üst solunum yolu enfeksiyonu değil Covid-19 hastalığı olduğu geldiğimiz son süreçte açıkça belli olmaktadır.
Mart- Nisan aylarında bir doktor tanıdığım “ Eşref bey, Aşıyı kim bulursa virüsü o çıkartmıştır.” Deyince şaşırmıştım. Ancak gördüm ki Çin aşıyı bulan ilk ülkelerin arasında yer alıyor.
Peki “Çin malı” diye çocuğuna veya torununa oyuncak almayan hacı amca acaba Çin Aşısını olacak mı?
Daha 3. Faz çalışması bitmeden bizim akıllı virüs mutasyona uğradı ve isim değiştirdi.
Mutasyona uğrayan korona virüse şimdilik "SARS-CoV-2 VUI 202012/01" ismi verildi.
……………………………
Dünyada Emperyalist ve Siyonist güçler ekonomileri zayıfladığı zaman ya savaş çıkartırlar ya da virüs yayarlar.
Çünkü bu güçleri ekonomik olarak ayakta tutan iki vazgeçilmez güç vardır.
Biri silah sanayisi diğeri ilaç sanayisi… Şayet ekonomileri iflas noktasına geldiğinde iki devlet arasında savaş çıkartırlar. Tabii bu savaş genellikle Müslümanlar arasında çıkartılır!
Sonra da iki devlete de silah satıp silahlarını sahada denerler. Randıman alırlarsa bu sefer de reklamlarını katlettirdikleri insanlar üzerinden yaparlar.
Şimdi bu salgın sürecinde dikkat ederseniz tüm Emperyalist ve Siyonist güçler aşı geliştirme yarışına girdiler.
……………………………
Pfizer ceos’su Albert Burla “ürettikleri aşının Korona’dan koruduğunu ancak aşı olan kişinin başkalarına bulaştırıp bulaştırmayacağı” konusundaysa “emin olmadıklarını…!” söylemiş.
Her şey bir tarafa aşılar da İHA’lar ve SİHA’lar gibi yerli ve milli olmalıdır.
Vatandaşlarımızla yapılan bir ankette Türk aşısına güven %65, Alman aşısına güven %15, Çin aşısına güven ise %2.5 çıkmış.
Soru- Yorum;
- Çin’de vaka sayılarında artış yaşanmaya başlamış. Çin aşıyı bulmamış mıydı? Çin bulduğu aşıyı kendi ülkesinin insanlarına vurmadan mı pazarlamaya başladı? Yoksa aşıyı vurdu da fayda mı etmedi?
- İnsanların aşılarla ilgili çekinceleri, tereddütleri aşı karşıtlığı olarak değerlendirilmemelidir. Genel hatlarıyla Covid-19 aşısı konusundaki tereddüt, 3. Faz çalışmalarının sonuçları yayınlanmadan şeffaf olarak tartışılmadan oldu bittiye getirerek insanlara dayatılması insanların tepkisine sebep oluyor. Nedir bu acelecilik?
- Peki aşı konusunda firmaların güvence vermemesi ve daha sonra oluşabilecek yan etkiler karşısında aşı vurulanlar kimi sorumlu tutacak? Kime dava açacak?
- Aşılarla ilgili konuşan hiçbir bilim insanı aşıların salgını bitireceğini, %100 koruma sağlayacağını, virüs üzerinde ne kadar etkili olacağını, 5 yıl sonra nasıl bir etkisi olacağını, söyleyemiyorken ve maske, mesafenin devam edeceğini ifade ediyorken bir insan niye aşı vurunsun ki?
- Niçin ekranlara sadece aşı yanlısı uzmanlar çıkartılıyor da aşı karşıtı hocalar da çıkartılmıyor? Tek yanlı propaganda her zaman ters tepkiye neden olur.
- Hatta hocanın birine soruyorlar, “siz aşı olacak mısınız?” hoca da “hayır” diyor, peki sonra bu hoca aşı konusunda ne diyor “herkes aşılanmalı” ben de bir vatandaş olarak “hocam senin vurulmadığın aşıyı ben niye vurulayım?” diye sorma hakkım yok mu?
- Domuz gribi aşısı olduktan sonra birçok insanda “NARKOLEPSİ” veya halk arasında bilinen isimle “UYKU HASTALIĞI” hastalığına yakalanmıştı. Şuan konuşulan aşıların bu tür bir yan etkisi olup olmayacağı konusunda bir güvence veriliyor mu? Narkolepsi hastalığı; normal zamanların dışında gelişen ani uyku ataklarıdır. Bir nevi uyku bozukluğudur, şuana kadar tedavisi bulunamamıştır!
- Hiçkimse kendi rızası olmadan deney, araştırma ve eğitim amaçlı dahi olsa, hiçbir tıbbi müdahale yapılamaz. İnsan bedeni dokunulmazdır.
Kalın sağlıcakla…