“YARIM KALMIŞ HİKAYE YOKTUR,
O KADARDIR O!”
Nasipten öte yol yok, derler ya “ Nasip sürünerekte olsa, gideceği yere geçte olsa varır.” Eğer yazılmışsa ya da yazılacaksa bir gün yazılır, vakti saati geldiğinde, oda gelir, mutlaka vede mutlaka” Vermek istemeseydi, istek vermezdi”
Bu minvalde bir hatıratımı yad etmek istedim dostlar! Buyrun.
Kısa bir dönem işçilik hayatımda, Moldovalı bir arkadaşla beraber çalıştık bir fabrikada, eniştesi fabrikanın Müdürü idi, Müdür bey, Düzceli yolu izi açık olsun, iyi bir insandı.Neyse bu Moldovalı Wayna bir gün vardiya değişimi saatinde yanıma geldi:
“ Hoja! Bende Müslüman olmak istiyorum” dedi.
Sevinerek.
“ Tabiki, çok güzel olur” dedik.
Wayna:
“ Ne yapmam lazım?” Dedi.
“ Tekrar et” dedik.
“ Eşşedu en la ilahe illallah” dedik.
O arada bir teknik ekip ustası vardı, Lütfü Usta, geldi:
“ Ne yapıyordunuz burda” dedi.
“ Adam Müslüman oluyor” dedik.
Biraz cin fikirli biriydi, lütfü usta:
“ Bu işler aceleye gelmez, biraz daha düşün” dedi arkadaşa.
Wayna oradan ayrıldı
“ hadi görüşürüz” diyerek.
İnşallah gerisini tamamlamıştır, çok üzülmüştüm. Sonrasında bir iş kazası geçirdi ve Memleketine döndü,
Bir keresinde demişti ki ” bir Cuma günü seninle Cuma’ya gidelim ama işçilerin gittiği camiye değil, kimsenin bizi tanımayacağı bir camiye.”
“ olur” demiştim.
Olmadı, nasipten ziyadesi olmuyordu ama yukarıda dediğimiz gibi” Nasip gideceği yere, sürünerekte olsa, geçte olsa gider.”
Bir gün Wayna’ya Hz.Adem ve Hz.Havva dan bahs edince, O da:
“Hoja: onlar bizde de var, Adam ve Evva.” Demişti
Bizde:
“ Ya aynı işte Adem ve Havva işte.” Dedik.
Diyor ya Peygamber sav veda hutbesinde:
“ Ey İnsanlar, sözümü iyi dinleyin. Rabbınız birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Âdem’in çocuklarısınız; Âdem ise topraktandır. Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap üzerine üstünlüğü olmadığı gibi; kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahın da kırmızı tenli üzerinde bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvadadır…”
Vesselam.