DERTSİZ ÇOBAN
Petrol istasyonuna girdim, yakıt almak için, baktım görevlinin yaka kartında soy isim bölümünde dikkatimi çeken bir yazı var, o bölümde şöyle yazıyordu:
“KAYGISIZ”
Sordum:” Doğru mu görüyorum”
Oda:” Neyi abi”
“ Yakandaki kartta ne yazıyor”
“ Kaygısız yazıyor abi” dedi, gülerek.
Sordum:” Gerçekten kaygısız mısın? Hiçbir şeyi takmaz mısın?”
O da:” Ne takacam abi, boşver gitsin” dedi.
Bu dialog aklıma bir hikayeyi getirdi, şöyleki; zamanın birinde, bir ülkede bir Kral varmış, gün hükmü amansız bir hastalığa yakalanmış, dünyanın her yanından hekimler gelmiş bakmış, ama nafile, son çare bir gün, kendisine bir bilgin gelmiş ve demiş ki Kral’a:” Senin bu dermansız derdine çare olacak birisini biliyorum, ama çok uzakta. Kral heyecanlanmış, yanındakiler sevinmiş, Bilgine yalvarmışlar, yakarmışlar, sonunda Bilgin dayanamamış:
“ Filanca yerde bir çoban var, ona dertsiz çoban derler, gidip onu bulup, gömleğini giyerseniz, bu dertten kurtulusunuz” demiş.
Hemen en asil ve güçlü atlardan ve Kral’ın en güvendiği adamlardan bir ekip oluşturulmuş, yola çıkmışlar, uzun bir zaman gitmişler ve sonunda, denilen yere vasıl olmuşlar, nihayetinde denilen çobanı bulmuşlar, durumu izah etmişler, heyecanla, merak içersinde beklemeye başlamışlar çoban kararını vermiş ve demiş ki:
“ İyi de benim de gömleğim yok” demiş.
Vesselam.