SÜTÇÜ İMAMLAR VE MANDACILAR
Sütçü İmam’ın kıyamı ile başlayan direniş ta o hünden bu güne destanlaşmış ve de dilden dile, gönülden gönüle aktarılmış, aktarılıyor ve aktarılacaktır. Gelin bir kez daha tanıyalım Sütçü İmamı:
“ SÜTÇÜ İMAM (1878-1922)
Millî Mücadelemizin timsali olan Sütçü İmam, 1878 yılında Maraş’ın Fevzipaşa (Bektutiye) Mahallesinde doğmuştur. Babası Kireçcioğullarından Ömer Efendi, Annesi Tiyeklioğullarından Emine Hanımdır. Sütçü İmam, kendi halinde Uzunoluk Camiinin imamlığını “Allah rızası için” yapmakta, geçimini sağlamak için ise caminin biraz altındaki küçük dükkânında süt satmakta idi. Kendisinin asıl adı “İmam” olmasına rağmen süt sattığı için ismi “Sütçü İmam” olarak bilinirdi. ‘Sütçü İmam (Uzunoluk) Olayı’ diye bilinen hadisenin olduğu 31 Ekim 1919 tarihi, Maraş Millî Mücadelesinde şanlı bir direnişin başladığı gündür. Bu tarihte Fransızlardan güç alan Ermeniler, Maraş sokaklarına dağılarak önlerine gelen Türklere hakaretler ediyorlar, mukaddesata dil uzatıyorlardı. Bir grup Fransız-Ermeni devriyesi akşama doğru Uzunoluk Caddesinden kışlaya dönüyordu. O sırada Ermeni askerlerinden birisi Uzunoluk Hamamından çıkan bir hanımefendiye saldırarak peçesini yırttı ve ardından “Artık burası Türklerin değildir, Fransız memleketinde peçe ile gezilmez.” diye tehdit etti. Bu durumu gören vatandaşlar, hemen dışarı çıkıp olay yerine geldiler. Olaya müdahil olan Çakmakçı Sait ise işgalci kuvvetlerin açtığı ateş sonucu şehit düşmüştür. Bu olaya şahit olan Sütçü İmam, işgalcilere karşı silahını ateşlemiş ve işgalci askerlerden birini etkisiz hale getirmiştir. Sütçü İmam’ın attığı ilk kurşun, Fransız ve Ermenilere karşı “Maraş bize mezar olmadan düşmana gülzar olmaz” parolasıyla Maraş’ın kurtuluş mücadelesinin de başlangıcını teşkil etmiştir”
Ya dün ve bugün bağımsızlık, özgürlük, kendisi olma, değerlerine bağlı, tarihine sadık, geçmişine ait olmayanlar kim? Ya bizi içimizden vuran kahpeler kim? Ya bize ait olmayan sütü bozuklar kim? Ya kardeşini bırakıp gavura gülzarlık yapan kim?
KİM? KİM?
Hani Koca Akif ne dedi:
“ Tükürün milleti alçakça vuran darbelere!
Tükürün onlara alkış dağıtan kahpelere!
Tükürün Ehl-i salibin o hayasız yüzüne!
Tükürün onların asla güvenilmez sözüne!
Medeniyet denilen maskara mahlûku görün:
Tükürün maskeli vicdanına asrın, tükürün!
Hele İ'lanı zamanında şu melun harbin,
"Bize Efkar-ı umumiyesi lazım Garb'ın";
Oda ALLAHI bırakmakla olur herzesini,
Halka iman gibi telkin ile, dinin sesini
Susturan aptalın idrakine bol bol tükürün
Yine hicran ile çılgınlığım üstünde bu gün,
Bana Vahdet gibi bir yar-ı müsait lazım
Artık ey yolcu bırak, ben yalnız ağlayayım
Sütçü İmamın ve ecdadın ruhu şad olsun.