ERMENİ MEZALİM VE KÜRESEL KÖYÜN ZORBA ŞEFİ IMERİKA
Osmanlı Devleti Birinci Dünya Savaşı’na dahil olduğunda açtığı ilk cephelerden birisi Doğu Cephesi idi. Bu cephede Ruslarla işbirliği içerisinde olan çeteler vardı. Bunlara göre bağımsız Ermenistan’ın kurulabilmesi için Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki Türklerin temizlenmesi şarttı. Çeteler, savaş başlar başlamaz bu düşüncelerini ortaya koymaya başladılar. Rus komutanları bile bu Ermenilerin taşkınlıklarını önleyemiyorlardı. Bu doğrultuda Ermeni komiteleri Birinci Dünya Savaşı ve sonrasında özellikle Ruslar Anadolu’dan çekildikten sonra Anadolu’nun hem her şehrinde büyük katliamlar gerçekleştirmişlerdir. Van, Bitlis, Muş, Erzincan, Erzurum, Kars, Bayburt, Iğdır, Trabzon, Sivas bu şehirler arasındadır. Bu vilayetlerde yaşayan Müslüman halkın gördüğü mezalimi tasvir etmek bile gerçekten çok güçtür. Bu yapılanların dünyaya kamuoyuna duyurulması meselenin doğru algılanmasını sağlayacaktır.
Van’da Ermeni Vahşeti
Rusların Van’ı İşgali
Van’da Yönetimin Ermenilerin Eline Geçmesi
Van’da Ermenilerin Türklere Yaptıkları Katliam
Bitlis ve Muş’ta Ermeni Vahşeti
Erzincan’da Ermeni Vahşeti
Kars ve Çevresinde Ermeni Vahşeti
Erzurum ve Çevresinde Ermeni Mezalimi
Bayburt’ta Ermeni Mezalimi
Trabzon ve Çevresinde Ermeni Mezâlimi ve Soykırımı Iğdır’da Ermeni Mezalimi
Sivas ve Çevresinde Ermeni Mezâlimi
Bknz: Ttk- Doğu Anadoluda Ermeni Mezalimi
-İnsanlık tarihinin en kanlı cinayet-katliam mKinası kim? Diye bir ses ünlese gök kubbede, hiç şüphesiz bütün insanlık şark- garb, müslim-gayri müslim hep bir ağızdan, koro halinde:
“ ımerika! Imerika!” diye haykıracaktır. Binaenaleyh merhamet parça parça bölünse, payına bir kıymık düşmeyecek, yaratık işte bu ımerkadır. Ne acıdır ki; şimdi ve her zamanda, “ mahalle yanarken, saçını tarayan afüşte” gibi insan hakları, özgürlük, demokrasi havarisi kesilmektedir. Der ya kurAN:
“ ذَا قِيلَ لَهُمْ لَا تُفْسِدُوا۟ فِى ٱلْأَرْضِ قَالُوٓا۟ إِنَّمَا نَحْنُ مُصْلِحُونَ
Ve izâ kîle lehum lâ tufsidû fîl ardı, kâlû innemâ nahnu muslihûn(muslihûne).
Bunlara, “Yeryüzünde fesat çıkarmayın” denildiğinde, “Biz ancak ıslah edicileriz!” derler.
BAKARA SURESİ 11. Ayet
Bizim oralarda meşhur bir deyim vardır, genelde haddini aşanlara karşı söylenir” Önünden ye!”derler. Ey ımerka bir-LEŞ miş devletleri sana sesleniyoruz. Gerçeklerin eninde sonunda, ortaya çıkma gibi bir huyları vardır,.
Sözü Koca Şair Mehmet Akif Ersoy’ verelim:
TÜKÜRÜN
Gitme ey yolcu, beraber oturup ağlaşalım:
Elemim bir yüreğin kârı değil paylaşalım:
Ne yapıp ye'simi kahreyleyeyim bilmem ki?
Öyle dehşetli muhîtimde dönen mâtem ki!
Ah! Karşımda vatan nâmına bir kabristan
Yatıyor şimdi Nasıl yerlere geçmez insan?
Şu mezarlar ki, uzanmış gidiyor, ey yolcu,
Nereden başladı yükselmeye, bak, nerede ucu!
Bu ne hicrân-ı müebbed, bu ne hüsrân-ı mübîn
Ezilir rûh-i semâ, parçalanır kalb-i zemin!
Azıcık kurcala toprakları, seyret ne çıkar:
Dipçik altında ezilmiş, parçalanmış kafalar!
Bereden reng-i hüviyetleri uçmuş yüzler!
Kim bilir hangi şenaatle oyulmuş gözler!
«Medeniyet» denilen vahşete lânet eder,
Nice yekpâre kesilmiş de sırıtmış dişler!
Süngülenmiş, kanı donmuş nice binlerle beden!
Nice başlar, nice kollar ki, cüdâ cisminden!
Beşiğinden alınıp parçalanan mahlûkât;
Sonra nâmusuna kurban edilen bunca hayat!
Bembeyaz saçları katranlara batmış dedeler!
Göğsü baltayla kırılmış memesiz vâlideler!
Teki binlerce kesik gözdeye âid kümeler:
Saç, kulak, el, çene, parmak Bütün enkaz-ı beşer!
Bakalım, yavrusu uğrar mı, deyip, karnından,
Canavarlar gibi şişlerde kızarmış nice can!
İşte bunlar o felâket-zedelerdir ki, düşün,
Kurumuş ot gibi doğrandı bıçaklarla bütün!
Müslümanlıkları bîçârelerin öyle büyük
Bir cinâyet ki: Cezâlar ona nisbetle küçük!
Ey bu toprakta birer nâş-ı perişan bırakıp
Yükselen, mevkib-i ervâh! Sakın arza bakıp
Sanmayın: Şevk-ı şehâdetle coşan bir kan var
Bizde leşten daha hissiz, daha kokmuş can var!
Bakmayın, hem tükürün çehre-i murdarımıza!
Tükürün: Belki biraz duygu gelir ârımıza!
Tükürün cebhe-i lâkaydına Şark'ın, tükürün!
Kuşkulansın, görelim, gayreti halkın, tükürün!
Tükürün milleti alçakça vuran darbelere!
Tükürün onlara alkış dağıtan kahbelere!
Tükürün Ehl-i Salîb'in o hayasız yüzüne!
Tükürün onların aslâ güvenilmez sözüne!
Medeniyet denilen maskara mahlûku görün:
Tükürün maskeli vicdânına asrın, tükürün!
Hele İ'lanı zamanında şu mel'ul harbin,
"Bize Efkar-ı umumumiyesi lazım Garb'ın";
Oda ALLAHI bırakmakla olur herzesini,
Halka iman gibi telkin ile, dinin sesini
Susturan aptalın idrakine bol bol tükürün
Yine hicran ile çılgınlıgın üstünde bu gün.
TÜKÜRÜN! TÜKÜRÜN.