Gezi yazısı
GEDELEK KÖYÜ
NAMI DİĞER: Turşucu köyü
Yolumuz oraya düştü değilde, yolumuzu düşürdük. Orhangazi biraz geçince, yıllardır, geçmemize rağmen, hiç uğramamıştık, turşularının methine senasını çok duyduk, çok gördük, zira kendisini görmek bu güne kısmetmiş. Direksiyonu sağa kırıp, hafif yokuş yukarı çıktık, girdik köye, sağlı sollu, turşu imalathaneleri vardı, nasıl ki; Antap’te halı, Uşak’ta Battaniye, Afyon’da sucuk dükkanları olduğu gibi. Bir dükkanın duvarında şu pankart dikkatimizi çekti, Adile Naşit ve Münir Özkul’un resimlerinin olduğu bir afişte şöyle yazıyordu” Turşu sirkeden de yapılsa, limondan da yapılsa, Gedelekte yapılır” Gülümsedik, Sağ olsun köylünün biri, 30 Ağustos 1 Eylül’de yapılacak olan, GEDELEK TURŞU FESTİVALİNE bizi davet etti, bizde size duyurmuş olalım, gidelim yerinde orijinal turşu yiyelim, gezelim, görelim, köy sitesine baktım, köy hakkında yazılanlar ise şöyle:
Gedelek adı, ok kuburu anlamındaki Gedeleç'ten gelmiş olmalıdır. 1530 tarihli tahrirat defterine göre, İznik kazasının Gürle bucağına bağlı idi. Gürle ise bugün Orhangazi'ye bağlı bir köydür. 1530 yılında köyde 17 hane yaşamaktaydı. İşgal yıllarında köy tümüyle yakılmıştır.Yunan işgalinde büyük kayıp veren köyün, 1940'daki nüfusu 560 tır. 2002 yılındaki sayımda hane sayısı 450, nüfusu 1380 kişidir. Köy göç aldığı için nüfusu şu anda 1800 kişidir. Köyün en önemli gelirleri zeytincilik ve turşuculuktur. Özellikle turşuculuk, köyün başlıca geliridir. Türkiye'nin en önemli turşu üretim merkezlerinden biridir. Köy yakınında Pınarbaşı adıyla bol suyu bulunan bir pınar ve mesire yeri vardır. Bu pınardan akan bol kireçli su ile yapılan turşuların lezzeti bambaşkadır. Suyun başında dikili olan tarihi büyük çınarlar görülmeye değer güzellikte ve ilginçliktedir. Pınarbaşı'nın temiz ve serin sularında bir kızın yaşadığı söylenir. Bu kızın uzun sarı saçları olup, yıkanmaya gelirmiş. Pınarbaşı sularının sahibi olan bu kızı gören insanların çarpılacağına inanılır. Dede Bayırı'nda bir Ermiş Dede vardır. Önceleri köyün girişindeki çeşme önündeki çalının sıtma hastalığına iyi geleceğine inanılırdı. Sıtma olan yere bu çalıdan sürüldüğünde iyileştiği söylenirdi. Yerli köyüdür.”
Merak ediyorum, başka memleketlerde böyle güzel yerler var mı? Öyle Ya Hazreti Peygamber sav.” VATAN SEVGİSİ İMANDANDIR” buyuruyor Ya; layık olmak dileğiyle.
Gezdik, gördük, yazdık.