İnsanın hayatında ölmüne şahid olduğu ve bu sebeple yaşadıkları karşısında ruhen sarsıntıların oluşmasını salık kılan öyle zatlar olur ki ölümleri, kimi şahıs bazında yani aileyi etkiler, kimi bir beldeyi, kimi de bir toplumu hüzne boğar. Alimin ölümü alemin ölümü olması hasebiyle de bazı ölümler, alemi derinden sarsar. Çünkü bıraktığı boşluğun doldurulması bazen imkansız gibi görünür.
Peygamberlerin vefatı bu anlamda alemin hüsranı manasına gelirken, varisi olan ülemanın terki dünya etmeleri de bu minvalde değerlendirilen ölümler olarak telakki edilir.
Sülalemizin en büyüğü olan amcamız Molla İbrahim Salım 28 Temmuz 2021 tarihinde hakkın rahmetine kavuşmuştur.
29 Temmuz 2021 Perşembe günü öğlen namazı öncesi Elazığ'ın Baskil ilçesi Resulkehya Köyündeki aile kabristanina defnedildi.
Küçük yaşında annesini kaybedince öksüzler kervanına dahil olan amcamız, aradan yıllar geçse de anne özlemi hiç bitmemiş ve bu özlem, vasiyetinin temelini oluştumuş olmalı ki evlatları, vasiyetine uygun olarak sevgili annesinin ayak dibinde defnettiler. Hem Peygamber Efendimiz buyurmuyor mu "Cennet annelerin ayakları" altındadır diye. Mezarındaki duruşu bile sünneti seniyenin manasına uygun oluverdi amcamızın.
Çocukluğu ilmi sohbetlerin yapıldığı ortamlarda geçince uzak diyarlara yaptıgı seferlerle medrese egitimini almaya başlar. İlim yolunda açtığı çığır, dönemine ait sülanenin diğer cocuklarını da etkiler. Mehmet SALIM (Babam) Zeki SALIM ve Hüseyin SALIM girilen bu ilim yolunda yetişen medreselilerdir.
İlmini tamamlayan amcamız, devlette görev alma yerine köyünde çiftçilik yaparak geçimini sağlama yolunu seçerken, tebliğ görevini asla ihmal etmemiştir.
Yörenin kanaat önderi olarak ilmi vazifesini böylece deruhte etmiştir. Hem de kanaat önderi diye lanse edilen sahte FETÖ şeytanının milletin üstüne yağdırdığı ateşleri, milletin içinde durup o fitne ateşlerini bir karınca misali taşıdığı ilmin sularıyla söndüren hakiki bir kanaat önderi olarak...
Sağlam ilmi yapısı aynı zamanda sağlam bir itikada sahip olmanın imkanını da vermiştir kendisine.
Adeta ehli sünnetin bir savunucusu olmuş, yaptığı kelami munakaşaları hep bu eksende seyretmiştir. Tek başına ama bir ordu gibi hareket etmiş, kitleleri doğru ve sağlam yöne kanalize ederek adeta toplumu birleştiren sağlam bir harcı olmuştur.
Bir ara cumasızlık furyası vardı müslümanlar arasında, özellikle de Türkiye'de. Daru'l-harp meselesi, ilk kez o yıllarda girmişti gündemimize. Her kafadan çıkan yanlış bilgilerin doğrusunu amcam ve ekibinin ilmi sohpetlerinde öğrenme imkanımız olmuştu. O günden sonra cuma namazı etrafında savrulan tüm yanlışlara karşı okumalarımızla direnip adeta tebliğimizi yapar olmuştuk.
Bu ilmi sohbetlerde öğrendik tasavvufun mahiyet ve değerini; fıkhi ekollerin zaruriliğini ve sünnet-i seniyenin önemini.
Allah'ın rızasıni kazanmaktan başka bir gayemizin olmayacağını bu sohbetlerde öğrenmiştik.
İlmin vakarını, gerçek alimin niteliklerini, örf adetimize sahip çıkmayı bu sohbetlerde öğrenmiştik.
Bir zaman gelmiş milleti kominizme karşı uyarmış... Bir gün olmuş PKK gibi yıkıcı terör örgütü karşısında durmuş, milleti bu hususta uyarmaya çalışmış; din aleyhtarı bir oluşum olduğunu her daim ifade etmiştir. Bir gün gelmiş FETÖ gibi alçak cereyanlarla mücadele ederek zararlarını dile getirmiş bir din adamı kimliğiyle hep mücadele etmiştir.
Bu bozuk akımların zararı bugün bertaraf ediliyorsa temelinde bu gibi kanaat liderlerinin olduğunu unutmayalım.
Nişan, düğün, sünnet ve cenaze törenlerinde milletle iç içe oluşu, her durumun icap ettiği yönüyle meseleleri ele alışını biçimlendirmiş ve Allah'ın rızasına uygun çözüm yolları ileri sürerek çevresini hep aydınlatmaya sevk etmiştir.
Son zamanlarında tamamen inziva halini yaşayan amcamız, yine de ziyaretine gelenleri ihmal etmeyerek tebliğ görevine devam etmiştir.
Memleketi her ziyaretimde kendisiyle sohbet etmeyi ihmal etmemeye gayret ederdim. İlerleyen yaşına rağmen güncel meselelere getirdiği doyurucu yorumları ufkumu açmaya yeterdi.
Sosyal dokunun irdelemesinden tutun da yaptığı psikolojik tahliller, siyasi saha ile ilgili fikirleri dinlemeye değerdi.
Böyle bir değeri yitirmenin hüznü içinde oluşum herhalde anlaşılmıştır.
Vefatından onaltı gün once ani bir rahatsızlıkla kaldırıldığı Malatya Turgut Özal Üniversitesi Araştırma Hastanesinde yoğun bakımda olması nedeniyle kendisini görme fırsatımız olmamıştı.
Benim için sohbetinden müstefit oldugum ilmi bir kaynağım, bir yıldızım kayıvermişti.
Mekanı cennet olsun diyorum.
Sülalemizin başı sağ olsun.
Memleketin başı sağ olsun.
Çünkü bu zatlar, kolay yetişmediği gibi aynı zamanda da görünmeyen kahramanlardır.
Mustafa Salım
29 Temmuz 2021, Elazığ.