Tarih boyunca farklı coğrafyalarda yaşayan Türk Milleti, gittiği her yere hem kendi medeniyetini götürmüş, hemde adaletle hükmederek gönülleri fethetmiştir. Binlerce yıllık tarihi boyunca büyük medeniyetler kuran ve yaşatan Türk Milleti, 21. Asra da tarihi misyonuna uygun olarak damgasını vurabilir.
20.asırda komünizmin etkisi altına girse de 1990 lı yıllar Türk cumhuriyetlerinin de yeniden doğuşudur. Dilde fikirde ve iş te birlik diyerek, bir araya gelmek isteyen büyük Milletimiz, bunu gerçekleştirmek isterken siyasi, ekonomik ve kültür sanat alanında bir birliktelikle ancak yapacaktır.
Bilhassa yayıncılık alanındaki gelişmeler, uydu teknolojisi, internet ve mobil hayat artık sınırları ortadan kaldırmış, bizi birbirimize daha yakın hale getirmiştir. TÜRKSAT uydularının etki alanı Orta Asya ve Avrupa’yı kapsar hale gelmiş ve bizim yayınlarımız bütün dünyada olduğu kadar Türk Cumhuriyetlerinde de izlenir hale gelmiştir. Türk Cumhuriyetlerinde en çok izlenen programlar arasında Türkiye yapımları filmler ve diziler ön sıradadır.
Belgesel programlar ise biraz daha farklılık göstermektedir. Konusunu gerçeklikten alan belgeseller, gitmesek te bizleri Türk’ün yaşadığı yerlere götürmekte, bizlerden uzakta olan kardeşlerimizin kültürlerini gözler önüne getirmektedir. Binlerce yıl ayrı kalan kardeşleri yeniden bir araya getirmektedir. Rahmetli Servet Somuncuoğlu ve izinden giden belgeselciler, bilinmeyen Türk tarihini açığa çıkararak kültürümüze büyük hizmetler etmişlerdir.
Aynı amaç doğrultusunda 2016 yılında Dünya Gazeteciler Federasyonu da konusu Türk’ün dünyaya bakışı olan Türk Dünyası Belgesel Film Yarışması tertip etmiş ve çok farklı coğrafyalardan 70 film katılmış ve 12 film elemelere kalmıştır. Bunlardan ilk 3 sırayı alan filmler, mansiyon alan filmler ve gösterime değer görülen filmler seçilmiştir. Bu filmler de Türkiye haricinde Kıbrıs, Azarbaycan, Kırgızistan, Kazakistan ülkelerde gösterime girmiştir.
Bu yıl 5.si düzenlenen Festivale ise Türk Dünyasının değişik bölgelerinden oldukça fazla film müracaat etmiştir.Türk Dünyası Belgesel Film Festivali”, tüm Türk coğrafyasından belgesel sinemacıları desteklemek, belgesel türünün gelişmesi ve yaygınlaşmasına katkıda bulunmak, farklı ve yüksek nitelikli belgesellerin seyirciyle buluşmasını sağlamak ve uzun vadede Türk Dünyası’ndan belgesel sinemacıların buluşacağı ve düşünce alışverişinde bulunacağı bir zemin oluşturmak amacıyla düzenlenmiştir. Öğrenci ve profesyonel kategoride 160 film değerlendirmeye katılmıştır. Hafta sonu bitecek değerlendirme sonrası finalist filmler seçilecektir.
Devlet Kuruluşları, Meslek Örgütleri, Türk Dünyası Belediyeler Birliği, Üniversiteler, Sivil Toplum Örgütleri, TRT Avaz başta olmak üzere televizyonlar ve yayın kuruluşlarının müştereken yaptığı festivalin müracaatları 10 Eylül 2020 tarihi itibariyle sona erdi. Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Özerk Türk Cumhuriyetleri, Türk Toplulukları ile akraba topluluklarından yoğun bir şekilde katılım oluştu.
Festival Tertip komitesi Başkanı Menderes Demir, ”Federasyon tertip komitesi olarak Türk Dünyasını tüm bölgelerinden katılımın olması bizleri son derece memnun etti. Yarışmaya müracaat eden filmleri proje ortağımız üniversite öğretim üyeleri ile deneyimli belgeselciler ön seçici kurul olarak titizlikle izlenecek, finalist filmleri Öğrenci ve Profesyonel Büyük Jüriye gönderecek. Ödül alan filmler Ekim ayında yapılacak olan gala ve ödül töreniyle sahiplerini bulacak. Ödüllü filmler ‘’Dilde Birlik’’ 9 ülke 9 şehir 1 Festival sloganı ile proje ortağımız ülkelerin üniversiteleri ile halk gösterimlerinde izleyici ile buluşacak.” dedi.
Şahsımın da proje başından beri içinde olduğu ön jüri olarak gelen filmleri izleyerek finale kalan belgeselleri izleyip en iyileri bularak ödüller vereceğiz. Gala töreni sonrası proje ortakları ülkelerdeki paydaş üniversiteler ile birlikte gösterimler yapılacaktır.
Geçen yıllarda Azarbaycan,Kazakistan,Kırgızistan, Özbekistan,Makedonya, KKTC ve Türkiye‘de bir çok ilde gösterimler yapılmıştır. Ppaydaş ülkeler ve üniversiteler her sene artmaktadır.
Mensubu olduğum Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi olarak, Türk Dünyası Gazeteciler Federasyonu ile projeye başlayan ilk üniversite olmanın gururunu yaşamaktayız. Dönemin Rektörü ve halen görevdeki Rektörümüz Prof.Dr. Muhsin KAR hocamızın Türk Dünyasına ilgisi çok büyük olup, bu konuda Üniversitenin bütün imkanlarını da kullanmaktadır. Geçen 5 yıl içinde Üniversite sayısı durmadan artarken, Niğde ilinin özel durumu her platformada vurgulanmıştır.
Adriyatikten Çin Seddine kadar Türk coğrafyasında Türk Kültürünün güzel örneklerini belgeseller vasıtasıyla sergileyen festivalde, Türkiye ve 8 Ülkede, 9 Ülke 9 Şehir sloganı ile yapılan Festivalde devlet adamları, halk, öğrenciler, hocalar, yapımcılar ve yönetmenler beraberce izleyerek, kaynaşmayı sağlamaya yardımcı olurken, Türk devletleri arasında işbirliğine de zemin hazırlanma imkanı bulunmaktadır.
Türk Dünyasının birlik ve beraberliğinde sinema ve sanata çok daha fazla önem verilmesi gerektiği fazlasıyla görülmektedir.
Turan önce gönüllerde, sanatta ve bilimde gerçekleşecektir. Bu ülkü ile çalışan ve Türk birliğine hizmet eden herkese teşekkür ediyorum.
Teşekkürler Hocam Elinize saglık
Siz sağolun sayın başkanım. 5 yıldır devam eden ve türk dünyasına hizmet eden festival ile gurur duyuyoruz.Emeğinize sağlık.