COVİD 19 / TEK DÜNYA DEVLETİ / YENİ DÜNYA DÜZENİ
KoronaVirüsü insanda ilk defa 1960 senesinde görülüyor. Şu an dünyayı dize getiren virüs, COVİD 19 adıyla korona virüsün 7. leveli/segmenti. Bu virüsü 2 ay sonra konuşmayı bırakacağız. Ancak önümüz de yine bir kış mevsimi var. Ya aynı virüsün 8. leveli karşımıza çıkacak ya da başka bir isim altında yeni segment bir virüs yayılacaktır diye düşünmekteyim. Mesela 1918 yılında ispanyol gribi olarak adlandırılan ve ABD başkanı Donald Trump'ın dedesi Friedrich Trump'ın da öldüğü, dünyada 50 milyon insanın ölümüne neden olan İNFLUENZA yeniden görülebilir veya hala aşısı bulunamayan SARS virüsü musallat olabilir. İsimleri farklı olsada, hepsi GRİP virüsüdür.
Avrupalı bazı devletler salgın oranının %60'ı bulmadan müdahale etmeyeceklerini açıkladılar. amaçları virüse karşı bağışıklık oluşturmak. Yani amaç ölen ölsün, kalan bağışık olsundur. Belli ki Avrupa yaşlı nüfusu gözden çıkardı. Kendilerine yük olarak görüyorlar. Yaşlıların bitmeyen kronik hastalıkları, sürekli ödenen emekli maaşları, ücretsiz verdikleri hizmetler belli ki bütçeden fazla götürmeye başladı. Bilhassa italya'da nüfusun büyük bölümünü 60 yaş üstü yaşlılar oluşturmaktadır. Birde yayılmasını beklemelerinin nedeni kitleleri harekete geçirmeleri için işin çığırından çıkması . Velev ki zaten ateşi sönmeyen Fransa'da yine sokak eylemleri vardı.
Genç nüfus teknoloji ve inovasyona daha yatkın olduğu için Avrupa bu potansiyeli değerlendirmek istiyor ve önündeki tek engeli yaşlı nüfus olarak görüyor bir nevi.
Türki cumhuriyetler de genç nüfus potansiyeli yüksek olduğu için en sona bırakılmış gibi geliyor. Etkisi bizim ülkemizde daha az olacaktır. Ama olacaktır. Amaç Türkleri işçi statüsünde daha fazla tutabilmek olabilir veya kurulacak olan ağ da Türkleri AĞ dışında bırakmak. Bakın bu konu çok önemli!.. Türki cumhuriyetlerin sonunu bu şekilde getireceğini düşünüyor olabilirler. Bu yüzden kendi İnternet ağzımız çok büyük önem arz ediyor. Ya AĞ'a dahil olup onların istediğini yapacağız yada kendi AĞ'ımızı kurup, onların AĞ'ı ile entegre edip, AĞ'a ortak olacağız. Ayak sesleri duyulan sistemde AĞ'ın dışında kalmak, milliyetsiz kalmakla eşdeğer bir hal alacak. Yarın AĞ demek, herşey demek olacak. Bizim AĞ'a ortak olmamızdan başka türlü bir seçeneğimiz yok. Bu sistemi geliştiremeyip, AĞ'a dahil edilirsek köleden öteye geçemeyiz.
BİYOMETRİK ÇİP meselesi var birde. İngiltere de deney maksatlı kullanılmaya başlandı. Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) iki dudağı arasından çıkmak üzere desem yanlış olmaz.Virüslere karşı erken uyarı ve önlem sistemi olarak lanse edilecek. En kolay ikna edilebilir toplum Avrupa toplumu olduğu için %60 seviyesi onlar için bir devrimi doğuracak. Bulaşıcı hastalıklar ve ölümden çok korkan Avrupa insanına çip sistemi çok daha hızlı entegre edilebilecek. Kontrol edilebilir insan, Hacklenebilir insan. Bu insanlık 2.0 demek.
Koronavirüsün paradan da geçebildiği iddia edildiği için temassız ödeme sistemlerinin popülaritesi artacaktır. İsveç'ten Hindistan'a kadar bazı ülkelerde para kullanımı giderek azalıyor. Mesela Danimarka 2029 yılında kağıt para kullanımını bırakacağını açıkladı. İran ise salgın süresince kağıt para kulanımını azaltma kararı aldı. Alt yapısı hazırlanan ve şu an için çok kullanılmayan KRİPTO PARALAR bunun için hazırlandı. Düşünün, kullanılmıyor ama BORSA'SI var.
Robotik teknoloji, Robotik KODlama ve YAZILIM teknolojisi epey bir ilerlediği için, önümüzdeki 10 senede fabrikalarda insan gücüne ihtiyaç minimum seviyeye çekilecek. Bu bir devrim. İnsanlar sadece sistemin başında duracak bir aparat görevi üstlenecek. Yazılım konusunda uzmanlaşmayanlar, iş dahi bulamaz hale gelecek. Şu an KOD kelimesi size fazla birşey ifade etmiyorsa, mutlaka bu konunun üstüne düşünün, araştırın. Yarın size değilse bile ailenizin diğer bireylerine çok büyük yardımı dokunacaktır.
Ülkemizde bilhassa YAZILIM alanında faaliyet gösteren firmaların artması gerekiyor. Sistem bizi bunun içine çekiyor ve daha fazla çekecek. Devlet eliyle teşvik edilmesi, talebi artıracaktır. ASELSAN ve HAVELSAN da harika çalışmalar yapılıyor, bunları medyada görmek mümkün ancak yeterli değil. Kesinlikle özel sektör teşvik edilmeli, desteklenmeli. Geleceğimiz buna bağlı olabilir. Bakın Daha BLUE BEAM yani Gök yüzünde hologram oluşturma teknolojisinden bile bahsetmedim. Bu teknoloji ile Hz. İsa'yı bile gökten indiğini gösterecek seviyeye geldiler. Mutlaka kullanmaya başlayacaklardır.
Aramızda hala akıllı telefon kullanamayan insanlar mevcut. Üzülerek söylemek isterim ki bu akıllı cihazlar, 2 yaş seviyesine uygun olarak üretilip, aplikasyonları da bu seviyeye göre düzenleniyor. Yani kullanımı gayet basit. İstihbaratçı veya bürokrat değilseniz hiçbir devlet sizden bilgi almaya çalışmayacaktır rahat olun. Tabi siz gerekli bilgiyi sosyal medyada servis etmiyorsanız.
Virüslerle terbiye edilmeye çalışılan dünya maalesef TEK DÜNYA DEVLETİ'NE doğru hızla EVRİLİYOR . Birgün küreselcilerin bu hedefi gerçekleşir ise bizim sisteme entegre değil ORTAK OLMAMIZ ŞART. En azından kendi sistemimizde, vesayet altına girmeden, kendi yağımızda kavrulmamız lazım.
Türkiye olarak saçma gündelik siyasi çekişmeleri bir kenara bırakmalıyız. ZİHİN DEVRİMİNE ihtiyaç duyacağımız zorlu 1 yıl bizi bekliyor. Bu devrimi gerçekleştirirsek diye bir seçenek yok. Gerçekleştirmek zorundayız.
Devletimize Güvenin / 2020 Çok büyük olaylara gebe
Selam ve Dua ile
Okan AŞCI