En büyük düşmanımız İSRAİL+ABD'dir. ABD İsrail'in silahlı kuvvetidir. Arz-ı Mevud zırvasının bir diğer bölümü olan bize göre Fırat'ın doğusu yani Kuzey suriye ile Kuzey Irak topraklarıdır. Aslında hat tüm İran'ı kapsayacak şekilde uzanıyor.
Asıl konuya geçecek olursak
Fırat Nehri'nin doğusundaki en büyük yerleşim alanları Halep'in Ayn El Arab, Rakka'nın Tel Abyad ve Tabka, Haseke'nin Kamışlı, Amude ve Rasulayn ilçeleri ile Deyrizor'un kuzey kesimlerinden oluşuyor. Bu kuşakta nüfusun yaklaşık yüzde 70'ini halen Araplar oluşturuyor. Ancak bölgenin nüfus yapısı zorla değiştiriliyor. Terör örgütü bugüne kadar 1 milyon 700 bin kişiyi göçe zorladı. Örgüt, devletleşme sürecinde bölgeyi daha kolay kontrol edebilmeyi amaçlıyor.
Mahir Kaynak'ın bir sözü vardır. Hiçbir terör örgütü aslında devlet kuramaz. Hepsi İsrail'in Arz-ı Mevud safsatasına hizmet etmektedir.
ABD destekli terör örgütü, Suriye'nin en zengin enerji kaynaklarının bulunduğu bölgeyi de ele geçirmiş durumda. Suriye'deki tarım arazilerinin yüzde 60'lık kısmı terör örgütü kontrolünde. Suriye'nin en büyük üç barajı da burada. Ülkeninelektrikihtiyacının yaklaşık yüzde 70'i bu 3 barajdan karşılanıyor. Ve ABD'nin bölgede 22 tane üssü var.
Karşımızda her zaman ABD var aslında. PKK DHKP-C, BOKOHARAM , YPG, PYD, FETO, DEAŞ gibi örgütler, abd ordusunun isim değiştirmiş halidir. Her biri faaliyette bulundukları bölgeleri terörize etmek için kurulmuştur.
Fırat kalkanı ve Zeytin dalı harekatları ile darbe vurduğumuz Arzı Mevud planlarına bir darbede Fırat'ın doğusunda direk olarak ABD ile savaşarak vuracağız. 1 yıl boyunca uyardık. Bu operasyonu gerçekleştireceğiz dedik. Tabi onlar inadına üs kurup, gözlem noktası gibi saçma sapan bahaneler ile bölgede faaliyet sürdürmeye devam ettiler. Yanında verdikleri lojistik destekde cabası.
Zaten bu harekat için yeterince zaman kaybettik. Sağduyu çağrılarının tamamına duyu organımızı kapadık. Eğerki bölgeden çekilmezseniz, Münbiçede gireriz.
Fıratı'ın doğusunda tabiki sadece terör hedefleri bulunmuyor. Mardin Şanlıurfa, Şırnak gibi şehirlerimizinde güvenliği söz konusu. Yaklaşık olarak 480 km'lik bir alandan bahsediyoruz.
Ve Rusya
Bu gerilim ve karşılaşmadan mutlaka bir nema çıkaracaktır kendine. Türkiye ile Rusya arasında belki bir ittifak bile söz konusu olabilir bu bölgede. Hatta belki işin için İran dahil edilebilir. Neden olmasın. Eğer ki biz güçlü bir hat kurabilirsek, ABD'yi bölgeden kalıcı olarak kovabiliriz. Nasıl ki biz çekinmeden ABD'ye kafa tutabiliyor isek Rusya hayli hayli bu iradeyi gösterebilecek kudrettedir.
Ancak şunu da belirtmeden edemeyeceğim. Her ne kadar ittifak yapabiliriz teorisi öne atsamda hiç bir zaman Rusya ile dost olabilmemiz söz konusu değildir. Adı olsa olsa STRATEJİK ORTAKLIK olur.
Son 3 gündür yaşanan olayların tesadüf olamayacağını hepimiz biliyoruz. Mesela Rize emniyet müdürünün makamında silahlı saldırı sonucu öldürülmesi Antalya'da bir emniyet müdürü yardımcısının intihar süsü verilerek aracında ölü bulunması YHT'nin kazası ve Türkiye' nin hawking'i olarak nitelendirilen Prof. Dr Berahitdin Albayrak öldü.
Biz Fırat'ın Doğusuna operasyona başlarken sizce tesadüf olabilir mi?
ŞİMDİ SIRA BİZDE
Leşlerinizi gömecek yer bulun. Sarı poşet desteğini biz vereceğiz söz. Yeterki kahpelik etmeyin. Bizim girdiğimiz her coğrafyaya huzur gelir. Topraklarınızda demokrasi istiyorsanız, Türk askerinin önünü açın. Siz açmazsanız bizde sizi ezer geçeriz.
Bakın Ey Düşmanlar Biz ALLAH'tan başla hiç kimseden korkmadık korkmayız.Ayağınız denk alın