Üniverstiteden mezun olduğunda bazı kişiler "şimdi ne yapacağım" korkusu yaşar. O güne kadar derslere devam etmek başarılı olmak ve sınavları geçerek okulu bitirmek gibi bir çok hedefleri varken bir anda tüm hedefi olan okulu ile olan bağının kesilmesi bazı kişilerde şok etkisi yapar. Strese giren depresyon yaşayanlar oluyor.
Ama bazıları bunu hiç yaşamıyor? ya ailesi karar vermiştir, o karar uyuyor ve hayatına o şekilde devam ediyor. Ki bu durumda da ailenin seçimi kişinin seçimi ile çakışmıyor ise kişinin stres ve depresyon yaşaması kaçınılmaz oluyor. O anda elinde yapacak bir şeyleri oluyor ama uzun vadede kişi kendi istediğini yapamadığı için 40 yaşına bile gelse tekrar bir arayışa giriyor. Yada yolun başında kendi kararını veriyor amacını belirliyor. Yaşamaktaki asıl amaç ise bence insanın kendisini bulmasıdır, zaten bu da gençlerin yaşadığı en büyük zorluk diye düşünüyorum ben.
Kararını vermiş amaç belirlemiş olanlar hemen harekete geçip tutunacağı dalı buluyor. Bu gruptaki insanlar, amaçlarına doğru çalışırken daha aktif, planlı, programlı, enerjik ve motivasyonlu bir hayat geçirirler. Evet onlarda zaman zaman demoralize olur, yorgun düşer, bıkkınlık duyarlar ama amaçları bu duygularından daha güçlü olduğu için yollarına devam etmeyi isterler. Kişi istediklerini yapmak için uğraşırlar bazen zorlanır kendine rağmen devam etmesi gereken dönemler olur. İşte bu aşamada da mücadeleye sabırla devam eden amacına ulaşır.
Bir grup daha var, çevre onları amaçsız başıboş görür ve amaçsız zanneder. Ama her eylem bir düşünceyle başlar ve hedefe doğru yol alır. Onun başı boşluğu da bir düşünce sonucu görünen bir eylemdir aslında. Dışarıdan bakan birisi başıboş görünen birisine amaçsız diyemez. Onun bir amacı vardır ama etrafındakilere bir nedenden dolayı söylemiyordur.
Bazıları da karar veremez ne yapacağına. Zaman geçip gider. İyi yada kötü bir kararı vardır. Neden karar veremez insan diye düşündüğümde, kararsız bir insan olduğunu düşünmüyorum. Ama kararından ve sonucundan emin olamayan, adım atamayan kişiler var bunlara sadece biraz cesaret ve biraz motivasyon yetecektir, fırsatı bekliyordur.
Asıl sorun hiç karar veremeyen, karar vermekte zorlananlardır. Bu gruptakiler için acil bir şeyler yapmak gerekir, hayat geçip gidiyor. Çünkü çok hızlı yaşanan her şeyin hızla tükendiği günümüz koşullarında zamanında verilen kararlar, doğru çözümleri getiriyor. Bir konuda karar verirken, öncelikli olarak kendini tanımalı diyorum ben. Sonra kendi yapısına uygun seçenekleri göz önüne almalı, muhtemel sonuçları incelemeli, ve bu sonuçları karşılaştırmalıdır. Sonrada seçenekleri eleyip en uygun arasında sezgilerine de yer vererek kendi doğrusunu, amacını ve hedefini belirleyip araçlarını seçecektir.
"Hedefi olmayan yelkenliye hiçbir rüzgar yardım edemez" diye bir söz vardır. Yelkenliyi hedefine ulaştıran rüzgar değil yelkenliyi yöneten kaptandır. Kaptan ise doğru karar vermek ve ne zaman ne yapacağını biliyor olmak durumundadır.