Kaplumbağa denince
Ezop Masalları'nın biri olan ‘Tavşan ile Kaplumbağa yarışı” hızlı olanın değil yavaş da olsa istikrarlı olanın kazanacağını anlatır. Yarışa hızlı adımlarla başlayan ve sonra durup zaten kazanırım diyerek oyalanan tavşandan da yavaş ama istikrarlı adımlarla ilerleyen kaplumbağadan da alınacak ders vardır. Ezop masalı bu masalını “Hepimizin üstün özellikleri olabilir ama alçakgönüllü olmak önemli bir erdemdir. Üstelik kararlı olmak ve başladığın işi bitirmek de çok değerlidir. Sen çok yetenekli olabilirsin ama o yeteneğini doğru kullanmazsan ve sürekli böbürlenirsen kimse seni sevmez ve yalnız kalırsın” diyerek bitirir. Bu masal hala birçok açıdan yeniden okunması ve üzerinde çok düşünülmesi gereken bir masal dır. Çünkü günümüz insanı hep bir koşturmaca içinde ve bir yerlere yetişirken, yarış içinde geçen günler yaşamaktadır. Hızın zararlı olduğunu bilmeyen yok! Herkes yavaşlamak lazım diyor. Ama yapılanlarla söylenenler aynı değil. Hızın en yüksek düzeyde yaşandığı klasik Formula 1 yarışları, uzun yıllardan beri dünyayı kasıp kavuruyor. Bu yarışlarda vücuda önden arkaya (veya tam tersi) şekilde etki eden g kuvveti etkisi vardır. Yüksek G'lerde kan beyinden aşağıya doğru hareket eder. Buna bağlı oksijen yetersizliği görme kaybına ve daha ileri aşamalarda da öncelikle görüşün kısmî kararması ve son olarak da bilinç kaybına neden olur. Aşırı hız ve basınç sebebiyle F1 pilotları çok ciddi ölçülerde G kuvvetine maruz kalıyorlar. Böyle bir aracın içerisinde ki sürücü 1 yarış boyunca 5 kilo kaybedebiliyor. Ama hızlı yaşamda kaybedilen şeyler sadece kilo olmuyor. Aile, sağlık ve koskoca bir yaşam hız çağında yaşanıp tükenme noktasına gelebiliyor. 200 milyon yıldan beri soyu tükenmemiş ev en güzel yerlerde yaşamı sürdürenler ise Kaplumbağa (ya da tosbağa)lar. Üstelik kaplumbağaların vücut yapılarının 200 milyon yıldan beri önemli hiçbir değişikliğe uğramamış. Yüz, yüz elli” yıl kadar yaşıyorlar. Kış uykusuna yatan veya olduğu yeri beğenmeyip daha iyi yerlere göç eden türleri de mevcut. Tavşanlar ise yaklaşık 50 türü içine alır ve yaşam süreleri ortalama 1-9 yıl arasında değişir. Kısmen tarım uygulamalarındaki değişiklik nedeniyle Avrupa anakarasında popülasyonu 1960'lardan beri azalma yönündedir. Toprağın yoğun olarak işlenmesi yavru tavşanların ölüm oranının artmasına neden olur. Özellikle otu bol meralarda, kısmen verimli tarım ürünleri ve kısmen de fundalıklar bulunan yerlerde sayıları artış gösterir. Tilkilerin veya şahinlerin çok bulunduğu yerlerde daha az sıklıkla görülürler. Tavşanlar yüzyıllardır insanlar tarafından avlanmaktadır ve bir yılda vurulan tavşan sayısı beş milyonu geçmektedir. İki ayrı tür ve iki ayrı özeliğin yaşam üzerine iki ayrı etkisi. Ezop masallarından günümüz insanı için hala alınması gereken öğütler var.
- Herkes ortaya çıkması zaman alsa da üstün özelliklere sahiptir.
- Alçak gönüllülük büyük erdemdir.
- Böbürlenirsen kimse seni sevmez ve yalnız kalırsın.
- Kararlı olmak ve başladığın işi bitirmek çok değerlidir.
- Doğru, iyi ve faydalı bir amaç bulmak zaman alsa da elzemdir.
- Sahip olunan yetenekleri doğru kullanmak gerekir
- Dikkat dağıtıcının olduğu yerde konsantre olabilmek büyük ayrıcalık verir
- Ödül veya tehlikenin olmadığı durumlarda da devam edebilmek başarıyı getirir
- İstikrarlı olanın kazanacağı gerçeğini hatırlamak gerekir.
Ünlü heykeltıraş Rodin ‘’Ben heykel yapmıyorum, sadece taşların üzerindeki fazlalıkları yontuyorum’’ demiş. İşte gelişmiş insan da kendine zarar veren fazlalıkları yontarak içindeki duru ve arı özü, potansiyeli açığa çıkarmaya çabalayan kişidir. Epiktetos ise “sorunun yaşanan olayda değil, kendisinin o olaya bakış tarzında olduğunun bilincinde” olan insanı gelişmiş olarak tanımlar. Günümüzde bazıları gerekli dersi yaşayarak almış ve böylece zamana hak ettiği değeri verip sağlık mutluluk, huzur ve başarıyı da yakalayabilmiştir. İşte bu insanlar, “Rüzgara kızmak yerine yelkenini ayarlayarak” akışı yakalamayı da başarmıştır. Böylece, eşine, dostuna, ailesine hatta en önemlisi kendine zaman ayırabilir, esen rüzgârın, yağan yağmurun, doğan güneşin, farkına vararak kendinden razı haline gelmiştir.