Son zamanların ileri yaş grubunun üzüntü ve sitemle kullandıkları bir cümle var " Ah şu zamane". Esasında genelde orta yaş grubunun sıklıkla kullandığı gençleri dejenere olarak niteleyen bir terimdir bu. Zaman değişiyor ve zaman geçiyor. Dün bugünle aynı değil, dünle bugünü yargılamamak lazım. beklenti, sahiplenme ve stresle de yarını kaybetmemek gerek çünkü,"Aynı nehirde iki kez yıkanamazsın" derler. Her dönemin, her koşulun kendi en iyisini yetiştirdiğini unutmadan "Her dönemin koşullarını da önceki neslin bireylerinin yaptıkları" belirlediğini kabul etmek lazım. Her bir nesil bir önceki neslin ortaya koyduğu koşullarda, yetiştirme tarzında ve sunulan rol modellerde şekilleniyorlar. Ancak zamane dediğimiz yaş grubunun "kendini bulma ve kendi olma" savaşı da göz ardı edilmemesi gereken ciddi bir süreç. Daha kendini bulmamış, kendi olamamış sorunlar yaşayan bir genç var bu dönemde. Bu süreçte gencin en önemli seçimleri yapıp hedef belirleyip odaklanması gerekiyor. Burada kritik olan başlık: "hazırlanmış bir ortam ve o ortamda yapılabilecekler" konusudur. Gençler bu aşamalarda ciddi zorluklar yaşıyor ve hata yapma korkusu, önyargılar ve başkaları ne der (elalem ne der kaygıları) kaygıları gencin hayatını sekteye uğratıyor. Aslında zamane gençliği boş vakit geçirmeyi (öldürmeyi) boş durmayı sevmiyor ve böyle ithamlarla anılmaktan da hoşnut değil. Ama yapacak daha iyi bir şey bulamadığı veya yapmak zorunda olduklarını sevmediği için yapmıyor veya yapsa da isteksiz, baştan savma işler yapıyor.
O halde gençlerin hedef belirlemesi ve hedefleri için motivasyonlarını ne sağlar sorusu akla geliyor. Burada temel nokta, farkı fark etmek olarak tanımlayabileceğimiz "farkındalık" konusudur. Farkındalık detayları, manayı ve özü fark etmek demektir. Tıpkı sofrada eksik olanın fark edilmesi ve gidip sofraya çağrılması, gelmiyorsa nedeninin anlaşılması gibidir. İlaç olur bazen detayı fark etmek, açı doyurur, iş olur, girişim olur, sanat olur. Eğer gençlere yardımcı olunabilir ve farkındalıkları artırılabilirse bu genç enerji doğru yöne yönlendirilmiş olur. Çünkü, "doğru yer, doğru zaman, ancak doğru insanla doğru sonucu verir". Doğru insanı yetiştirmek ve emek vermek gerek, kendiliğinden yetişmiyor.
Her insanın kimseyle paylaşmadığı sadece kendi zihin ve bedeninde yaşadığı duygu, düşünce ve hisleri vardır. Kişinin hayallerinin peşinde olması ve bunun için uğraşmasına fırsat verilmesi ve desteklenmesi çok önemlidir. Böylece gencin, yeteneklerinin, güçlü-zayıf yönlerinin, ilgi alanlarının ya da bilgi donanımının farkında olan gencin hedef koyması ve bu hedeflere ulaşmak için sorumluluk alarak gayretle çalışması kolaylaşır.
Genç bu şekilde isteklerini ve hedeflerini belirleyecek ve sorumluluk alarak gerekenleri yapmaya çalışacaktır. Farkındalıkla genç kendi duygu ve düşüncelerine karşı içe bakış özelliği kazanacak, ve pozitif düşünme biçimlerini kullanarak yaşamı akışa bırakmak yerine yaşamı yönetmeyi öğrenecektir. Bunun, odaklanmak, ekip kurmak, sorumluluk almak, net ölçülebilir hedefler koymak, zamanı yönetmek ve olumlu düşünüp çözümleyici bakışı edinmeleri gibi önemli konularda aşama kaydetmeleri gerekmektedir. Tüm bunlar ise ihtiyacın farkında olup eksikleri tamamlamakla sağlanacak edinsel özelliklerdir. Yapılacaklar listesinde ilk şey ise gayret ve çalışmaktır. Gayret ve çalışma ise bir amaç olduğunda sonuç vereceğinden amaçların belirlenmiş olması çok önemlidir.