Beklenen,özlenen günler geldi. Hasret bitti ve süper lig başladı.
Hakem, futbolcular,transferler,yöneticiler ve maalesef ki bu günlerde halen konuşulan yabancı sınırlaması derken umarım sporun spor olarak kaldığı güzel bir sezon izleriz temenni ediyorum ama hakem hataları yine sezonun önüne geçecektir.
Açılış maçı Galatasaray-Denizlispor arasındaydı. Denizli'nin sıcak ve nemli havası futbolcuları yorarken yine aklıma maç saatlerinin doğru zamanda ayarlanıp ayarlanmaması konusunda kuşkular içerisindeyim. Belki daha ilerleyen saatlerde oynanabilirdi.
Hava her ne kadar güzel olsa da sıcak ve nem maç içinde oyuncuların performanslarını da etkiler hale gelmekteydi.
İlk yarıyı değerlendirmek gerekirse bir şeyler yapmaya çabalayan Galatasaray ile yeni kurulduğunu hissettiren oyuncuların birbirine daha alışmamış bir Denizli takımı izledik.
Penaltı pozisyonuna kadar geçen sezon,transfer dönemi ve belki de bu sezonda çokça konuşacağımız Diagne net bir fırsattan yararlanamazken, saha da hayalet gibi dolaşmayı ve kendini maça vermekte sorun yaşadığını gördük. Galatasaray'ın özellikle orta sahasın da Selçuk ve Seri ikilisi tam anlamıyla yumuşak bir orta saha görüntüsündeydi. Bunlara katılan Belhanda istediği pasları ve istediği ara paslarını atamadı veya kanatlara top geçiremedi.
Penaltı pozisyonun da topun başına herkes Diagne'yi beklerken takımın penaltıcısı Selçuk penaltının başına geçti ve topa kötü vurdu, kaleci de kolaylıkla çıkardı.
Maçın kırılma anı ise Galatasaray'ın 10 kişi kalması. İlk yarıda Marcao'nun yapmış olduğu iki basit hata ile kırmızı kart görmesiydi. Burada hakemin ilk faulde ki pozisyonu yanlış değerlendirmesi ve Marcao'nun ilk faulünü sarı kartına başvurması da büyük faktördü.
İkinci yarıya Donk-Seri değikliği ile başlayan Galatasaray kazanmaktan öte beraberlik isteyen görünümdeydi. Belhanda'nın isteksizliği ve geçen sezon başında olduğu gibi kötü oynaması, bunun yanında Diagne'nin de hiç maçta olmamasıyla birlikte sanki saha da 7 kişiydi.
Bu kadar kötü futbol sonucunda 10 kişi kalmış rakibi karşında Denizlispor rahat futbol oynayarak,topu kanatlara hızlı geçirerek ve orta sahada dikine giderek pozisyonlar buluyordu. Gol de ligimizde ve 1. lig de uzaktan gollerine alışkın olduğumuz sahanın belki de en çok koşan oyuncusu Recep Niyaz'dan geldi. Galatasaray'da ise takımın da kötünün de iyisi diyebileceğimiz iyi niyetlisi Babel ve sonradan giren Emre Mordu. Son dakikalara girilirken 34 yaşındaki Rodallega'nın temiz vuruşuyla 2-0 oldu ve maç bu sonuçla bitti.
Geçen seneden üzerine bir şey koymayan görüntüsü veren Galatasaray da takıma etki eden Babel ve Emre haricinde olumlu bir futbolcu şuan bulunmamakta.
Oyun olarak çok gelişim göstermesi gereken Galatasaray'ı şimdiden çok zor haftalar ve deplasmanlar bekliyor.
Yeni gelen transfer Nzonzi ve gelip,gelmeyeceği belli olmayan transferi yılan hikayesine dönen Falcao ile takımın biraz olsun daha da iyi olacağı kanaatindeyim. Takımın oyuncu eksiklikleri çok. Galatasaray yedek Defans,sağ bek ve sol bek transferlerine ihtiyaç duyar halde..