Suriye krizinin küresel savaş senaryolarına dönüşmesinin iki nedeni var. İlki, Esad’ın Doğu Guta’da bir kez daha kimyasal silah kullanması. İkincisi ise Trump’ın bu olayı Esad’a askeri müdahale sebebi sayması.
Doğu Guta’da sivillerin topluca öldürüldükleri konusunda bir tartışma yok, bu kesin. Sorun, bu katliamda kimyasal silah kullanılıp kullanılmadığında ve kullanıldığıysa bunun Esad tarafından yapılıp yapılmadığında. Aslında yüze yakın sivil bir seferde öldürüldüyse neyle öldürüldüklerinin bir önemi olmaz. Her durumda insanlığa karşı suç işlenmiş olur. Ancak kimyasal silah kullanıldıysa, o zaman suç katmerli hale gelir. Zira kimyasal silahlar yasaklı kitle imha silahları. Dolayısıyla yasaklanmamış silahlarla katliam yapıldığında bu suç görmezden gelinebilirken yasaklı silahlar “baş almayı” gerektirebilir.
Bu noktada belirtelim. Esad’ın herkesi karşısına alacak bu türden bir adımı atmış olması akla uygun gelmiyor. Ya “birileri” kendisini ikna ederek tuzak kurdu ya aklını kaçırdı ya da suçun üzerine kalmasını sağlayan birileri düğmeye bastı.
Bir tarafta koalisyon
Doğu Guta’da kim kimi neyle öldürmüş tartışması, ne yazık ki gerçek acılar üzerinden ilerlemiyor. Mesele, Esad’ın kimyasal silah kullandığı kanaatine varmış “Batı” koalisyonu ile “yok öyle bir şey” diyen Rusya arasındaki bilek güreşi.
“Batı koalisyonu” içinde ABD’nin yanında Fransa ve İngiltere bulunuyor; Almanya az arkadan geliyor. Bu koalisyon, doğrudan Suriye rejimine müdahale edilmesini savunuyor. Ancak İngiltere kimyasal silah kullanıldığından ve bunun Esad tarafından yapıldığından emin olunması gerektiğini savunuyor. Diğer bir ifadeyle, Saddam’ın kitle imha silahlarını gidip de bulamamış durumuna bir kez daha düşülmesin diyor.
Devamı: http://www.star.com.tr/yazar/abdrusya-sanal-restlesme-gercek-risk-yazi-1330938/