İNGİLİZ İŞGALİ & ERDOĞAN'A DARBE HAZIRLIĞI

Ümit Bey, TRT'ye gitmek için her gün olduğu gibi evden çıktığında arabasına yönelir, kızı pınar 7-8 metre uzağındadır. arabasının camını silmeye başladığı sırada, katillerinin "sen ümit ..... mısın?" sorusuyla karşılaşır.

11 NİSAN 1980
Ümit Bey, TRT'ye gitmek için her gün olduğu gibi evden çıktığında arabasına yönelir, kızı pınar 7-8 metre uzağındadır. arabasının camını silmeye başladığı sırada, katillerinin "sen ümit ..... mısın?" sorusuyla karşılaşır. "evet benim" kelimeleri namluların kendisine doğrulması için yeterli olmuştur ve namlulardan 16 kurşun sayılır Ümit Bey'in bedenine, korkudan titreyen pınar annesine koşar. bir anda ortalık sessizliğe bürünür.
Bundan tam otuz dokuz yıl önce, 1980 12 Eylül askeri darbesi öncesinde Türkiye’nin ekonomik hayatı için milat sayılan 24 Ocak “İstikrar Kararları” hayata geçirilmiştir. Ümit Bey, 24 Ocak kararlarına karşıt yazılar yazan, o dönem türk halkını etkileyen önemli yazarlarımızdan biriydi. Uğur Dündar gibi muhalif gazetecilerin duayen ismiydi Ümit Ka(f)tancıoğlu! Peki suikasta uğrayan bu ismin gelini kim? CHP İstanbul İl Başkanı CİAnan Kaftancıoğlu...
Ne Kemal Kılıçdaroğlu ne de Ekrem İmamoğlu; CİAnan'ın rütbesi aslında ikisinin de üzerinde.
1972 Ordu doğumlu olan Canan Kaftancıoğlu 1995 yılında İstanbul Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Sivas Suşehri Devlet Hastahanesi acil biriminde hekim olarak çalıştı. 1997 yılında İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı’nda Adli Tıp ihtisasına başladı. Yurtdışına çıktığı pek görülmemişti! İkna ediciliği yüksek, çok zeki ve örgütsel çalışmayı çok iyi bilen bir şahsiyettir.
Peki babasını gözlerinin önünde kaybeden Ümit Kaftancıoğlu'nun kızı Pınar Kaftancıoğlu şuan ne yapmaktadır? Pınar Hanım, 2014 Belediye Seçimlerinde Aydın Nazilli'den AKP belediye meclis üyesi seçilmişti! Onu Beyaz Türklerin gıda temin ettiği İpek Hanım’ın Çiftliği’nin sahibi olarak tanıyoruz. Koç, Şahenk, Ülker gibi Türkiye'nin güçlü aileleri Pınar Hanım'ın gıda müşterisiydi.
24 Haziran seçimleri öncesi Abdullah Gül'e çatı aday formülü için iknaya giden ekibin içinde CİA'nan'da vardı, fakat iknaya değil, masada bu duruma karşı muhalif bir tutum sergilemişti, Kemal Bey o gün bu duruma çok şaşırmıştı.
31 Mart seçimleri öncesinde CİAnan Kaftancıoğlu iftar sofrasındaydı ve dua ediyordu. Bir dönem PKK'ya övgü dizip, ermeni soykırımını savunan CİA'nan bukalemun gibiydi tam bir istihbaratçı gibi hareket ediyordu. Açık İstihbarat'ın yazdığı gibi Aynı anda hem MHP , hem HDP tabanını AKP'den uzaklaştırabilmek ; hem de bunu tek hamle ile yapabilmek büyük başarıydı. CİA'nan bunun için görevlendirilmişti. Tıp konusunda uzman olan bir kadın genç yaşına rağmen siyasi bir aktör haline gelmiştir. Öcalan'a mektup yazdır ; bunu Devlet Bey'e okut. "Operasyon" buna denir.
Ataeri'nin yazdığı gibi; AKP - 31 Mart/23 Haziran sürecinde ön safların Pelikan 'a terk edilmesi
Ekrem İmamoğlu 'nun öne çıkarılıp Y-CHP(Örgüt lideri CİA'nan' nin geri çekilmesi...
MHP - MHP/AKP ittifakı, İyi Parti(Dönüşler başlayacak)
HDP - Öcalan 'ın mektubunun yarattığı etki ve fikir ayrılıkları.
Davutoğlu, Erdoğan 'dan AKP 'yi kendilerine teslim etmesini istedi. Aksi taktirde uçurumun kenarındaki AKP 'nin sonu yok oluştu... Erdoğan ise bunu kabul etmeyerek evlat boğdurma kararından vazgeçmedi. Karar, bağlı olunan en üst seviyeye ait. "
Bundan sonraki adım erken seçim ve Türkiye bir kaç defa daha erken seçimlerle yönetilecek. Ta ki dönüşüm tam manasıyla sağlanana dek. 1994-2002 süreci örneğin..
Öz evlatlar otağdan uzaklaşmaya başladıysa dışarıdan tayin edilen "üvey evladın" sonu yaklaşmış demektir. Baba ile üvey oğul final yapacaktır!
Türk siyaseti yeniden şekilleniyordu, 15 Eylül'de Abdullah Gül ile Kemal Bey'in gizli buluşmasında "Ekrem İmamoğlu" ismi öne çıkmıştı. Bildirgberg toplantısından çıkan mektupla CİA'nan'a sunulan proje isimdi. TÜRK DEVLET'i bu isim üzerinden gelecek siyaset dizaynını sermaye sahipleriyle pazarlığa dönüştürecekti. Ekrem İmamoğlu'nun bir sözü vardı, İstanbul, Ankara'dan yönetilemezdi. "Özerk İstanbul" istekleri hiç bitmiyordu, emperyalistlerin.
Tayyip Erdoğan, dejavuyu yaşayarak kendisinin İstanbul üzerinden tasfiye sürecinin başlatıldığını görmüştü hatta 31 Mart'tan sonraki üç günlük süreçte sessiz kalmış, seçim sonucunu kabullenmişti. Pelikanizm (İsrael-Neo*Con) kanadı parti içinde baskı kurarak Erdoğan'ı bu durumdan vazgeçirmiş seçimin tekrarını istemişlerdir.
Emperyalist odakların Erdoğan'a dediği şuydu: "ABD'den gelecek yaptırımlar ve toplumun gazını alma, ağır koşullara hazırlama süreci için Ekrem İmamoğlu'nun bir süre daha sahne üstünde tutulması, parlatılması; oluşacak büyük zaferle muhalefetin zafer coşkusuyla gazının alınması sizin için daha makbuldur. " Hem Erdoğan'ı bu şekilde ikna ettiler hemde Ekrem İmamoğlu'nu bir yıldız gibi parlattılar. Bülent Arınç'ın o gece Erdoğan'a gelip "Öcalan'ı konuşturalım" fikri de yine aynı odakların planıydı. Bahçeli ve Erdoğan dersine çalışmış gibiydi.. HDP içindeki fikir ayrılıkları üzerine olayı açıklamaya çalıştılar. Fakat deselerdi ki " Bu Cumhur ittifakına yapılmış bir operasyondur" Milliyetçi oyları konsalide edebilirlerdi. Bilerek yapmadılar, yapamadılar. Devlet ile Sermaye anlaşmıştı!
"Ekrem İmamoğlu", Türk Devleti'nin İNGİLTERE-İSRAEL'e İran meselesinde ağızlarına bal verip yem etmek üzerine anlaştıkları isimdi.
HDP 2014 İstanbul oyu 413.315'tir. HDP 2018 CB adayı S.Demirtaş'ın İstanbul'da aldığı oy 1.195.602 olup artış 782.287'dir. Bu oylar HDP'ye ait olmayıp EMEP, Birleşik Devrimci Parti, TİP, Alınteri, Halkevleri, Partizan, Kaldıraç, EHP, SMF vs. örgütlerin HDP ile seçim ittifakıdır. İstanbul'da HDP ile ittifak kuran gruplar İngiliz Proxy'leridir. Kemal Kılıçdaroğlu CHP'nin başına geçerek sokaklarda faaliyet gösteren bu grupları yer altına çekmiş, siyasete itmiştir. CHP-HDP ittifakı sokakları sakinleştirmek, yeni bir açılım üzerine devlet tarafından planlanmıştır. Türk askeri Orta Doğu'da savaş vermektedir, devletin damarı olan sokaklar sakin kalmalıdır. Ekrem İmamoğlu önümüzdeki kriz döneminde bir umut olarak toplumun gözü önünde olup gaz alacaktır, Muhalefette başlatılan bu hareket zorunluluktu!
ERDOĞAN!
Dolgorukov'un dediği gibi "Liderleri gerçeklerden koparmanın en kusursuz yolu; olağandışı başarılı hamleler yaptığına inandırılıp, çevresinde tartışılmaz hale getirmek ve ululaştırmaktır. Bu şekilde önüne gelen bilginin doğruluğunu sorgulayacak zincir kırıldığında, kendi kuyusunu kendisi kazmaya başlar. Seçilmişler veya temsilciler her an istihbarat oyunları oynayamazlar. Kendi strateji ve meşreplerine uygun mekanizmalar(Pelikanizm) tesis ederler ve onlar ön açar, ön alırlar. Zamanla neyin gerçek neyin kurgu olduğu flulaşabilir. O mekanizmalara tam hakim olamamaya başlayınca gözünü kuyunun dibinde açar.
Lider'in hastalığı ilerliyor o hastayken yanında ise Bülent Arınç oluyordu, bugünlerde. Abdullah Gül ile liderin arasındaki bağlantıydı, Bülent Bey. Lider günde iki saat uyuyordu, etrafındaki proxyleri çözmeye çalışıyordu, geç kaldığının farkındaydı. Ailesine bile güvenmiyordu, Emine Hanım hariç! İngiltere, Erdoğan'ın artık çekilmesini istiyordu, pelikan ise Ak Parti'yi tamamen ele geçirmeden Erdoğan'ın tasfiyesine karşıydı o yüzden İstanbul seçimlerinde ilk başta direnmişlerdi! Amerikalılar(Pentagon/CİA) ise Erdoğanla anlaşma yolu arıyorlardı çünkü Orta Doğu'daki İngiliz Proxy'leri İsrael ortağıTrump'ın politikaları yüzünden güç kazanıyordu. Pentogon'un diplomatik saha elamanları S-400 meselesini bitir, Menbiç'i vermeye bile razıyız teklifiyle geliyorlardı.
2019 Darbe yazısını hatırlayalım; İngiltere'nin günaybatısında MI6'nın üs haline getirdiği bir Üniversite var. Adı: "Exeter"
1976-1978 arası Abdullah Gül, Fehmi Koru, Şükrü Karatepe gibi ünlü şahısların bir dönem akademik eğitim aldığı yerdir, burası. O dönem kendilerini ziyaret eden bir asker var, "Hulusi Akar" Kayseri Lisesi'nden, Necip Fazıl'ın öğrencileri hepsi. Hulusi Bey sivil siyasete hesapsız çekilmedi, Erdoğan görevden çekilirken iktidar boşluğunu idare edip, Ali Babacan'a sevkini sağlayacaktı. İNGİLTERE'nin HULUSİ'si olabilir mi bilmiyoruz fakat Londra'nın istekleri büyük. Hulusi Akar bu sıralar Devlet Bey'le sık görüşüyor, Ali Koç'ta geçenlerde Devlet Bey'in ziyaretine gitmişti! "Sermaye, Erdoğanı artık istemiyor!" mesajı daldan dala yayılıyordu.
Hulusi Bey'den saraya postmodern şekilde el koyması istenecekti, yakın zamanda! Halkı korkutmadan tasfiye süreci isteniyor! Sakin ve sessiz bir şekilde. PELİKAN'a kısmen darbeydi bu! Çünkü İngiltere-İsrael'in onlarla da işi bitmişti. TASFİYE edileceklerini öngören bazı pelikan yazarları oluşumdan kaçarak şu sıralar muhalif görünmeye başladılar. Ekipte sosyal medya trolleri de var.
Geçiş dönemi için İngilizler; "Abdullah Gül ve ekibini" 2023'te Ekrem İmamoğlu'nu istiyorlardı. Önümüzdeki 4 yılda İki erken seçim planlanıyor! En önemli sebep "EKONOMİ" olacaktır!
Devlet Bey, Başkanlık Sistemini getirterek SOL'un koalisyonsuz(50+1) iktidara gelebilmesinin önünü açtı ve ülkeyi tekrardan dizayn etme görevi (muhalefete) devredilecek. Fakat şuan ki kadrolarla değil, yeni bir hareket geliyor...Mansur, Yavuz, Ruhi, Sinan,Osman yeni ismin etrafında olacak. Muhalefet edenler için söylüyorum (!) Milliyetçi Lider'in yaptığı her hamle Ak Parti'ye zarar verirken Devlet Bey'e kızmayın, teşekkür edin! Yani Seçim ittifakları projesi AKP-MHP & CHP-İYİ-HDP, SP ekonomik krizle beraber muhalefete yaradı. İktidar partisine eskiden %35 oy bile yetiyordu.
Dün Canlı Yayın'da söylediğim gibi proje isimler hitabeti iyi olan ikna ediciliği yüksek ağzı iyi laf yapan vasatlardan(bilgisizlerden) seçilir. Onları yöneten etrafındaki kadrolardır.
Devlet Bey, Ak Parti'ye muhalifken Erdoğan'la aynı saftaydı, şimdi değil! Alevi Lider, Sol'un başına getirildiğinde, Ülkücü Lider'le aynı safta yer alır. 17-25 Aralık öncesi ve sonrasında MHP-HDP-CHP aynı safta. Devlet Bey bu sayede Muhafazakar Kürt, MHP oylarının bir kısmını AKP'ye kaydırıyordu. Şimdi ise Ekrem'e kaydırdı, operasyon! Süleyman Soylu'nun false flag yaparak "pontus" yakıştırmalarının Karadenizli İstanbul seçmenini Ekrem'e kaydırdığını gördük. Cephelerde gezmek, tabana kendini sevdirmek "popülizm" için güzel çalışma fakat bunu yaparken tersine operasyon çekerek Erdoğan sonrasını hesap etmek oyunun bir başka safhası olmalı.
Damat'ın kontrol edilebilen ihaneti, Soylu'nun kontrol edilemeyen sadakati arasında sıkışan Erdoğan! Bir an önce ikisinden de kurtulmak istiyor, belki de....
Önümüzdeki dönem Milli zannettiklerinizi hain, Hain gördüklerinizi "aman yarabbim milliymiş!" diyeceksiniz. Belki de hiçbiri hain değildir, kendilerine verilen rolleri oynuyordur. CİAnan buna güzel bir örnektir. İstenen kişi milli olur, istenen kisi gayri milli olur. Parayı, makamı sevenler vardır; kendi çıkarını düşünüyordur. Onlar çıkarı neyse ona kayarlar. Onlar devlet veya "LİDERİ" güçlü olduğunda devletin yanında bile olur. Bu işin doğasında vardır. Lider güç kaybettiğinde hepsi yavaş yavaş saf değiştirmeye başlarlar!
31 Mart öncesi Mansur Yavaş", Devlet Bey'in adayıdır. İtirazı olan var mı? demiştim. Devlet Bey, kendi kurduğu İYİ PARTİ'yi dağıtacak yarısını kendi partisine diğer kısmını YENİ PARTİ'ye entegre edecek. 2 MART'ta şunu yazmıştım; "31 Mart'ta olumsuz bir sonuç çıkarsa ittifakı Devlet Bey değil, Erdoğan bozacaktır. "Demokrat Muhafazakar çizgiye dönüş bekliyorum."
Devlet BEY bunun farkında olduğu için "ne olursa olsun yolumuzdan dönmeyiz" diyerek aslında Ak Parti'ye mesaj veriyor. Satranç başladı...
2021'de ise Türk ŞAHI koltuğa oturacak. İster Başkan ister Muhalefet lideri ister Dışişleri Bakanı. Bugün rol oynayan Devlet Bey gibi oda Türk siyasetinde önemli rol oynayacak.
"2019" ERDOĞAN için son sene demiştim, 2020'ye kalır mı bilmem bu tahmini 2015'ten beri söylüyorum! Erdoğan aile mi devlet mi sorusunun cevabını TEMMUZ'da verecek. Aile derse savaş biter, devlet derse savaş uzar.
ERDOĞAN, AK PARTİ GENEL BAŞKANLIĞI'NI BIRAKMAK İSTİYOR! YARI BAŞKANLIK SİSTEM TEKLİFİNİ ABDULLAH GÜL, BÜLENT ARINÇ aracılığıyla kendisine İLETİYOR. Emine HANIM'a göre "Damat" Ak Parti Genel Başkan'ı olmalı. Şaka değil, bunların hepsi gündeme gelecek...
Sonuç: Bir liderin kendi partisini elleriyle nasıl boğduğunu hayretle izleyeceksiniz. Kardeş Katli yakındır. Bu yolun taşlarını Devlet Bey döktü, unutma!
EKONOMİK BUHRAN'da İngiliz Proxy (ÇİN & KATAR) ucuz yoldan Türk Şirketlerine çökmeye geliyor. ASELSAN, THY dahil.
Türkiye'de dolar yükseldikçe şirketlerin dolar cinsinden değeri düşüyor. TL ucuzken düşük fiyattan şirketleri almaya çalışacaklar. ASELSAN'ın 2017'de hisse değeri 12$ iken şuan 3$'a doğru geriliyor. Asıl amaç her yeri talan etmek. MİLLET, ordu olacak bu talana izin vermeyecek bağımsızlık savaşımız YENİ BAŞLIYOR! LALE DEVRİ BİTTİ, lükslük, zenginlik, hayaller bitti! Liyakatsizliğin, torpilciliğin, rüşvetin, hırsızlığın bedelini halk olarak savaşarak ödeyeceğiz! Göz yumduk, sloganla yaşadık, icraate gelince kafamızı kuma gömdük!
2002'den sonra Türkiye, İMF borcunu özelleştirmelerle ödemişti. 2019'da yeni bir İMF borcu gelirse ASELSAN, THY, PTT, Halk Bankası'nı satarak mı ödeyeceğiz?
İşin sonunda bir şey kalmayınca ne olacak? Ülkenin her yerinde ABD bayraklı üsler görürsünüz....
ASKERLİK SİSTEMİ DEĞİŞİYOR; CHP-HDP-İYİ ittifakı neden muhalefet etmedi, ses çıkarmadı? Düşün!
PÖH, JÖH anadolu için güçlendirilirken(sayısı 4 katına çıkarıldı) dışarısı için PRO askerlik tasarlanıyor. (200 bin kişilik ordu) F-35 yerine 100 tane F-16V alma planımız var. Bütün plan 2021 KIBRIS HAREKATI için. Irak'taki pençe harekatı ile Rusya Proxy'si PKK'yı temizliyoruz çünkü ileride Rusya ile aramız bozulduğunda başımıza dert açmasınlar...
O Menbiç'i savaşmadan alacağız, PYD'yi bölerek. Demirtaş içeride terbiye edildi, Öcalan / Kandil'den koparılacak! Kürt hareketi Suriye'ye yön verecek, kontrolümüzde olacak şekilde! ABD, CEMİL BAYIK'ı istemiyor, ölümü için ödül koydu! İçerideki Türk proxysi olduğunu düşünüyor. Kandil'deki bazı isimler Ankara'daki "Milliyetçi bir isimden" emir almadan açıklama yapamaz! Hakikat.
Turgut Özal dönemine kadar MİT müsteşarı olanlar General'di. Sonraki isimler "subay" derecesinden gelmeye başladı.
Çünkü soğuk savaş döneminden sonra "Devlet" konsept değiştirmeye başladı. Operasyonel tayfa Suriye'de sahaya sürüldü. Karargahta değil, cephedeyiz artık.
Bu Devlet'in 3000 yıllık geleneği var, bölgesel proxy ayarları sağlam. Bir gün asker diğer gün çoban olur! Fakat uçkur, paraya karşı duygusal ve kibirli. Denetimsizlik , disiplinsizlik , saflık, aşırı güven 16 Türk Devleti'nin yıkılmasına yol açtı.
"Herkes 16 devletin nasıl kurulduğunu konuşur, övgüyle bahseder ama 16 devlet nasıl yıkıldı; sorgulamaz, konuşmaz hatta ders çıkarmaz. "Devlet; ihanetlerle küçülür, ihanetleri affederek yıkılır." Bu sözleri hatırlarsınız bir yerlerden?

Son dakika gelişmelere anında ulaşmak için BİHAVADİS uygulamasını akıllı cihazlarınıza (iOS, Android) kurabilir, haberleri sosyal medya hesaplarımızdan tekip etmek için bizleri sosyal medya (@bihavadiscom) hesaplarımızdan takip edebilirsiniz 

bihavadis.com

"Devlet ahlâkı olmadan "devlet aklı" tekerlekli sandalyeye mahkum kalır.
"Büyük Selçuklu" yıkılırken ne yaşandıysa aynısı olurken tarih tekerrür ediyor. O günlerde Haşhaşı - Batıni (FETÖ-Pelikanizm) sorunu vardı. O günün veziri Nizamülmülk, Sultan Alparslan'a gider, 'etrafını sardılar gizli bir teşkilat kuralim' diye telkinde bulunur. Sultan kabul etmez, kısa süre sonra aile içinden gelen ihanetle sultan şehit edilir. Saray'a sızmaya çalışan düşmanlar, tek ekip üstünden değil, iki ekiple Sultan'ın etrafına girerler. Biri elini açık oynarken, diğeri sabırla elin kendisine gelmesini bekler. Bunun için ilk ekip kendisini feda eder, diğer ekip deşifre olmasın diye! "Devlet" Cemaat'e erken doğum mu yaptırdı, yoksa bu plan emperyalistlerin bir kurgusu muydu, "Erken doğum" hangi kadronun önünü açtı?
"Türk Şahı" tezi yeni devletin dizaynını yapan "yeni vezire" atıf edilir. Büyük Selçuklu yıkıldı, Anadolu Selçuklu kuruldu. Türkiye Cumhuriyeti yıkılacak, ...... kurulacak. Liyakatin, adaletin olmadığı devlet yıkılır!
"DEVLET" her yıkılış sürecinde yetkileri tek adama devreder ki kim akbaba kim çakal görünsün. Bu tespiti yapamazsan değil devlet, kabile bile kuramazsın!
Her piyon sona yaklaştığında "Vezir" olur. Belki de o piyon sona yaklaşmak üzere...
Hadi size tüyo;
Ekrem İmamoğlu, 2023'te CHP'nin değil, X partinin adayı olacak, M.Y adlı kişiye "suikast" tertip edilebilir...
"2020 NİSAN" bekleniyor...

MERT ADAŞ