Ülkemize yapılan inanılmaz olaylar

TAKİP ET

Zihinsel İşg-alin Dört Evresi (Jön Türkler-CHP-FETÖ) Bir halkın zihinlerinin iş-gal edilmesi başarılmış ise topraklarının çok da işg-al edilmesine gerek yoktur. Ve içimizden kolayca adam devşirebildikleri tüyler ürpertici bir düzenek düşünün. Evet böyle bir düzenek var. Bu cümleler burada dursun. Bizim yaşadığımız zihinsel işg-alin tarihsel olarak dört evresi vardı.

Pür dikkat. 1) 1750’lerde Lale Devri ile başlayıp Tanzimat’la devam eden süreçte Avrupa’ya teknik öğrenmesi için gönderdiğimiz öğrencilerin kafaları Batılılaşmıştı. Döndüklerinde kafalarında teknik bilgi değil ideolojiler vardı. Ellerinde bir köpek, ağızlarında hava atmak için Batı tarzı jön konuşmaları vardı.

Bunlar kısa zamanda bazı gençleri etkileyip kendine benzetecekti. Zeki öğrencilerimiz ve insanlarımızın ilk zihinsel kaybını burada verdik. Ya ikinci evre? 2) Abdulhamid’i deviren İttihatçılar eğitimde, basında ve teşkilat hayatında etkin oldular. Az geriden alalım. Batıdaki Fransız l İhtilâli ile oluşan akım ve ideolojilerin etkisi İttihatçıların hücrelerine kadar


işlemişti. Batının tekniğine değil de fikrine, yaşam tarzına hayran olup ciddi örgütlenmişler, Osmanlı toprakları içinde giderek yayılmaya başlamışlardı. Abdülhamit’i devirmeyi başarınca eğitim, basın ve teşkilat hayatına hâkim oldular. Bununla beraber zihinsel kayıplar daha da arttı. İkinci zihinsel kaybı bu süreçlerde verdik. Ya üçüncü evre? Çok önemli yere geldik. 3) Ve 1923. İttihatçıların içindeki “BATICI-ULUSALCI” grup yeni kurulan Türkiye Cumhuriyetine tamamen egemen oldular. CHP adıyla kurumsallaştılar. Ve ele geçirdikleri eğitim sisteminde katı şekilde seküler-batıcı nesil yetiştirdiler. Zaten halk onlara göre batı normlarına uygun şekilde yontulup şekillendirilmesi gereken heykel gibiydi. Halkın ve yeni neslin zihnini Batıcı ve seküler yapmak için büyük uğraş verdiler. İslam değerlerine ve Osmanlı’ya  bağlı gençlik istemiyorlardı.



En büyük zihin kaybını bu süreçte yaşadık. Eğitim sistemini batıcı-seküler(CHP’li) insan yetistirme fabrikasına dönüştürdüler. Tüm bunlar dış güçlerden ve özellikle İngilizlerden bağımsız olan şeyler değildi dostlar. İngilizler, Osmanlı’yı bölüp parçalamak için 200 yıl uğraştıktan sonra tüm parçalarına “Buyurun özgürsünüz” diyeceklerini mi sandınız. Sananlar yanılgı içinde yaşadıklarını bilsinler. Ya bundan sonraki evre? On ikiden vurup bitirelim. Pür dikkat o halde.



4) Müslüman Anadolu halkı ve çocuklarının zihinleri tam olarak ele geçirilemedi. Henüz sağlam kalmıştı. Tamamını yontamadılar. CHPile aynı plana dahil olan FETÖ 1965’te icat edilip piyasaya sürülecekti. İşte kalan o en “akıllı” çocuklarımızı da FETÖ eliyle ele geçirdiler. Bu yediğimiz en büyük operasyondu! Kontrollerinde olan sahte ve çakma bir dini yapı ile kalanları teslim altına almayı bileceklerdi. CHP’nin yapamadığını tamamlayacaktı plana göre. Bunu, din karşıtı bir yapı ile değil, sözde dini bir yapıyı kullanarak yapabilirlerdi. Fetullah bir kabloydu. Halk ve gençler kablonun ucunun nereye çıktığını görmüyordu ne de olsa. FETÖ, CHP’nin dahil olduğu projenin içinde ve devamıdır. Birbirinden ayrı şeyler değildir. Bunu Derin CHP iyi bilir. Ve bu konuyu Türkiye’de az kişi bilir.



Bu tüyler ürpertici bir olaydı. CHP, bir parti değildir. Bir programdır. Türkiye’yi kontrol etmek ve denetlemek üzere kurulmuş bir programdır. Derin CHP, milletvekilleri ve genel başkanından öte bir yapıdır. Bunu CHP tabanı ve CHP gençlik kollarındaki gençler bile bilmez. Derin CHP’den haberleri yoktur. Atatürk, Derin CHP’nin umrunda bile değildir. Atatürk onlar için, halkı düzenli döverek adam

etmek için(!) kullanıldıkları bir sopadır. İçimizden kolay adam devşirebildikleri bir düzenek kurmuşlar. Bu düzeneği yok etmez isek bizi, bizim içimizden seçtikleri ile teslim alıp etkisiz hale getirmeye devam edecekler. Size dört evre anlattım. İNGİLİZ AKLI 4 SÜREÇTE DE ETKİNDİ! — Mustafa Güldağı —