Türkiye’ye karşı ağır eleştiriler yaparak, kendi ülkesi hakkında yabancı basına yazı yazan Kılıçdaroğlu, Türkiye'deki yönetimi 'sert bir otoriter rejim' olarak tanımladı. Adalet yürüyüşünün yeni bir toplumsal hareket için başlangıç olmasını umduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu’nun yazısı, "Her gün, on binlerce Türk vatandaşı adalet istemek için yürüyor. 15 Haziran'da Ankara'dan başladık ve her gün yaklaşık 20 km yürüyerek İstanbul'a yürüyoruz. Türkiye'de yaşayan herkes için adalet ve hukukun üstünlüğünü talep ediyoruz" sözleriyle başlıyor. Türkiye'de yaşanan darbe girişimini, bundan beş gün sonraysa AKP'nin olağan üstü hal ilan edip ülkeyi kararnamelerle yönetmeye başladığını, doğru düzgün bir neden açıklanmadan 105 bin kamu çalışanının işten atıldığını yazan Kılıçdaroğlu, Nisan ayında Ülkenin başkanlık referandumuna götürülmesinin durumu daha da kötüleştirdiğini belirttiği yazısında, "Adaletsizlik, keyfilik ve ayrımcılık AKP rejimini tanımlayan özellikler haline geldi. Bundan dolayı önce adalet istiyoruz" ifadelerini kullanıyor. Kılıçdaroğlu, yürüyüşünü tanımlarken farklı görüşlerden insanların, adalet talebiyle barışçıl bir şekilde yürüdüğünü belirtiyor. Kılıçdaroğlu, dünyada aşırıcıların, dar görüşlü popülistlerin ve diktatörlerin yükselişini izlendiğini, bunların baskı derecelerinde önemli farklılıklar olduğunu ancak ortak yanları da bulunduğunu söylüyor. Diktatörlerin birbirlerinden öğrendiği, demokrasilere karşı birlik olduklarını dile getirirken, “Ülkelerini mahvediyorlar ve insanlarını yurtdışında yaşamaya zorluyorlar.” diyerek yalnız olmadıklarını tüm dünyada böyle gerçekler olduğunu belirtmiştir."Liberal demokratlar buna nasıl yanıt vermeli? Dar görüşlü popülistlerin ve yeni kuşak diktatörlerin iktidarlarına karşı çıkmak için uluslararası çapta yeni araçlar geliştirmeli ve paylaşmalıyız". Diyerek açık bir şekilde karşı çıkmanın yollarını aradığını ve bunun için birlikte hareket etmeye hazır olduğunu açıklamıştır. Kılıçdaroğlu, yazısının sonunda şu ifadelere yer vermiştir:"Demokrasinin, adaletin ve zor kazanılmış temel özgürlüklerimizin yeniden geri getirilmesi için yürüyoruz. Yanıltıcı demokrasi örtüsünü kaldırmak için yürüyoruz ki bu gerçekte sert bir otoriter rejim. Yürüyüşümüz, İstanbul'da, birçok rejim mağdurunu ağırlayan bir hapishanenin kapılarında sona erecek. Ancak, bunun, Türkiye'nin sınırları dışında da yankılanacak, adalet için yeni bir toplumsal hareketin başlangıcı olmasını umuyoruz". Yazısında yurt dışına giden hainler de dahil birçok insanı masum göstermeye çalışan Kılıçdaroğlu’nun, toplumsal hareketten kastının ‘ayaklanma’ olmamasını umuyoruz. Aksi halde kendisi de ülkede karışıklık çıkarma suçu işlemiş olur. Bu da halkın gözünde “Vatan Hainliği” sayılmaktadır.
SİYASET
07 Temmuz 2017 - 23:16
Güncelleme: 07 Temmuz 2017 - 23:30
İngiliz Gazetesi İçin Makale Yazdı!
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İngiliz Guardian gazetesi için kaleme aldığı makalede, 'adaletsizlik, keyfilik ve ayrımcılığın AKP rejimini tanımlayan özellikler haline geldi' dedi.
SİYASET
07 Temmuz 2017 - 23:16
Güncelleme: 07 Temmuz 2017 - 23:30