Kimini annesiyle sınıyor, kimini kızıyla,
Kimini babasıyla sınıyor,kimini oğluyla,
Kimini kocasıyla sınıyor,kimini karısıyla,
Kimine sağlık veriyor,mutluluk veriyor şükrüyle sınıyor,
Kimine hastalık veriyor, dert veriyor sabrıyla sınıyor.
Sınavda olduğumuzu hep unutuyoruz,bilmiyoruz ki derdi veren de o ,şükrü veren de o ne gelirse gelsin O’ndan gelir.
Sabrımız ne kadar büyük olursa sınav notumuz o kadar büyük olacak,aynı şekilde verdiklerine şükrümüzde ne kadar büyük olursa yine sınav notumuzu büyük olacak.
Hepimiz bir derdi var dedim ya Rabbim hepimizi bir şekilde sınıyor,kimimiz derdimiz var diyerek kendimizi içki masalarına vuruyoruz,kimimiz namaz secdelerine.
Bazen kendimizi şöyle sınava çeksek ve desek ki ‘’Rabbinin katında sınavdasın ey Kul, nedir bu dünya hevesin burada bırakacaklarına nedir bu sevgin, gıybet etmeler,kul hakkı yemeler,harama el uzatmalar, makam sevdası,mülk sevdası hangisini giderken götüreceksin ? ‘’
Oysa ki şükretmemiz gereken o kadar çok şey var ki, pekala şükrediyor muyuz ? Rabbimin verdikleri için Rabbimin katına günde kaç defa kalben ama inanarak ruhen çıkıyoruz ?
Namaz kılanı dünyayı aradan çıkarmak yerine ‘’Neyse şu namazı aradan çıkarayım ‘’ diyoruz.
Kılmayanının zaten bahanesi hazır ‘’KALBİ TEMİZ ‘’
Rabbim bu halimle katına nasıl çıkacağım, sorduğun suallere nasıl cevap vereceğim,ahrette yaptığım günahlar film şeridi gibi geçerken ne cevap vereceğim,nasıl hesap vereceğim diyebiliyor muyuz ?
5 Vakit Namaz kılmayı,5 Katlı evimiz kadar önemsedik mi ?
Bir garibanı sevindirmeyi,yedirmeyi,sevgilimize aldığımız pahalı hediyeler kadar önemsedik mi ?
Hep kazandık,kenara attık,ya da hiç olmayacak şeylere para harcadık ama iş hayır yapmaya gelince, ‘’Zaten geçinemiyorum ne hayrı yapayım olsa yapardım’’ demedik mi ?
Çok zengin olanı malın gerçek sahibini unutur oldu, nefsimize esir olduk,
Neyse biliyorum sıkıldınız darlandınız o nedenle daha fazla uzatmıyorum ve son olarak şunu söylüyorum. ÖLECEĞİZ VE GERÇEK HAYATA GİDECEĞİZ RABBİM HEPİMİZİN SINAVINI SAĞ TARAFINDAN KOLAY VERENLERDEN EYLESİN…