Geçmişte yazdığım yazılardan birisi daha “Önceden olsa bırak gitsin aşk tek kişilik derdim.
Kimi sevdiğin önemli değil, önemli olan sevme
becerin derdim...
Artık öğrendim ki ; kimi sevdiğin önemliymiş.
Uzun yolu göze alamayana kelebek olunmazmış.
Nefesi yetmeyenle dipte hazine aranmazmış.
Aşkın ibadetini bilmeyene bayram bağışlanmazmış... “
İclal Aydın'ın dizeleri bunlar, aşka dair yazmış..
Ben bunu sevgi ve yol arkadaşlığı için de kullanıyorum..
Sevmeyi becermenin yanı sıra kimi sevdiğin de çok çok anlamlı: yani birlikte yol yürümeye karar verdiğin insanların elini bırakmamak, en az kimin elini tuttuğuna karar vermek kadar önemli; çünkü onların da senin elini bırakmayacağına olan güven duygusu sevmekten daha değerli hale gelebiliyor.
Biz yıllar içinde çok el tuttuk, onlarda bizimkini tuttu belki ama, nefesleri yetmedi çoğunun bizimle yürümeye, bıraktılar elimizi en zor zamanlarımızda, yolda kaldılar ya da yol ayrımına gelince başka yollarda, başka el arayışına girdiler..
El tutmak ve el sıkmak önemlidir; seni tanıyorum, seni hissediyorumdur, anlam yüklüdür.
Yoğun bakımda hastaların sizi duyup duymadığın anlamak için "Elimi tut, elimi sık" derler.
Zor yollarda "bir el atarsın, zorda kalana" ya da "elimi sakın bırakma" dersin uçurumdan aşağı sallanan arkadaşına.
Elin onun hayatla tek bağlantısıdır ya da içine düştüğü zorlu durumdan çıkmasına yardım edebildiğin tek araçtır. Hani bazen çokta yardımın olmaz zordan çıkarmaya, gücün yetmez ama elini tutunca zordaki kişinin, o yük bir anda ikiye bölünür, taşıması kolaylaşıverir...
Benim hayatımda elini tuttuğum ve benim de elimi tutan çok kişi var, geçmişimde iz bırakıp, geleceğime yerleştirdiğim ailem, akrabalarım, dostlarım, arkadaşlarım, yani elini tutmaya karar verdiğim ve onların da benim elimi tutmasına izin verdiklerim var. Belki eskisi kadar değil ama gelecekte de yeni eller tutacağıma ya da birilerinin benim elimi tutacağına dair umutlarım var;
Tedirgin baba birlikte köprüden geçmekte olan kızına "Tatlım elimi tut ki nehre düşmeyesin" dedi. Küçük kızın karşılığı şaşırtıcıydı. "Hayır baba, sen benim elimi tut." Şaşkın baba sordu: "Farkı ne kızım?" "Çok fark var" diye yanıtladı küçük kız. "Eğer ben senin elini tutarsam ve bana bir şey olursa senin elini bırakabilirim. Ama sen benim elimi tutarsan biliyorum ki ne olursa olsun asla bırakmazsın"...
Tuttuğunuz EL’lerin güvenilir olması ve sizi asla bırakmaması dileğiyle..
Hayata dair güzel diziler için teşekkürler